Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer taraftan; Türk Medeni Kanunu'nun 724. maddesine dayalı haksız yapılanma sebebiyle temliken tescil isteklerinin müstakil bir davaya konu olması gerektiği halde, Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesinden kaynaklanan taşkın yapı müstakilen temliken tescil davasına konu edilebileceği gibi taşkın inşaatı yapan kişiye karşı açılan elatmanın önlenmesi davasında savunma yoluyla da talepte bulunulması olanaklıdır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerin sonucu olarak yargısal uygulamalarda; kadastro görmüş, çapa bağlanmış yerlerde iyiniyetin ispat şekli kısıtlanarak, adeta resmi belgelerle ispat edilmesi gerektiği benimsenmiştir. Bu durumda çaplı taşınmaza kendi malzemesi ile yapı yapan veya ağaç diken kimse, kural olarak iyiniyet savunmasında bulunabilir veya açtığı temliken tescil davasında iyiniyetli olduğunu iddia edebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine karşı istek ise temliken tescile iilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine karşı isteğin kabulü ile çekişmeli bölümün bedeli karşılığı davacı taşınmazlarından iifrazı ile davalı taşınmazına eklenmesine karar verilmiş olup, taraflar arasındaki asıl uyuşmazlık temliken tescil isteğinden kaynaklanmaktadır.Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden Anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 21.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, esas dava bakımından elatmanın önlenmesi ve yıkım (kal) istemi olup; karşı dava bakımından temliken tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin 30/12/2019 tarihinde satış suretiyle maliki olduğu 2714 parsel sayılı taşınmaza davalının taşkın bina yapmak suretiyle ve duvar örmek suretiyle haksız elattığını ileri sürerek davalının elatmasının önlenmesine, davalı tarafından yapılan bina, ek binalar (yardımcı binalar), bahçe duvarının ve dikilen ağaçların kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı karşı davacı vekili, asıl dava yönünden davacı tarafın davasının ve kal talebinin reddine karar verilmesini, karşı dava yönünden varsa taşılan kısmın uygun bir bedel karşılığında müvekkili adına tescilini talep etmiştir....

      Çaplı taşınmazlarda iyiniyet iddiası korunamayacağından ve yukarıda açıklanan sebeplerle davacının temliken tescil talepli davasının davalı Ümmügülsüm yönünden esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı, tapu kaydında malik olarak gözükmeyen babası T4 yönünden de temliken tescil talebinde bulunmuş ise de; davalı Yahya tapuda artık malik olmadığından temliken tescil davasının davalı Yahya yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, Davacının tazminat talebi yönünden ise; davacı dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının kendisi tarafından yaptırıldığını, dosya kapsamı itibariyle ispatlayamamıştır. Yazılı delil başlangıcı sayılabilecek herhangi bir delil de bulunmadığından, tanık beyanlarına da itibar edilememiştir. Bu nedenle davalı Ümmügülsüm yönünden davacının tazminat talepli davasının esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      Kabule göre de; davacı/davalının temliken tescil talebinde bulunduğu taşınmaz içerisindeki bina vasfındaki yapının zorunlu kullanım alanının tesciline karar vermek gerekirken, bina vasfında olmayan depo, saya gibi yapılar da nazara alınmak suretiyle zorunlu kullanım alanı dışındaki daha geniş bir alanın tesciline karar verilmesi de yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 900,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacı/davalı ...'dan alınarak, davalı/davacı ...'a verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Mahkemece, davacının müdahalenin önlenmesi ve yıkım talebinin kabulüne, davalının temliken tescil talebi ve davacının ecrimisil talebinin reddine; birleştirilen dava bakımından ise, müdahalenin önlenmesi ve yıkım talebinin kabulüne, davalının temliken tescil talebinin reddine karar verilmiş, hükmün davalı-birleştirilen davacı vekili ve birleştirilen davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14....

          Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; mahkemece, bina değeri arsa değerinden açıkça fazla olduğu gerekçesiyle 145 ada 163 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan 94,62 m2’lik kısmın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş ise de; taşkın yapı nedeniyle temliken tescile karar verilebilmesi için gerekli yasal şartlardan olan “iyiniyetin” somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak değerlendirilmemiştir. Bu durumda mahkemece, TMK'nin 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil için gerekli “iyiniyet” şartının gerçekleşip gerçekleşmediğinin, tarafların tüm delilleri de toplanıp birlikte değerlendirilmek suretiyle belirlendikten sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş; bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.03.2007 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi ve kal, birleştirilen davada temliken tescil istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 22.01.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve birleştirilen dosyanın davacısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl davada davacı ..., .. ada 3 parsel sayılı taşınmaz maliki davalı ...’in duvar ve kömürlüğünün 666 ada 2 parsel sayılı taşınmazına tecavüzlü olduğunu ileri sürerek, tecavüzlü kesimin ve kiriş tecavüzünün yıkılmak suretiyle elatmanın önlenmesini istemiştir....

              Diğer yandan, davalı vekili savunma yoluyla temliken tescil talebinde bulunmuş ise de, bu hususta bir inceleme yapılmamış ve karar verilmemiştir. Komşu taşınmaza taşkınlık hallerinde, temliken tescil talebi, ayrı bir davaya gerek olmaksızın açılan davada, savunma yoluyla da ileri sürülebilir. Esasen bu kuralın uyuşmazlıkların en kısa sürede sağlıklı biçimde çözümlenmesi ve dava ekonomisi yönünden büyük yarar sağlayacağı da kuşkusuzdur. TMK. nun 718/2. maddesine göre, arazi üzerindeki mülkiyetin kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer. Aynı Kanunun 729. maddesi bu kuralın istisnalarından birisini düzenlemiş, zemin ile üzerindeki bitkiler arasındaki bağlantıyı kesmiş ve aşağıdaki koşulların oluşması halinde ise bitki sahibine üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Buna göre, davalı tarafın temliken tescil savunması üzerinde durularak, yapılacak inceleme ve değerlendirme sonucu bir karar verilmesi zorunludur....

              Müdürlüğüne" başvuruda bulunarak görevlendirilecek kadastro teknisyeni veya harita mühendisinin "çap sınırlarını" işaretleyip göstermesi üzerine inşa edilip yapıldığı, buna göre davalıların yapıların yapımı sırasında iyiniyetli olduklarının belirlendiğinin anlaşılmasına göre, davacının elatmanın önlenmesi ve kal istemlerinin reddine dair karar verilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiş ise de, davalıların temliken tescil istemlerinin kabulüne dair karar verilmesi için yeterli inceleme yapılmadığı anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu