"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM : Hükümlülük ve erteleme Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanıklar hakkında ... beldesi ... ve .... yaylalarına ev ve inşaat yapmak suretiyle tecavüz ettikleri iddia olunarak açılan davada, suça konu yaylaların Belediye sınırları içinde kaldığının anlaşılması karşısında; sanıklar ... ve ... inşa ettikleri evlerin ve sanık ... yaptığı inşaatın niteliği, bina vasfında olup olmadıkları, yapımı için ruhsat gerekip gerekmediği, imar mevzuatı içinde kalıp kalmadığı ve binaların ve inşaatın yapım tarihi araştırılarak, taşınmazların Belediye sınırları içinde olması nedeniyle TCK.nun 154/2. maddesinin uygulanamayacağı cihetle; TCK.nun 184 ve 5841 sayılı Yasa ile değişik TCK.nun 154/1. maddeleri uyarınca sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ge- rekirken, eksik araştırma ile yazılı biçimde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık ... müdafii ile sanıklar ... ve ...'...
ten sorularak tespit edilmeli, birleşen davada 1 nolu bina için bakiye iş bedeli talep edildiğinden 1 nolu bina ile ilgili olarak işin kesin hesabı bilirkişi incelemesi ile çıkartılmalı ve sonucuna göre asıl ve birleşen davadaki talepler yönünden hüküm kurulmalıdır. Mahkemece alınan raporlar 1 nolu bina inşaatı yönünden kesin hesap niteliğinde görülmediğinden hükme esas alınamaz. Asıl davada el atılan teminat tutarları talep edildiğinden çıkartılacak kesin hesap sonucuna göre davacının el atılan 1 ve 16 nolu binalar için verdiği teminat mektupları ile ilgili olarak sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı taşeron yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 17.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil, olmazsa İrtifak Hakkı Tesisi istemine ilişkindir. Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nin 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. TMK’nin 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....
Sözleşmesi yapıldığı, ... firmasının ünvanının ... olarak değiştiği, sözleşmenin bina yapımı ve kullanımı esasları başlığı altında 6/1 maddesine göre bina yapımı ile ilgili ruhsat borçları dışında tüm imalat ve finansmanın yükleniciye ait olduğunun kararlaştırıldığı , şüphesiz inşaat için su da gerektiği, bina yapım işinin bir kısmının taşeron ... Ltd.Şti'ne verildiği, ... Tic.A.Ş'nin 8.10.2001 tarihinde inşaat için su talebinde bulunduğu, davacı ile taşeron Ltd.Şti arasında su abone sözleşmesi yapıldığı, ... Tic.A.Ş' nin 3.10.2001 tarihinde taşeron ... Ltd.Şti.'ne onaylı keşif ve proje dahilinde ilgili Türk ... Bölge ve İl Müdürlüğü ve belediyelerde ihtiyaç olacak gerekli yazışmaları yapmaya onaylı proje çerçevesinde hak ediş tesbit tutanağı hazırlayıp ...'ye sunmaya, takibini yapmaya, teslim almaya imzalamaya şirket adına vekalet verdiği, tüketilen su işi için ......
Uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekecektir.Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir....
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde malzeme sahibinin iyiniyetli olması yanında diğer bazı koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. TMK’nın 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde malzeme sahibinin iyiniyetli olması yanında diğer bazı koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. TMK’nin 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....
Uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekecektir. 3.Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve bütünleyici parçası (mütemmim cüzü) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. 4.TMK’nın 724 üncü maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi, tazminat ..... ve müşterekleri ile ..... aralarındaki elatmanın önlenmesi ve tazminat davasının reddine dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 14.06.2012 gün ve 6/451 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekilleri tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, davalı şirketin hidroelektrik santrali yaparken davacıların zilyetliğinde olan 1.500 m2'lik yeri izinsiz olarak kullandığını, ayrıca inşaat çalışması sırasında patlatılan dinamitlerin davacıların taşınmazına ve evlerine zarar verdiğini açıklayarak; davalının elatmasının önlenmesine, sebep olunan zarar nedeniyle 15.000 TL tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini istemiştir....
İMAR KANUNU [ Madde 18 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden paydaşı bulunduğu 12 parsel sayılı taşınmazın bir kısmını davalıların bina duvarını taşırmak, kömürlük deposu inşa etmek ve bahçe olarak kullanmak suretiyle işgal ettiklerini ileri sürüp elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiştir. Davalılar, kömürlük diye bahsedilen barakayı yıktıklarını, imar planında yol olarak görülen yerin davacı tarafından kapatılması nedeniyle davacının taşınmazından gelip geçmek zorunda kaldıklarını, kendi taşınmazlarına iyini-yetle yaptıkları yapının ise imar uygulaması ile tecavüzlü duruma geldiğini, bina değerinin arsa değerinden fazla olduğunu ve yıkımın fahiş zarar doğuracağını bildirip davanın reddini savunarak uygun tazminat karşılığında tecavüzlü kısmın adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, davacının çaplı taşınmazına davalıların elatmasının keşfen sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....