Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 08.03.2013 tarihli ve ...yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taşınmaz üzerindeki haksız işgalin sona erdirilmesi için davalılara ihtar çektiğini, müdahalesinin sona erdirilmemesi nedeniyle davalıların dava konusu 2397 parsel sayılı taşınmaza elatmalarının önlenmesine ve binaların kal'ini karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacılar-karşı davalılar ... vd. vekili temyiz etmiştir. Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir....

    Davacı vekili, müvekkilinin 14 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının ise bitişik parsel maliki olduğunu, taşınmazların sınırının plan ve işaretlerle belli olmasına ve bütün uyarılara rağmen davalının, kendi taşınmazı üzerine yapması gereken binanın bir kısmını müvekkilinin taşınmazına yaptığını ileri sürerek davalının elatmasının önlenmesini ve masrafı davalıya ait olacak şekilde dava konusu yapının yıkılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya konu binayı kendi taşınmazına yaptığını, yapının imar nedeniyle tecavüzlü hale geldiğini ileri sürerek temliken tescil savunmasında bulunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile davalının elatmasının önlenmesine, binanın taşkın kısmının masrafı davalıya ait olacak şekilde yıkılmasına karar verilmiş, verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 1....

      ise de; dava konusu taşınmazın kamu arazisi olması, davalının iyi niyet savunmasını yazılı deliller ile ispatlaması gerektiği, iyi niyetin varlığı hususunda davalının yazılı delil ileri sürmediği görülmekle, davalının temliken tescil talebinin de reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalı-karşı davacı aleyhine 08.09.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi davalı-karşı davacı ... tarafından davacı-karşı davalı ... aleyhine 23.09.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 28.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava temliken tescil, karşı dava elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Mahkemece, temliken tescile ilişkin asıl davanın reddine, karşı davanın ise kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, asıl dava davacısı karşı dava davalısı ... vekili temyiz etmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/04/2021 NUMARASI : 2019/160 ESAS, 2021/122 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

        İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında toplanan deliller kapsamından; davalıya ait yapının, davacıya ait taşınmaza tecavüzlü bulunduğu, her ne kadar davalı tarafça, davalının iyiniyetli olduğu ileri sürülerek temliken tescil ve irtifak hakkı kararı verilmesi talep edilmiş ise de, taşınmaz çapa bağlandıktan sonra iyiniyet iddiası dinlenemeyeceğinden, davalının temliken tescil kararı verilebilmesi için gerekli olan sübjektif şartın gerçekleştiğini söylemenin mümkün bulunmadığı, buna göre; davalının, davacı taşınmazına elatmada hukuki bir dayanağının da bulunmadığı anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 25.06.2019 tarih ve 2017/508 Esas 2019/504 Karar sayılı kararında özetle; "Davacı tarafından dava konusu taşınmazın 1983 yılında harici satış sözleşmesi ile Recep Gümüş'ten satın aldığını, Recep Gümüş'ün ise davalıların murisinden aldığını, kadastro uygulaması sırasında bu husus gözetilmeden davalıların murisi adına tescil yapıldığını, 1990 yılında arsa üzerine bina yaptığını beyan etmekte olup, kendi beyanı ile de, bina yaptığı taşınmazın başkası adına kayıtlı olduğunu bilmektedir. Başkasının adına kayıtlı olduğunu bilerek yapıyı meydana getirdiğinden, yasal düzenleme ve içtihadı birleştirme kararı uyarınca temliken tescilin ilk şartı olan iyiniyet şartının bulunmadığı belirlendiğinden davanın reddine" dair karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.04.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, 07.05.2014 gününde verilen karşı dava dilekçesi ile temliken tescil ve alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne; karşı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 05.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil; karşı dava TMK'nin 724. maddesine dayalı temliken tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı-karşı davada davalı vekili, davacının ... İli, ......

          Davada TMK'nun 724.maddesine dayalı temliken tapu iptali ve tescil isteminde bulunulduğu, temliken tescil istemine konu davalının maliki bulunduğu 3647 parsel sayılı taşınmazın 13.03.1995 tarihinde satış edinme sebebine istinaden tapuya tescil edildiği, davacının maliki bulunduğu taşınmazın ise 08/08/2001 tarihinde paylaşma sebebi ile adına tapuya kaydedildiği, tarafların maliki bulunduğu taşınmazların bu tarihlerden önce çapa bağlandığı, davacı vekilinin dava dilekçesindeki ikrar ve beyanı ile ahır niteliğindeki taşkın binanın yaklaşık 10 yıl önce inşa edildiği anlaşılmaktadır. Davacı yaklaşık 10 yıl önce çapa bağlı taşınmaz üzerinde ahır niteliğinde bina yaptığını iddia etmiş ve ileri sürmüştür. Çapa bağlı taşınmazlarda iyiniyet iddiası ileri sürülemeyeceğinden ve çaplı taşınmazlarda iyiniyet iddiası dinlenmeyeceğinden temliken tescilin subjektif unsuru olan iyiniyet unsuru dava konusu somut olayda gerçekleşmemiştir....

          bu alanın tahminen 123,67 m2 olduğunu, mahallinde yapılacak keşif ile gerçek durumun ortaya çıkacağını belirterek, davalının davacı taşınmazına elatmasının önlenmesine, muarazanın men'ine, taşkın bina, foseptik ve ağaçların kal'ine karar verilmesini istemiştir....

            UYAP Entegrasyonu