Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde ayıp oranında indirim bedeline hükmedilmesi taleplidir. Mahkemece; 2018/514 Esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda 2020/261 Karar sayı ve 08/07/2020 tarihli kararı ile; "davacının ayıpsız misli ile değişim davasının reddine,davacının bedel indirimi talepli davasının kısmen kabulü ile, 4.007,82 TL ayıp oranında indirim bedelinin davalı T3 Taş. İnş. Özel Eğt. Tar. Tic. San. İth. İhr. Ltd. Şti.'...
Ancak; a)Taşınmazın sit alanına alınması ve çıkarılmasının idarenin tasarrufuna bağlı olduğu gözetildiğinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca arsa olarak tespit edilen değerinde indirim yapılmayarak bulunan karşılığına hükmedilmesi gerekirken bu bedelden taşınmazın SİT alanında kaldığı gerekçesiyle % 5 oranında indirim yapılarak eksik bedel tespiti ,Doğru olmadığı gibi, b)Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, c)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden; Davalılar vekilinin bu yönlere...
1,056 olacağı, bu oranın satış bedeline yansıması yapıldığında 78.166,00 / 1,056 = 74.020,83 TL araç değerinin çıkacağı, satış bedelinden bu miktarın çıkarılması sonucu oluşan bedelde indirim miktarının 4.145,17 TL olduğu anlaşıldığından bu bedel üzerinden bedel indirimi yapılmasının uygun olacağı anlaşılmasına dair gerekçe ile; Davanın KABULÜNE, 4.145,17 TL bedelde indirim bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, ..." şeklinde karar verilmiştir....
Bu durumda mahkemece 2014 yılında Gürpınar İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre az bedel tespiti, 2) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi'nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1.bölüm karar da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 23.11.2014 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesi gerekirken, dava tarihinden karar tarihine kadar kamulaştırma bedeline faiz işletilmesi şeklinde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
Bu durumda mahkemece 2014 yılında Gürpınar İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre az bedel tespiti, 2) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi'nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1.bölüm karar da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 23.12.2014 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesi gerekirken, dava tarihinden karar tarihine kadar kamulaştırma bedeline faiz işletilmesi şeklinde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın taraflarca temyizi üzerine; dairemizce; tarafların diğer temyiz itirazları reddedilerek, "1-Davalının kasten gerçekleştirdiği haksız eylemin faili olarak, zararın tümünden sorumlu tutulması gerekirken; hükme esas alınan bilirkişi raporu ile tayin olunan kusur nispetinde sorumluluğuna karar verilmesi doğru değil" denilerek davacı yararına "2- Mahkemece, İdare Mahkemesi'nde hüküm altına alınan maddi tazminattan 1/3 nisbetinde indirim yapılması gerekirken, talebin aynen kabulü usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır" denilerek davalı yararına bozma kararı verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda idarenin icra dosyasına ödediği tüm bedel üzerinden 1/3 oranında indirim yapılmış ve belirlenen bu tutara hükmedilmiş isede dairemizin bozma kararında idare mahkemesinde belirlenen maddi tazminat üzerinden haksız tahrik indirimi yapılmalıdır denilmiştir....
Mahkemece, davacı ile davalı arasında arasında yapılan 17.01.2008 tarihli sözleşme gereği 150.000,00 TL bedel karşılığında dava konusu edilen makinenin davalı tarafından davacıya satıldığı, makine bedelinin tahsil edildiği, ancak makinenin içerdiği gizli ayıplar nedeni ile bedelinden 7.000,00 TL indirim yapılması gerektiği, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın 818 sayılı BK. m. 179/f.II’de düzenlenen ifaya eklenen cezai şart niteliğinde olduğu, davacının edimini gereği gibi yerine getirmeyen davalıdan bunu isteme hakkı bulunduğu gerekçesiyle davacının davasının kabulüne, 7.000,00 TL indirim bedeli ve 10.000,00 TL cezai şart olmak üzere toplam 17.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava dosyasının ve dosyaya sunulan sözleşme hükümlerinin incelenmesinden, taraflar arasındaki hukukî ilişkinin eser sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır....
Bu bedel üzerinden hatır taşıması indirimi yapılarak sonuç tazminatın bulunması gerekirken Mahkemece; davalı tarafın hatır taşımasına ilişkin savunması uygun bulunarak; bilirkişinin hesapladığı miktardan önce hatır taşıması nedeniyle tazminattan %10,23 oranında indirim yapılmış ardından davalı tarafça ödenen miktar düşülmüş ve sonuç tazminat 50.537,69 TL olarak hesaplanmıştır. Yargıtayın yerleşik uygulamaları ile de kabul edildiği üzere; tazminatın saptanabilmesi için öncelikle zararın belirlenmesi gerekir. Sorumluluk hukukunda, tazminat denkleştirilirken yapılacak indirimler arasında bir sıra söz konusudur. İndirim nedenleri genellikle, biri gerçek zararın diğeri de tazminatın belirlenmesine ilişkin olmak üzere ikiye ayrılır. Kural olarak, önce gerçek zararı bulmak gerektiğinden, zararla ilgili indirim sebepleri önce, hakimin takdiri ile tazminatla ilgili indirim sebepleri ise daha sonra uygulanmaktadır....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, yetkili servis hizmetinin ayıplı ifa edilmesinden kaynaklı ayıpsız misli ile değişim, olmadığı taktirde bedel iadesi, olmadığı taktirde değer kaybı istemlidir....
İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre bedel tespiti, 1-b)Kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre %5 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken, bu oranın %6 olarak kabulü ile az bedel tespiti, 2)Dava konusu taşınmazların konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 300 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre eksik bedel tespiti, Doğru olmadığı gibi; 3)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139...