Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Keza taşınmazın ½ oranında adına tescilini istemek temliken tescil olarak değerlendirilemeyeceğine göre, davacının bu beyanı ile temliken tescil talebinden feragat ettiğini kabul ettikten sonra fen bilirkişisinden ifrazın mümkün olup olamayacağı hususunda 05.03.2016 tarihli rapor almakla davayı temliken tescil olarak yargılamaya zımnen devam etmiştir. Diğer yandan, gerekçede ½ payın davacı adına tescil edilemeyeceği gerekçeleri yerine temliken tescil koşullarını tartışmakla esasında ıslah ve feragat olgusunu da kabul ettiği söylenemez. Mahkemece, davacının talebine konu yerin ifraz kabiliyetini, ilgili idari birimlerden fen bilirkişisi eklenerek usulen sormak yerine fen bilirkişisinden görüş alması ve bu görüşe itibarla da hüküm kurması ayrıca hatalı olmuştur....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Asıl davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yerinde yapılan keşif , sunulan tapu kaydı ödeme belgeleri ve dinlenen tanıklar ile 1984 tarihinden önce dava konusu yerde bina olduğunun açıkça tespit edildiği ve davalı ve karşı davacılarında işgal ettikleri bu yerde ev eklentileri ve ahır yaptıklarının tespitinin yapıldığını delillerin değerlendirilmesinde mahkemenin hatalı olduğunu yetersiz bilirkişi beyanlarının dikkate alınarak karar verildiğini kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal, birleşen dava ise TMK. nun 725. maddesine dayalı temliken tescil isteğine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalı-karşı davacı aleyhine 16.09.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi yıkım, karşı davada ise temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 07.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım; karşı dava ise, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

      Bu durumda, 04.03.l953 tarihli ve 10/3 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararının gerekçesinde benimsenen ve uygulamada kararlılık kazanmış ilke uyarınca aşırı zarar nedeniyle yapı yıkılamıyorsa veya ağaçlar sökülemiyorsa, iyi veya kötüniyete göre, muhik tazminat veya en az levazım bedelini ödeyip ödemeyeceği arsa malikinden sorulmalı, kabul ettiği takdirde bu bedel karşılığı yapının taşınmaz malikine aidiyetine karar verilmeli, aksi halde yıkım isteği reddedilmelidir. Yargıtay’ın artık kurumlaşmış bu uygulaması ile başkaca bir dava açılmasına gerek kalmaksızın taraflar arasındaki uyuşmazlık daha az giderle, daha çabuk ve kolay, daha sağlıklı şekilde çözülecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.10.1983 tarihli ve 1980/1- 2348 Esas ve 1983/971 Karar sayılı, 19.11.2003 tarihli, 2003/1- 718 Esas ve 2003/709 Karar sayılı kararları da bu yöndedir. Somut olayda; bilindiği üzere temliken tescil talebinin dinlenebilmesi için öncelikli ve en önemli koşul iyi niyet koşuludur....

      Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre taşınmazın davacının temliken tescil hakkını ortadan kaldırmak amacıyla davalı tarafından edinildiği kanıtlanamamıştır. Dolayısıyla davacı, davalının taşınmazı edinmeden önce yapıldığı anlaşılan fen bilirkişinin raporuna ekli krokide 2 numaralı olarak gösterilen bina ile ilgili davalıdan bir talepte bulunamaz. Öte yandan, taşınmaza yapılacak binanın sürekli, esaslı ve mütemmim cüz (tamamlayıcı parçası) niteliğini taşıması gerekir. "Taşınır yapılar" başlıklı TMK'nın 728. Maddesinde kulübe, büfe, çardak, baraka ve benzeri yapılar taşınır yapı kapsamında bulunduğu belirtilmektedir. Fen bilirkişinin raporuna ekli krokide 4 numaralı olarak gösterilen yapının "sundurma" vasfında olduğunun saptanması nedeniyle taşınmazın tamamlayıcı parçası niteliği taşımadığından temliken tescil istemine konu oluşturamaz. Bu nedenle, davacının kalıcı nitelikte olmayan bu yapı nedeniyle tescil isteminin kabulü mümkün değildir....

        Bu kural, malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir....

          İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14.HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/168 KARAR NO : 2022/430 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MANİSA 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Manisa 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16.10.2019 gün ve 2018/42 Esas 2019/735 Karar sayılı kararının istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 26.8.2003 gününde verilen dilekçe ile tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal talep edilmiş, davalı da karşı davasında taşkın bina nedeniyle temliken tescil talep etmiş yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal isteminin kabulüne, temliken tescil isteminin reddine dair verilen 27.9.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı (k.davacı) ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 6.4.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 3968 ve 3964 parsel sayılı taşınmazların Türk Medeni Kanununun 724.maddesi uyarınca temliken tescil, ikinci kademedeki istek ise 3968, 3964, 3967 ve 3965 sayılı parsellerde yapılan imalat bedellerinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı arsa sahiplerinden tahsili istemlerine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı temliken tescil istemi reddedilmiş, davacının ikinci kademedeki isteği olan tazminat talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Hükmü, davacı kooperatif temyiz etmiştir....

              K:3 D:12 Seyhan/ ADANA DAVANIN KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Taşkın Yapı nedeniyle Temliken Tecsil) DAVA TARİHİ : 21/02/2019 DAİRE KARAR TARİHİ : 07/12/2020 KARAR YAZIM TARİHİ : 08/12/2020 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı-birleşen dosya davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

              UYAP Entegrasyonu