"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.9.2001 gününde verilen dilekçe ile başkasının taşınmazına bina yapımı nedeniyle tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.4.2002 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 24.4.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
ın rızası ile bina ve eklentilerini inşa ettiğini ileri sürerek temliken tescil isteminde bulunmuştur. Davalı ... rızasının bulunmadığını, taşınmazı diğer oğlu...'a tapuda devrettiğini, kendisinin intifa hakkı sahibi olduğunu savunmuş, asıl dava ile de elatmanın önlenmesini istemiştir. Temliken tescilin öncelikli koşulu malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır. Daha açığı, malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur....
Malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesi veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmaması ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunması gerekir. 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Buna göre temliken tescil isteminin ilk koşulu olan iyiniyet iddiası kanıtlanamamıştır. Kaldı ki, istinat duvarı ile ilgili olarak temliken tescil isteminde bulunulamaz. Ayrıca, TMK'nın 729. maddesi gereğince tecavüze konu yerdeki ağaçların değerinin de zemin değerinden az olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 03.08.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, birleşen davada ise davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 31.01.2007 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi davasının reddine, ...'ün açtığı temliken tescil davasının ise kabulüne dair verilen 22.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve birleşen dava davalısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 2054 parsel maliki davalının 2051 parsel sayılı taşınmazına tecavüzlü duvar yaptığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve kal istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.9.2003 gününde verilen dilekçe ile başkasının taşınmazına bina yapımı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş, davalı tarafında da karşı davada elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin reddine, karşı davada elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, ecrimisil isteminin reddine dair verilen 5.7.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının diğer temyiz edenlere yükletilmesine 18.4.2006...
Davanın hukuki sebebi tapulu yerin harici satışına dayalı ... iptali ve tescil istemine ilişkin olmayıp TMK'nın 724. maddesine dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Ancak, temliken tescil davasında yukarıda detaylı olarak açıklandığı üzere, bu hak kendi malzemesi ile başkasının taşınmazına yapı yapan kişiye tanınmıştır. Davacı ise taşınmazı ev ile birlikte satın aldığını belirttiğinden temliken tescil şartları oluşmamıştır. Mahkemenin ret gerekçesi doğru değil ise de davanın reddi yerinde olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde DEĞİŞTİRİLEREK DÜZELTİLMİŞ bu gerekçe ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 28.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.08.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bina değerinin arsa değerinden az olduğu, temliken tescil koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur....
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; Dava konusu 528 parsel sayılı taşınmaz 11.05.1982 tarihinde tapulama ile ...... adına tescil edilmiştir, daha sonra.......aşınmazı 09.08.2010 tarihinde davalı ...’a satmıştır. Bu arada davacı ise 1985 yılında yani çap kaydı oluştuktan sonra anılan taşınmaz üzerine ev ve ahır yapmıştır. Çaplı taşınmazlarda iyiniyet iddiası da ileri sürülemeyeceğinden, dolayısıyla temliken tescilin sübjektif unsuru olan iyiniyet unsuru gerçekleşmiş değildir. Bu nedenle TMK’nın 724. maddesi gereğince temliken tescil koşulları gerçekleşmediği gerekçesiyle reddi gerekirken mahkemece davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle yazılı şekilde reddi doğru görülmemiş ise de hüküm sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
den satın aldığını, üzerine bina yaptığını, iyiniyetli olduğunu savunarak temliken tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece davalı ...'nin de kabulünde olan davacıya ait yapının yapım yılı olan 1982 yılı itibariyle değerinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Dava konusu taşınmaz 22.08.2011 tarihinde davalı ... tarafından diğer davalı ...'a satılmıştır. Sözleşme tarafı davalı ... olmadığından temliken tescil talebinin de tazminat talebinin de bu davalı bakımından kabulü mümkün değildir. Yukarıda değinilen ilkeler ışığında somut olaya gelince; 1-Davacı yararına TMK'nın 724. maddesi uyarınca temliken tescil koşullarının oluştuğundan sözedilemez. Davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin temliken tescil koşullarının oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacı vekilinin tazminat miktarına ilişkin ve davalı ...'...
Davacı öncelikle Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil istemiştir. Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir....