ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/07/2018 NUMARASI : 2014/889 ESAS - 2018/377 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yukarı Emirler Köyü 195 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davacıya ait olduğunu, davacının kadastro tespitinden önce taşınmazına bina inşaa ettiğini, binanın davalıların gösterdiği yere inşaa edildiğini, ancak ekte sunulan krokiye göre 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlara taşkın göründüğünü, belli bir bedel karşılığında taşınmazın davacı taşınmazına eklenmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir. Bir kısım davalılar davayı kabul ettiklerine dair dilekçe sundukları görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 8 parsel sayılı taşınmazına komşu parsel maliklerine yapılan binanın tecavüzlü olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir. Davalılar, iyiniyetli olduklarını, davanın reddi gerektiğini belirtip, savunma yoluyla temliken tescil isteklerinde bulunmuşlardır. Mahkemece, davalıların müdahalesi sabit görülerek, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/04/2019 NUMARASI : 2017/697 ESAS - 2019/235 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Lüleburgaz Sarıcaali Köyü 2519 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalı tarafın ise müvekkilin parseline komşu olan Sarıcaali Köyü 2520 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, müvekkilin taşınmazı iktisap tarihi olan 1985 tarihinde kendi arazisi üzerinde bina inşaatına başlamış olduğunu, iki yıl kadar inşaatın temel aşamasında kalmış ve kademeli olarak yapılarak 1987 yılında kullanılır hale gelmiş ve o tarihten bu yana müvekkil tarafından kullanılmakta olduğunu, müvekkilin bugüne kadar olan kullanımlarına davalının herhangi bir itirazda bulunmamış olduğunu, müvekkilin dava konusu parsel ile ilgili gerekli ölçümleri yaptırmış olmasına rağmen her nasılsa müvekkili tarafından...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAŞKIN BİNA YAPIMI NEDENİYLE -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım birleşen dava temliken tescil isteğine ilişkin olup, yargılama sonunda elatma isteği kabul birleşen temliken tescil isteği reddedilmiş, karar temliken tescil davasının davacısı tarafından temyiz edilmiş olup, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta öncelikle temliken tescil isteğinin çözümlenmesi gerekmektedir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
Yukarıda yazılı ilkeler ışığında taraflar arasında ki uyuşmazlığa gelince; Asıl dava elatmanın önlenmesi, birleştirilen dava ise TMK. 724. maddesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Mahkemece hem davacının elatmanın önlenmesi davasını kabul etmiş ve davalı...'ın taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş, hemde karşı dava temliken tescil istemini kabul ederek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı-karşı davalı... adına tesciline karar vermek suretiyle çelişki yaratmıştır. Bir dava kabul edilmiş ise diğer davanın reddi gerekir iken her iki davanında kabulüne karar verilmesi nedeniyle birbiriyle çelişkili ve uygulanması imkansız bir sonuç doğurmuştur. Bu nedenle dosya da mevcut tüm deliller yeniden değerlendirilerek birbiriyle çelişmeyen, uygulanabilir ve denetlenebilir bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de talep olmadığı halde 5400 TL'nin iadesine karar verilmesi de doğru görülmemiştir....
Diğer taraftan; temliken tescil isteyen davacıların murisinin taşınmaz çapa bağlandıktan sonra 1991 ve 2003 yıllarında taşınmaza binalar yaptığı davacıların kabulünde olup, davacılar bu yapılanmanın harici satış nedeniyle iyiniyetli olduğunu iddia etmişlerse de; harici satışa ilişkin yazılı belge sunmadıkları gibi, karşı tarafa yönelttikleri yeminin eda edilmiş olması karşısında harici satış olgusunu kanıtlayamamışlardır. Kaldı ki, taşınmazın kısmen haricen satın alındığı ileri sürülen tarih itibariyle tapu kaydı elbirliği mülkiyetine tabi olup, mirasçılardan birisinin tek başına yaptığı temliki sözleşmeye değer verme olanağı da bulunmamaktadır. O halde; mahkemece, temliken tescilin subjektif (-iyiniyet-) koşulu ile ......
Bu kural, malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir....
Hukuk Dairesi Davacı- birleştirilen davada davalı vekili tarafından, davalılar- birleştirilen davada davacılar aleyhine 19.03.2015 ve 13.12.2017 tarihlerinde verilen dilekçelerle asıl davada müdahalenin men'i, kal ve ecrimisil, birleştirilen davada taşkın bina yapımı nedeniyle temliken tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda asıl davada müdahalenin men'i ve kal isteminin kabulüne, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 08.01.2019 tarihli hükmün İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'nce istinaf yoluyla incelenmesi bir kısım davalı- birleştirilen davada davacılar ... vd. vekili tarafından talep edilmiştir....
Mahkemece, her ne kadar davacının iyiniyetli olduğu, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bilirkişi raporunda davaya konu binanın bulunduğu kısmın imar mevzuatı açısından ifrazının mümkün olup olmadığı araştırılamamıştır. Temliken tescil istenen bölümünün ifrazının mümkün olup olmadığının belirlenmesi, belediye sınırları içindeki taşınmazlarda belediye encümeninin, imar sınırları dışındaki taşınmazlarda ise il özel idaresinin görevi içerisindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.04.2015 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın pasif husumet yokluğundan reddine dair verilen 14.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava konusu 132 ada 2 parselin 1760 m2'lik kısmı içerisinde bulunan binanın değerinin arazi değerinden fazla olması nedeniyle TMK 724. maddesine dayalı olarak ... iptali ve tescil, temliken tescil talepleri kabul edilmediği takdirde TMK 723. maddesine dayalı olarak binanın değerinin davalıdan tazmin edilmesini dava ve talep etmiştir....