Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin 1/5 hissedar olduğu dava konusu 1336 parsel nolu taşınmazın 50 m2 si üzerine davalıların taşkın olarak kaçak bina yaptıklarını, yaklaşık 20 yıldır bu şekilde kullandıklarını, davalıların müdahalesi nedeniyle taşınmazına bina yapamadığını belirterek, davalıların el atmasının önlenmesini ve 6.000 TL ecrimisilin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Birleşen davada davacılar vekili, dava konusu taşınmazın 1/5 paydaş maliki olan ...’nin müdahalenin men'i, kal ve ecrimisil istemiyle dava açtığını, müvekkillerinin bu taşınmazın 4/5 paydaş malikleri olduklarını, 1336 parsel nolu taşınmaza davalılarca imara aykırı taşkın ve tecavüzlü bina inşaa edildiğini belirterek, el atmanın önlenmesini, tecavüzlü bölümün kalini, 10.000 TL ecrimisilin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, temliken tescil; karşı dava, el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir. Yerleşik uygulamaya göre yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. TMK’nın 724ve 725. . maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır....

    Davacılar vekili TMK’nın 724. maddesine dayanarak temliken tescil talebinde bulunmuştur. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; Mahkemece temliken tescil talebinin reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili, dava konusu taşınmazın üzerinde müvekkilinin evi olduğunu ileri sürerek temliken tescil isteminde bulunmuş ise de dava konusu olan ve davalı T5 adına kayıtlı 121 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının 07.10.1982 tarihinde kesinleşerek taşınmazın çapa bağlandığı, taşınmaz üzerindeki binanın tanık anlatımları ve Belediye ve Aydem'den gelen müzekkere cevaplarına göre 1992- 1993 yılları arasında yapılmış olduğu anlaşılmaktadır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı karşı davalı T1 vekili dilekçesinde, davacının 111 ada 91 nolu parselin maliki olduğunu, davalının sera ve bina yapmak suretiyle müdahalede bulunduğunu belirterek, haksız müdahalenin men’ine ve bina ve seraların yıkılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar cevap dilekçesinde, davalı müvekkilinin serayı 2009 yılında söktüğünü, halen davacıya ait taşınmazda sadece binanın bulunduğu 250 m²’lik alanı kullandığını, ancak temliken tescil talebinde bulunduklarını, temliken tescilin mümkün olmaması halinde davacıya yapı bedelinin depo etmesi için süre verilmesini, muris muvazaasına dayalı olarak tapu iptal tescil davası açacaklarından, bunun sonucunun bekletici mesele yapılmasını talep etmişlerdir....

    O halde, yukarıda değinilen ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacılar yararına TMK'nun 724. maddesi uyarınca temliken tescil koşullarının oluştuğundan sözedilemez. Hal böyle olunca, davacıların temliken tescil taleplerinin reddi ile ikinci kademedeki tazminat istemleri hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, birkısım davalılar vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Bu kural, malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. İyi niyet koşulunun gerçekleşmediği durumlarda diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına gerek bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.03.2008 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, olmadığı taktirde binanın ekonomik değerinin ödenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kesin hüküm nedeniyle reddine dair verilen 23.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı temliken tescil, ikinci kademedeki istek, davacı tarafından yapılan binanın ekonomik değerinin dava tarihi itibariyle tespiti ile binanın arsanın mütemmim cüz'ü sayılarak tespit edilecek ekonomik değerin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir....

          Bu kural, malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.12.2008 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, bu istem kabul edilmediği takdirde irtifak hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 22 parsel sayılı taşınmazında ruhsatlı bina yaptığını, ancak davalıya ait 23 parsel sayılı taşınmaza 3.62 m2'lik elatmasının bulunduğu iddiasıyla aleyhine elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açıldığını, kendisinin gerekli özeni gösterdiğini ve iyiniyetli olduğunu ileri sürerek temliken tescil, bu istem kabul edilmediği takdirde irtifak hakkı tesis edilmesi isteğinde bulunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,YIKIM,ECRİMİSİL,TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 520 parsel sayılı taşınmazına komşu 5 parsel maliki davalıların taşkın inşaat nedeniyle müdahale ettiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ya da davalılar adına temliken tescil ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalılar, binanın belediyeden ruhsat alınarak inşaa edildiğini, oturma iznininde bulunduğunu, kötüniyetli olmadıklarını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalıların iyiniyetli oldukları gerekçesi ile temliken tescil isteğinin kabulüne, ecrimisil isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...’nın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....

                UYAP Entegrasyonu