Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak bina sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir. Nitekim, davacı ..., davacı ve davalı ...’e karşı kötü niyet iddiasında bulunmuş ve onun Türk Medeni Kanununun 724.maddesinden kaynaklanan haklarını kötü niyetle bertaraf ettiğini ileri sürmüştür....

    KARAR Davacı, davalı ile aralarında 14.04.2016 tarihli eğitime katkı sağlamak amacıyla bina yapımı ve bağışlanması sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmede meslek yüksek okulunun adının Kemal Akman Meslek Yüksek Okulu olarak değiştirilmesi şartı kararlaştırıldığını, davacının sözleşmeye uygun hareket etmediğini, manevi zarar oluştuğunu ileri sürerek 20.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, idari yargı görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasında düzenlenen şartlı bina yapımı ve bağışlanması sözleşmesi borçlar kanunu hükümleri uyarınca yapılmış, özel hukuk sözleşmesidir. Özel hukuk alanına giren sözleşmelere ilişkin uyuşmazlakların çözümünde adli yargı mercileri görevlidir....

      Gerçekten, bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Görülüyor ki, davadaki istemin dayanağı Türk Medeni Kanununun 724.maddesidir. Araştırma ve incelemenin bu madde hükmü çerçevesinde yapılıp sonuçlandırılması gerekir. Kuşkusuz, davanın kabulü için 724.maddede sayılan şartların tümünün varolması halinde de dava konusu edilen taşınmaz bölümünün ifrazının imar mevzuatı dahilinde olanaklı bulunması gerekecektir. Mahkemece davalı belediyeden ifrazın mümkün olup olmadığı sorulmuş, belediyece imarın ifraz suretiyle yapıldığı, yeniden ifraz olanağı bulunmadığı bildirilmiştir. Ne var ki, keşif sonucu düzenlenen krokide davacının yaptığı binanın 233 ada 1, 2 ve 3 sayılı parselleri kapsadığı görülmektedir....

        Davalılar davanın reddine savunmuş, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi gerekmiştir. 2-Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Daha açığı dava konusu yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için gerekli arazi parçasıdır. Harçlar Kanunu’nun 16.maddesinde taşınmaz aynına yönelik davalarda taşınmazın değeri dikkate alınarak yargılama harcı alınacağı düzenlenmiştir....

          Şti. arasındaki uyuşmazlığa gelince; Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Ancak, Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak kişisel hak niteliğinde olup bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Davada ise 05.12.1989 ve 10.12.1989 günlü adi yazılı satım sözleşmelerine dayanılmış inşaatın bu tarihten sonra yapıldığı ileri sürülmüştür. Davalı ise taşınmaza 06.06.2005 tarihinde tapudan satın alarak malik olmuştur. Kısaca davacının şahsi hakkını sonradan malik olan ... Yapı Plastik Ltd. Şti’ne karşı ileri sürme olanağı yoktur. Açıklanan sebeplerle davalı .......

            Ancak, taşkın durumdaki ağaç kökleri ile dalları nedeniyle davacının mülkiyet hakkının kısıtlandığı sunulan raporla kanıtlanmıştır. Mahkemece, kanıtlanan bu olgu nedeniyle davalı taşınmazındaki davacı taşınmazına taşkın ağaç kökleri ile dallarının kesilmesine karar verilecek yerde, zarar oluşmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilmesi doğru bulunmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 08.05.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Katılanlarla aynı apartmanda oturan sanığın katılanlarla arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle apartmanın korkuluklarına zarar verip bina giriş kapısı camını kırdığı somut olayda, mala zarar verme suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 13.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. ** Bilindiği gibi; Türk Medeni Kanun'un 684 ve 718. maddeleri gereğince yapı üzerinde veya altında bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz'ü) haline geleceğinden o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Yasa koyucu bu konumdaki taşınmaz maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi genel hükümlere bırakmamış, Türk Medeni Kanun'un 722, 723, 724. maddelerinin özel bölümleri ile düzenlemiştir. Bir kimse kendi malzemesi ile başkasının taşınmazına sürekli, esaslı ve tamamlayıcı (mütemmim cüz'ü ) nitelikte yapı yapmış ise ve Türk Medeni Kanun'un 724. maddesine göre "yapının değeri açıkça arazinin değerinden fazlaysa iyiniyetli taraf uygun bir bedel karşılığında yapının ve arazinin tamamının veya yeterli bir kısmının mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesini isteyebilir."...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 124 ada 7 parsel sayılı taşınmazı komşu parselden davalının taşkın bina yapmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve taşkın binanın yıkımına karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmaza iyi niyetle bina yaptığını belirtip davanın reddini savunmuş, müdahalenin varlığı belirlendiğinde ise bedeli karşılığında taşan kısmın adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının davacının taşınmazına taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettiği ve davalı lehine temliken tescil koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı,1402 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, komşu parsel maliki davalının sahibi olduğu parsel üzerindeki evini tamir ettirmek bahanesiyle yeniden bina yaptırdığını ve kendi taşınmazına yaklaşık 40 m² müdahale ettiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

                    UYAP Entegrasyonu