Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Pazarlık usulü ile yapılacak ihalelerde, geçici teminat alıp almamakta idareler serbesttir. "; "Uygun bedelin tespiti" başlıklı 28. maddesinde, "Artırmalarda uygun bedel; tahmin edilen bedelden aşağı olmamak üzere teklif edilen bedellerin en yükseğidir. Eksiltmelerde uygun bedel; tahmin edilen bedeli geçmemek şartı ile, teklif edilen bedellerin tercihe layık görülenidir. Kapalı teklif usulüyle yapılan ihalelerde; bedel tahmini yapılmışsa uygun bedel, teklif edilen bedellerden tahmin edilen bedeli geçmemek şartıyla tercihe layık görüleni; bedel tahmini yapılmamışsa uygun bedel, teklif edilen bedellerin tercihe layık görülenidir. Tercih gerekçeleri kararlarda belirtilir. Ancak, bedel tahmini yapılmamış kapalı teklif usulü ihalelerde, ihalenin geçerli sayılması bizzat ilgili bakanın onayına bağlıdır. ..." hükmü yer almaktadır....

    Ancak; Acele el koyma dosyasında tespit edilen bedel ödendiği, bozma öncesi tespit edilen bedel ve bozma sonrası oluşan fark bedel faiziyle depo ettirildiği halde, tüm bedele 24.03.2015 tarihinden karar tarihine kadar faiz işletilmesi, Doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Temyiz edenin sıfatı da gözetilerek, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 7 numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına, Bent numaralarının buna göre teselsül ettirilmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Ancak; Acele el koyma dosyasında tespit edilen bedel ödendiği, bozma öncesi tespit edilen bedel ve bozma sonrası oluşan fark bedel faiziyle depo ettirildiği halde, tüm bedele 24.03.2015 tarihinden karar tarihine kadar faiz işletilmesi, Doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Temyiz edenin sıfatı da gözetilerek, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 7 numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına, Bent numaralarının buna göre teselsül ettiğrilmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Ancak; Mahkemenin ilk kararında tespit edilip idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece infazda duraksama yaratacak şekilde fazla yatırılan bedelin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davacıya iadesi yolunda hüküm kurulması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK.na 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek hüküm fıkrasının onuncu ve onbirinci satırında yer alan "Fazla ödenen 2.290,68 TL'nin ödeme tarihi olan 11.05.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte" sözcüklerinin metinden çıkartılarak yerine "Davacı idare tarafından bozmadan önce bankaya yatırılan 6.423,18 TL bedel ile bozma sonrası hüküm altına alınan 4.132,50 TL bedel...

          Ancak; Mahkemenin ilk kararında tespit edilip idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece infazda duraksama yaratacak şekilde fazla yatırılan bedelin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davacıya iadesi yolunda hüküm kurulması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının onuncu ve onbirinci satırında yer alan " "Fazla ödenen 1.544,67 TL'nin ödeme tarihi olan 11.05.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte" sözcüklerinin metinden çıkartılarak yerine "Davacı idare tarafından bozmadan önce bankaya yatırılan 4.331,34 TL bedel ile bozma sonrası hüküm altına alınan 2.786,67 TL bedel arasındaki (1.544,67 TL) farkın davalıya ödenmesine kadar geçen sürede varsa...

            < Dava, imar uygulaması sonucu davacıdan % 35 düzenleme ortaklık payı oranından fazla olarak alınan 533 m2 yer için takdir edilen bedel yerine arsa verilmesi yolundaki istemin reddine ilişkin 22.6.1993 günlü, 1392 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, belediyelerin yaptığı düzenlemeler sonucunda takdir edilen bedel yerine arsa vereceklerine ilişkin herhangi bir kanuni yükümlülüğü bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Temyize konu ... İdare Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır....

              Ancak; Mahkemenin ilk kararında tespit edilip idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece infazda duraksama yaratacak şekilde tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalıya ödeme tarihinden hesaplanacak mevduat faiziyle yeniden ödenmesi yolunda hüküm kurulması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının üçüncü satırında yer alan "2.075,15 TL" rakamından sonra gelen "nin ödeme tarihinden hesaplanacak mevduat faiziyle irtifak bedeli olarak davalı tarafa ödenmesine" sözcüklerinin metinden çıkartılarak yerine "olarak tespitine, davacı idare tarafından bozmadan önce bankaya yatırılan 4.725,15 TL bedel ile bozma sonrası hüküm altına alınan 2.075,15 TL bedel arasındaki (2.650...

                Ancak; Mahkemenin ilk kararında tespit edilip idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece infazda duraksama yaratacak şekilde fazla yatırılan bedelin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davacıya iadesi yolunda hüküm kurulması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının onuncu ve onbirinci satırında yer alan" "Fazla ödenen 30.594,74 TL'nin ödeme tarihi olan 11.05.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte" sözcüklerinin metinden çıkartılarak yerine "Davacı idare tarafından bozmadan önce bankaya yatırılan 85.786,74 TL bedel ile bozma sonrası hüküm altına alınan 55.192,00 TL bedel arasındaki (30.594,74 TL) farkın davalıya ödenmesine kadar geçen sürede varsa...

                  Ancak; Mahkemenin ilk kararında tespit edilip idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmalardan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar işlemiş olan varsa mevduat faiziyle birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilirken ilk kararda tespit edilen ve idarece davalı adına yatırılan bedelin 4.289.248.775 TL yerine 2.844.700.000 TL olarak kabul edilmek suretiyle idarece fazladan yatırılan ve iade edilecek tutarın eksik hesaplanmış olması doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden (2) nolu hüküm fıkrasının yerine ikinci satırındaki "...belirlenmesine.." sözcüğünden sonraki kısmın çıkartılarak yerine "mahkemenin ilk kararında tespit edilip davalı adına bankaya yatırılan bedel olan 4.289.248.775 TL ile bu hükümle belirlenen bedel olan 1.444.500.000 TL arasındaki fark olan 3.144.748.775 TL'nin davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar işlemiş...

                    Ancak; 1) Aynı proje kapsamında kamulaştırılan komşu 4761 ve 4762 parsel sayılı taşınmazların metrekaresine aynı değerlendirme tarihi itibariyle 1.300,00-TL. bedel belirlendiği ve mahkemece alınan 2. bilirkişi kurulu raporunda da bu bedel belirlendiği halde, taşınmaza düşük bedel belirleyen ilk rapora göre aza hükmedilmesi, 2) Yapılara, 2010 yılı Bayındırlık resmi birim fiyatlarına göre değer belirleyen 2. bilirkişi kurulu raporuna itibar edilerek hüküm kurulması gerekirken, 2009 yılı resmi verilerine göre bedel tespit eden ilk rapora göre hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde davalıya iadesine ve davacının temyiz harcı ile tarafların temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 01.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu