WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 10.10.2011 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil mümkün olmaz ise tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; temliken tescil talebinin reddine, bedel istemiyle ilgili olarak davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 23.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, temliken tescil, kabul edilmediği takdirde tazminat istemine ilişkindir....

    Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir." Belirtilen kanun hükmünde bir yapıdan bahsedilmektedir. 3194 sayılı İmar Kanununun 20. ve müteakip maddelerinde de yapı ve yapı ile ilgili esaslar düzenlenmiştir. Kendi malzemesi ile başkasının arsası üzerine inşaat yapan kişinin tapu iptali ve tescil talep edebilmesi için başkasının taşınmazına bir yapı yapılmış olması gerekmektedir. Somut olayda, davacı TMK'nın 725. maddesi anlamında bir yapı nedeniyle değil komşu taşınmaza taşkın olarak inşa ettiği duvardan dolayı temliken tescil istediği dava konusu taş duvarın kalıcı nitelikte bir yapı olmadığı anlaşıldığından temliken tescile konu edilemez....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.07.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.10.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici satın alma suretiyle gerçekleşen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa bina bedelinin zemin maliki olan davalılardan tahsili istemiyle açılmıştır....

        Temliken tescil nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulanabilmek için öncelikli koşul malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır. Malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesi veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmaması ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunması gerekir. Temliken tescil isteyen davacı ...'ın 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Buna göre temliken tescil isteminin ilk koşulu olan iyiniyet iddiası kanıtlanamamıştır....

          Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; 1-Dava konusu taşınmazın tapuda tarafların müşterek murisi ve babaları ... adına kayıtlı olduğu, davacının bu durumu bilerek taşınmazda bina inşa ettiği anlaşıldığından temliken tescil davalarında aranan sübjektif koşul olan iyiniyet koşulu gerçekleşmemiştir. Bu nedenle diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği aranmaksızın temliken tescil davasının reddi gerekir. Mahkemece temliken tescil talebinin reddine karar verilmesi doğru olduğundan bu yöne ilişkin davacının temyiz istemi yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı temliken tescil olmadığı takdirde taşınmaz üzerine inşa edilen binanın kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini de talep etmiştir....

            Davacı, 103 parsel numaralı taşınmazın kendisine murisi ... tarafından tahsis edilerek adına tescil edildiğini ve bu tescile güvenerek ev yaptığını fakat davalının açtığı elatmanın önlenmesi davası sonucu yaptığı binaların davalıya ait 80 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü olduğunu öğrendiğinden iyiniyetli olduğunu, binanın taşınmazın zemin değerinden daha yüksek olduğunu belirterek Türk Medeni Kanunu’nun 724 maddesi gereğince bina için gerekli kısmının adına tesciline, tescil mümkün olmazsa evlerin değerinin tazminat olarak ödenmesine karar verilmesini istemiştir Davalı, taşınmazların çaplı olması nedeniyle iyiniyetin oluşmayacağını bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, tescili istenilen taşınmaz kısmının ifrazının mümkün olmadığı nedeni ile istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir." Belirtilen kanun hükmünde bir yapıdan bahsedilmektedir. Kendi malzemesi ile başkasının arsası üzerine inşaat yapan kişinin tapu iptali ve tescil talep edebilmesi için başkasının taşınmazına bir yapı yapılmış olması gerekmektedir. Somut olayda, davacı TMK'nın 725. maddesi anlamında bir yapı nedeniyle değil komşu taşınmaza taşkın olarak inşa ettiği duvardan dolayı temliken tescil istemektedir....

                Davacılar, 78 ada 18 parsel sayılı taşınmaza davalılar ile birlikte elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olarak malik olduklarını, ortak miras bırakanları ... ’nın muvafakatı ile üzerine bina yaptıklarını, noterde 29.07.1998 tarihinde düzenlenen sözleşme ile de miras bırakanlarının binanın yapım giderlerinin kendileri tarafından karşılandığını, kat mülkiyeti kurulmadığından tapudan devir yapılamadığını kabul ettiğini ileri sürerek, Türk Medeni Kanununun 724. maddesi uyarınca temliken tescil, bu istemleri kabul edilmediği takdirde ise, binadaki 1 numaralı işyerinin ..., 2 ve 3 numaralı işyerinin ise, ... tarafından yapıldığının tespiti ile tescilini istemişlerdir. Görüldüğü gibi davacılar öncelikle Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil istemişlerdir....

                  Asıl dava mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve kal, karşı talep ise temliken tescil isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın ise kabulüne karar vermiştir. Öncelikle bir karşı davadan bahsedebilmek için usulüne uygun verilmiş bir karşı dava dilekçesi olması ve harcının yatırılması gerekmektedir. Dosya incelendiğinde mahkemece davalıya 6 nolu celsede temliken tescil taleplerinin olup olmadığı sorulmuş ve davalının 7 nolu celsede temliken tescil talebimiz vardır, beyanı üzerine yargılamaya devam edilerek esasa ilişkin hüküm kurulmuştur. Davalı tarafından temliken tescil talebine ilişkin usulüne uygun tanzim edilmiş dava dilekçesi sunulmadığı gibi bu talebe ilişkin dava harcı da yatırılmamıştır....

                  DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM, TEMLİKEN TESCİL Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım, temliken tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen elatmanın önlenmesi ve yıkım istekli davaların reddine, birleştirilen temliken tescil davasının ise kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı-birleştirilen dosya davalısı ... tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.01.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili ... duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı....

                    UYAP Entegrasyonu