Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir....

    ın, katılanların arazisine girip dikili ağaçlarını söküp kestiği ve bu arada gecekondunun da yıkılmasına sebebiyet verdiği iddia olunan olayda; mahkemece, katılanların sanığa istinat duvarı yapımı esnasında kendi taşınmazını kullanmasına müsaade ettiklerine dair muvafakatname imzaladıkları, bilirkişi raporunda da arazi eğimi ve yumuşak toprak yapısı nedeniyle kayma ve akma olabileceği, inşaat özelliği açısından böyle bir sonucun doğmasının mümkün olduğu görüşünün belirtilmesine binaen, sanığın beraatına karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir....

        Davalı, mirasbırakanlarının devrettiği arsanın bir kısmının boş olduğunu, bir kısmı üzerinde ise 2 katlı bina olduğunu, kendisine boş kısmın verildiğini, iki katlı binanın olduğu kısmın ise davacı ile diğer kız kardeşe verildiğini, boş tarafa bina yaptığını ve kullandığını, hatta bina yapımı için kardeşlerinin muvafakatname verdiğini, davacının kötü niyetli olduğunu belirtilerek, davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, mirasbırakanların dava konusu taşınmazı mirasçıları arasında paylaştırdığı, yapılan devir işleminin davacı tarafça da onaylayarak imzalandığı, dolayısıyla kişinin kendi muvazaasına dayanamayacağı gerekçesi ile reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf talebi ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, yapılan devir işleminin muvazaalı olmadığı, mal kaçırmak amacıyla yapılmadığı gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK'nın 353/(1).b.1 maddesi uyarınca esastan reddedilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 1305 parsel sayılı taşınmaza, üzerine bina yapılmak, kanalizasyon borusu geçirmek ve bir kısmını bahçe olarak kullanmak suretiyle davalı tarafından müdahale edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur. Davalı, dava konusu alanda kadastro çalışmaları sırasında hata yapılması nedeniyle pek çok parselde kayma meydana geldiğini, bunu gidermek amacıyla imar uygulaması yapıldığını, kimsenin taşınmazına tecavüz etmediğini bildirip davanın reddini savunmuştur....

            Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak bina sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....

              Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona yada onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak bina sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....

                Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. TMK’nın 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir. Malzeme sahibinin TMK’nın 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır....

                  bina inşa ettiğini bilerek inşaatı tamamlamış olması sebebiyle TMK'nın 3.maddesinde düzenlenen subjektif iyiniyetin bulunmadığı, bir başka ifadeyle malzeme sahibinin, el attığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesi durumunun söz konusu olmadığı, aksine başkasına ait olduğunu bilerek taşınmaz üzerine bina inşa ettiği kanaatine varılmış, bu nedenle temliken tescil için ilk koşul olan subjektif iyiniyetin varlığının bulunmaması sebebiyle diğer koşulların araştırılmasına gerek bulunmaksızın temliken tescil isteminin yerinde olmadığı kanaatine varılmış tüm bu sebeplerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıda yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davanın reddine" karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dikili Ağaç, Fidan veya Bağ Çubuğuna Zarar Verme HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Mala zarar verme suçu, başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanılış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sera yapımı için ağaç ihtiyacı olan sanık ...'nin, kayın pederi olan diğer sanık ...'...

                    UYAP Entegrasyonu