Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, sözleşme konusu taşınmazın taahhüt edilenden daha küçük olduğundan bahisle sözleşme gereği taşınmazın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde bedelde indirim yapılması istemiyle eldeki dava açmıştır. Mahkemece, sözleşmenin geçersiz olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmişse de, davalı müteahhit olup taşınmazı sözleşmeye uygun halde bitirip teslim etme edimini yüklendiği, davalının da bedel ödeme edimini yüklendiği ve davacı tarafından bedelin ödendiği iddia edilmektedir....

    İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre bedel tespiti, 2)Kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın özellikleri dikkate alınarak kapitalizasyon faiz oranının % 5 oranında kabulü ile buna göre hesaplama yapılması gerekirken, % 6 oranında alınmak suretiyle aza hükmedilmesi, 3)Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, gelir metoduna göre tespit edilen metrekare birim bedeline % 250 oranında objektif değer artırıcı unsur ilave edilerek bedel tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 4)Tespit edilen bedele dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin dolduğu tarihi takip eden 25.04.2014 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiği halde, faiz başlangıç tarihi hüküm...

      Bu nedenlerle mahkemece, ayıp oranında bedel indirim veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece, bu seçenekler üzerinde durulmadan, yazılı şekilde bedel iadesine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ:Birinci bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan... A.Ş.'nin temyiz dilekçesinin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece indirim talebinin reddi, bedel artırım talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacılardan ..., ..., ..., ... ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Bilirkişi kurulunca münavebeye alınan buğday, biber ve karpuzun değerlendirme tarihi olan 1999 yılı itibarıyla sulu şartlarda dekar başına ortalama verim, ortalama toptan satış fiyatı ve üretim giderine ilişkin veri listesinin İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilip dosya içerisine konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece indirim isteminin reddi, bedel artırım talebinin ise kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacılar ..., ..., ..., ... ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Bilirkişi kurulunca münavebeye alınan buğday, biber ve karpuzun değerlendirme tarihi olan 1999 yılı itibarıyla sulu şartlarda dekar başına ortalama verim, ortalama toptan satış fiyatı ve üretim giderine ilişkin veri listesinin İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilip dosya içerisine konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dosya kapsamında oluşan ret tutarı, fazla mesai ücretinden yapılan karineye dayanan makul indirim nedeni ile oluşmuştur....

            Mahkemece alınan ilk bilirkişi raporunda tekne bedeli 15.000,00 TL ikinci raporda ise; 20.000,00 TL olarak belirlenmiş, iki rapor ortalama fiyatından davacının teknenin akibetini sormadığı ve bu yüzden kusurlu olduğu kabul edilerek belirli bir indirim yapılarak sonuca varılmıştır. Oysa HUMK’nın 275. maddesi uyarınca mahkeme çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verebilir ise de, hakimin kendiliğinden bilirkişi raporlarını telif ederek sonuca varması mümkün değildir. Davadan önce alınan tespit raporunda tekne değeri 45.000,00 TL olarak belirlenmiş olup alınan son rapor iki rapor arasındaki çelişkiyi giderecek nitelikte olduğundan tekne bedeli 20.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, mahkemece kendi takdirine dayalı olarak bedel tespit edilmesi ve bu bedelden davacının kusuru ispatlanmadığı halde yeniden indirim cihetine gidilerek sonuca varılması doğru olmadığından karar bozulmalıdır....

              Ayrıca hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi, indirim yapacak ise de Dairemizin uygulamalarına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapması gerekmektedir. Somut olayda, davalı vekili, davacının sigortalı araçta hatır için taşındığı savunmasında bulunarak, bu sebeple tazminattan indirim yapılmasını talep etmiş; İtiraz Hakem Heyeti tarafından, hatır taşıması yapıldığına dair herhangi bir belge ya da bilgi mevcut olmadığı gerekçesiyle kanıtlanamayan hatır taşımasına yönelik itirazın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı ve tanıkların, soruşturma aşamasında alınan ifadelerinde; arkadaşları ...’ın sevk ve idaresindeki araçla ... Üniversitesi Sosyal Dinlenme tesisleri yolundan ana yolu doğru seyir halindeyken kazanın meydana geldiğini beyan ettikleri, sürücü ...’ın da kendi sevk ve idaresindeki aracıyla ......

                Yapılan inceleme sonucunda davanın gizli ayıp nedeniyle öncelikle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi olmadığı takdirde ayıp oranında indirim istemine ilişkin olduğu anlaşılmış olup alınan bilirkişi raporu ile aracın kilometresinin değiştirildiğinin anlaşıldığı, araç satışlarında yapılan kilometre değişikliklerinin ise gizli ayıp olarak değerlendirildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi yapılan değişikliğin gizli ayıp olduğu, satıcının TBK'nın 219. maddesi gereği bu ayıptan sorumlu olduğu, davacının ödediği bedel ile rayiç bedel arasında çok fazla fark bulunmadığı bu nedenle bedel iadesi talebinin reddi, davacının değer farkından dolayı uğradığı zararın tazmini (satış bedelinde indirim) yönündeki kararı istinaf edenin sıfatına ve istinaf sebepleri ile sınırlı inceleme yapılması kuralına göre yerindedir. İlk derece mahkemesinin hüküm kurarken ilk talebinin reddine terditli talebin kabulüne şeklinde karar vermesi gerekirken davanın kısmen kabulüne şeklinde karar vermiştir....

                Şöyle ki; 1-Bozma ilamında taş bina yönünden bilirkişi raporlarında yapılan hesap yanlışlığı belirtilmiş ise de kıymet takdir komisyonunca bu bina için 36.000.000.000 TL. değer belirlenmiş olup davalı idare tarafından bedel indirim davası da açılmadığından takdir raporunda belirtilen bu değerden daha düşük bir bedele hükmedilmemesi ve dolayısıyla taş bina yönününden bedel arttırım talebinin reddi ile yetinilmesi gerekirken mahkemece binaya 22.322.817.900 TL. değer belirlenmiş olması, 2-Dava dilekçesinde; 1.018.446.500.000 TL. artırım talep edilmiş olup, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre; reddedilen 970.407.430.000" TL. için kendisini vekille temsil ettirmiş bulunan davalı taraf lehine "36.708.140.000 TL" avukatlık ücreti yerine "10.804.080.000 TL"; kabul edilen 48.038.570.000 TL. için ise davacı taraf lehine "3.443.040.000 TL" yerine "4.243.080.000 TL" avukatlık ücreti verilmiş olması, Doğru görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu