WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira ortada 184/1. madde hükmünde öngörüldüğü üzere bir binanın yapımı suç kabul edilmiş olduğundan, bina tamamlanıncaya kadar her yapı ve inşa faaliyeti tek suça vücut verir. Ancak yapı tatil tutanağı ya da tutanaklarından sonra, iddianame ile dava açılıp belli bir hukuki kesinti oluşmaksızın binanın yapımına devam edilmişse, bu durumda sanık hakkında, suç işlemeye yönelik ısrarı nedeniyle TCK’nm 61/1. maddesinde öngörülen ölçütlerden “suçun işleniş şekli ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı”na dayanılarak cezanın belirlenmesi ve alt sınırdan uzaklaşılarak verilmesi söz konusu olabilir. Ayrıca, sanığın ruhsatsız bina yapma suçuna ilişkin yapı tatil tutanaklarından sonuncusuna/sonraki tutanağa dayanılarak açılan kamu davasının yargılaması sonucunda verilen hüküm kesinleştikten sonra, aynı binanın yapımı sırasında düzenlenen önceki tutanaklar hakkında açılmış davalardan ayrıca TCK’nın 184....

    Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve bütünleyici parçası (mütemmim cüzü) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir....

      Şti. adına katılan arasında inşaat yapımı konusunda sözleşme düzenlendiği, tarafların yükümlülükleri sözleşme ile saptandığı, sözleşme gereği katılanın sanığa toplam 11.500 TL ödemede bulunduğu, sanığın buna karşılık inşaat yapımı hazırlıklarına başlayıp temel kazım işini bitirip temel betonlarını attığı, ancak devamında belediye başkanlığının ruhsat vermemesi nedeniyle işlemlerin tamamlanamadığı ve inşaatın durduğu, bunun üzerine tarafların sözleşmeyi feshettikleri ve sanığın katılandan aldığı paraya karşılık iki adet 5.500 TL değerinde senet verdiği, ancak bu senetleri de ödeyemediği şeklinde gerçekleşen eylemde, mahkemenin; suçun, hileli davranışlarla bir kişiyi aldatıp onun veya başkasının zararına olarak kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak unsurlarının oluşmadığı, sanığın hileli bir davranışından söz edilemeyeceği, ayrıca bir zararında oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararına yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

        taşınmazın değeri artacak iken, davacının parselinin değeri davalıların kusuru yüzünden artmadığını, davacının hali hazırda mevcut taşınmazını sattığında alıcının kendisine çıplak arsa fiyatını ödeyeceğini, bu durumun da davacının bina değeri kadar zarara uğradığını da ortaya koyduğunu, 8.Binanın mülkiyeti davacıya ait olması gerekirken, davalıların kusuru yüzünden davacının binada kiracı olduğunu, 9.Çaplı tapuda başkasının taşınmazına inşaat yapan kişilerin iyiniyetli kabul edilmeyeceği ve mülkiyet talep edemeyeceği kuralı gereği davacının, başkasının arazisine yapılan bina ile ilgili olarak komşu taşınmaz malikinden hak talep edemeyeceğini, dolayısı ile yerel mahkemenin davacının, komşu parsel ile anlaşma ihtimaline binaen varsayımlar üzerine hüküm kuramayacağını, 10.Gerek yerel mahkeme gerek bölge adliye mahkemesinin "davacının halen binada ikamet etmesi sebebi ile zararın henüz doğmadığı" gerekçesi ile davayı hukuki yarar yokluğundan reddettiğini, dava konusu bina yıkılsın yahut...

          Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve bütünleyici parçası (mütemmim cüzü) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir....

            Şayet taraflar arasında üst ... tesisini amaçlayan irade birliği yoksa ve eğer bina sahibi başkasının taşınmazına rızaya dayanmadan bir yapı yapmışsa bu «haksız inşaat» olacak ve kayıt maliki Türk Medeni Kanunun 683. maddesinden yararlanarak haksız elatmanın önlenmesini dava edebilecektir. Türk Medeni Kanununun 827. maddesinde üst ... tesisinde resmi senet aranacağı hükme bağlandığından, üst hakkının ancak yukarıda açıklanan yöntemle resmi senetle kurulmasının mümkün bulunduğu duraksamasız kabul edilmelidir. Resmi senetten maksat ise, resmi bir memur tarafından hazırlanarak taraflar huzurunda imzalanan ve resmi memurca mühür ve imza ile onaylanan sözleşmedir. Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Taraflar arasında daha önce görülen ve mahkemenin kesin hüküm olarak değerlendirildiği davadaki istem Türk Medeni Kanunun 724. maddesine dayalı temliken tescil talebine ilişkindir....

              Pafta, ......... ada .......... parselde bulunan taşınmazın kira akdinin haksız feshi nedeniyle, Kartal 4....

                Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ek Bina Yapımı ve Ana Bina Bağlantılı Katları Tadilat, Onarım, İnşaat işlerinin yapılması ihalesine fesat karıştırdığı kabulüyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 26-) Sanık ... hakkında; a-) 21/08/2006 tarihinde yapılan ... Devlet Hastanesi Ameliyathane Yoğun Bakım ve Klima Havalandırma İşi ihalesine fesat karıştırma suçundan beraat, b-) 29/05/2006 tarihinde yapılan ... Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ek Bina Yapımı ve Ana Bina Bağlantılı Katları Tadilat, Onarım, İnşaat işlerinin yapılmasında rüşvet aldığı, d-) 29/08/2006 tarihinde yapılan ....Nükleer Tıp Kliniği Yapım İşi ihalesinde rüşvet aldığı, -7-Kabulüyle ayrı ayrı mahkumiyet, c-) 29/05/2006 tarihinde yapılan ... Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ek Bina Yapımı ve Ana Bina Bağlantılı Katları Tadilat, Onarım, İnşaat işlerinin yapılması ihalesine fesat karıştırdığı, d-) 29/08/2006 tarihinde yapılan ......

                  Belediye Başkanlığı tarafından 10/07/1987 tarihli inşaat istikamet rölevesine göre yapı ruhsatı verildiği ve buna göre 6907 parsele taşkınlığının olmadığının belirtildiği, bu nedenlerle bina sahibinin iyi niyetli olduğunun anlaşıldığı, bina sahiplerinin iyi niyetli olmaları nedeni ile bina bedelinin davacı tarafından yatırılması gerektiği ancak davacı vekilinin 25/11/2015 tarihli celsede bedeli yatırmayacaklarını bildirdiğinden açılan davanın reddine dair karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, taşkın yapı nedeniyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir....

                    Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. TMK’nın 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir. Malzeme sahibinin TMK'nın 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a)Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır....

                      UYAP Entegrasyonu