KARŞI OY YAZISI Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı ...’nün ...-.... Devlet yolunun yapımı için yol güzergahının kamulaştırma işlemlerini yapmasının ardından yolun üst yapım işinin diğer davalı..... Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından davalılardan ....Hafriyat İnşaat Taahhüt Nakliye Oto. Tur. Sanayi Limited Şirketine yaptırılması sırasında davacıya ait taşınmazdan hafriyat alınmak suretiyle uğranılan zararın giderilmesi talep edilmektedir. İlk derece mahkemesince, davalı ... Müdürlüğüne karşı açılan davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılar hakkında açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Tarafların temyizi üzerine Dairemizce, davalılar ... ile Köylere Hizmet Götürme birliği yönünden, idareye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiğinden, diğer davalı şirket açısından ise talebin aşıldığı belirtilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Bu kez davalı ......
KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA NEDENİYLE TAZMİNAT 5393 S. BELEDİYE KANUNU [ Madde 14 ] 3194 S. İMAR KANUNU [ Madde 18 ] 5539 S. KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ VE GÖREVLER... [ Madde 2 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "Kamulaştırmasız elkoyma nedeniyle tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çerkezköy Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın davalı Belediye Başkanlığı yönünden husumet nedeniyle reddi ile diğer davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yönünden kısmın kabulüne dair verilen 16.07.2008 gün ve 2007/708 E.-2008/373 sayılı kararın incelenmesi davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 20.02.2009 gün ve 2008/16106 E, 2009/2584 sayılı ilamı ile, "...Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
pasif husumet yokluğundan reddine, bina bedeline yönelik talebinin ise hukuki yarar yokluğundan HMK 114/1- h bendi gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....
, karşı tarafın bilgisi dahilinde ve gözü önünde bina yapıldığını, eski binanın yerine yeni bina yapıldığını ve aradan yıllar geçtikten sonra karşı tarafın "benim arsama bina yapılmış diyerek" kötüniyetli olarak meni müdahale davası açtığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Madde 729- Bir kimse başkasının fidanını kendi arazisine ya da kendisinin veya bir üçüncü kişinin fidanını başkasının arazisine dikerse, başkasının malzemesini kullanarak yapılan yapılara veya taşınır yapılara ilişkin hükümler bunlar hakkında da uygulanır. Ağaçlar ve ormanlar üst hakkına konu olamaz. Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. TMK'nın 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir....
Davalı vekili, davacı tarafın tacir olması nedeni ile görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkili idarenin merkezinin ... olması nedeniyle ... mahkemelerinin yetkili olduğunu ve müvekkilince söz konusu havayolunun yapımı ihale yolu ile ..., ... ve ... ortak girişimine verilmesi nedeniyle yüklenici firmalardan talep edilmesi gerektiğini, savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının olay tarihi itibariyle 26/02/2008 tarihinde geçici kabulün yapılması nedeniyle havaalanının işletilmesinden doğan zararlardan bina maliki sıfatıyla sorumlu olduğu anlaşılmış ise de; davacı ... şirketi tarafından sigortalı iş yerinin uğradığı zarara esas olabilecek ve hasar kalemlerini gösterir herhangi bir fatura ya da makbuzun dosyaya ibraz edilemediği ve hasarın ispatlanamadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Davacı, komşu taşınmaz maliki davalının yaptığı inşaat çalışmaları sonucunda ev ve ağaçlarının zarar gördüğünü belirterek tazminat isteminde bulunmuştur. Somut olayda, dava komşuluk hukukuna aykırı davranış nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkin olup mahkemece davanın niteliği davalı idarenin eyleminden kaynaklı tazminat olarak değerlendirilip ,idari yargı görev alanına girdiğinden bahisle dava şartı yokluğundan reddine dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklı tazminat istemine ilişkin davanın çözüm yerinin adli yargı olduğu ve Türk Medeni Kanununun komşuluk hukukuna dair hükümleri çerçevesinde uyuşmazlığın çözülmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir....
Hukuk Dairesinin 2017/9445 Esas ve 2019/4454 Karar sayılı ilamı) Türk Medeni Kanunu'nun 729.maddesinde; "Bir kimse başkasının fidanını kendi arazisine ya da kendisinin veya bir üçüncü kişinin fidanını başkasının arazisine dikerse, başkasının malzemesini kullanarak yapılan yapılara veya taşınır yapılara ilişkin hükümler bunlar hakkında da uygulanır" denilmektedir.TMK'nın 722.maddesinde ise; Bir kimsenin kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin veya bir başkasının malzemesini kullanması halinde bu malzemenin arazinin bütünleyici parçası olacağı; ancak, sahibinin rızası olmaksızın kullanılmış olan malzemenin sökülmesinin aşırı zarara yol açmaması halinde malzeme sahibinin, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere bunların sökülüp kendisine verilmesini isteyebileceği; aynı koşullar altında arazinin malikinin de rızası olmaksızın yapılan yapıda kullanılan malzemenin gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere sökülüp kaldırılmasını isteyebileceği...
TMK’nın 724ve 725. . maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde malzeme sahibinin iyiniyetli olması yanında diğer bazı koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. TMK’nın 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir....
Öte yandan; başkasının taşınmazına temelli ve kalıcı nitelikte yapı yapılması durumunda, Türk Medeni Kanunu'nun 684. ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapılar üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline geleceğinden ana taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Bu konumdaki taşınmaz maliki ile muhdesatı yapan kişi arasındaki ilişki Türk Medeni Kanunun 722, 723 ve 724. maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 722. maddesinde; taşınmaz malikinin rızası olmaksızın yapılmış ve yıkımı aşırı zarar doğurmayan yapının yıkımını isteme hakkı tanınmış, yıkım masrafının yapı malikine ait olacağı hükme bağlanmış, Türk Medeni Kanunu'nun 723/son maddesinde ise “....yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyiniyetli değilse, hakimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir” hükmüne yer verilmiştir. Bir başka ifadeyle; başkasının taşınmazına yapı yapan, ağaç diken malzeme sahibinin iyiniyetini ispat etmesi gerekir....