Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26.12.2014 gün ve 2014/177 Esas - 2014/675 Karar sayılı hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin olan 15.06.2017 gün ve 6097-3541 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

    -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve irade fesadı hukuki sebeblerine dayalı tapu iptali ve tescil ve bedel isteğine ilişkindir. Yargılama sırasında ölen davacının taşınmazın temlik tarihinde hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığı Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlenerek tapu iptali ve tescil isteğinin kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne dayalı yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Ancak yargılama aşamasında dava konusu taşınmazlar imar işlemine tabi tutularak 200 ada 1 parselin 554 ada 1 parsel, 206 ada 2 parselin ise 553 ada 2 parsel numarasını almasına rağmen mahkemece kaydı kapatılan ada ve parseller üzerinden hüküm kurulması isabetli değildir....

      Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde davacının bağıştan rücu şartlarını en geç boşanma davasının açıldığı 21/02/2018 tarihi itibariyle öğrendiği, iş bu davamızın 15/03/2021 tarihinde açıldığı ve 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği..." gerekçesiyle hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; boşanmadan sonra açılan bağıştan rücu davalarında 1 yıllık hak düşürücü sürenin boşanmanın kesinleşmesiyle başlayacağını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, çocuklarının kandırmaları neticesinde 5, 2 ve 10 parsel sayılı taşınmazları davalı ...'a bağışladığını, 335 ada 2 ve 421 parsel sayılı taşınmazları da bedelsiz olmasına rağmen satış gibi göstererek davalı ...'a temlik ettiğini, davalıların aynı şekilde kendisine miras taksim ve mirastan feragat sözleşmesi yaptırdıklarını, kira gelirleri karşılığı olarak verilen senedi de gasp ettiklerini, kendisine bakmadıkları gibi canına da kastettiklerini ileri sürerek, hile ve bağıştan rücu sebebiyle iptal ve tescil istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacının iddialarını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.9.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.4.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, bağışlamadan rücu sebebine dayalı tapu iptali tescil istemi ile açılmıştır. Davaya konu taşınmazlar 26, 83, 74 parsel numaralı tarla cinsi ile yazılmış taşınmazlardır. Toplam alanlarının 6 dönüm miktarında olduğu anlaşılmaktadır. Dava değeri ise dilekçede 2.000 YTL olarak gösterilmiştir. HUMK. gereğince taşınmazlara ilişkin davalarda görevli mahkeme taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenir. Görev kamu düzenine ilişkin bulunduğundan yargılamanın her safhasında nazara alınır....

          Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki bağışlamadan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın yeniden incelenmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince yeniden görülen yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, koşullu bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK. nin 244/3. TBK.'nin 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki; bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2020 NUMARASI : 2020/104 ESAS, 2020/163 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Bağıştan Rücu Hukuksal Nedeniyle) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

              Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, dava konusu beş adet taşınmaz ile 34 ZD 3253 plakalı aracı dava dışı üçüncü kişilerden parasını kendisinin vermek suretiyle satın aldığını, ancak bağış amacıyla davalı eski eşi adına tescil ettirdiğini, bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil, aracın kendisine ait olduğunun tespitini ve kademeli olarak ise tazminat istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Taşınmazlara veya bunlar üzerindeki ayni haklara ilişkin bağışlama taahhüdünün geçerli olması için resmi şekilde yapılması şarttır. Taşınmazlar hakkında elden bağışlama hükümleri uygulanamaz....

                Hukuk Dairesinin 2017/6521 Esas 2020/347 Kararı) Somut olayımızda; yukarıda bahsi geçen kararlardan da görüleceği üzere davacı tarafın öncelikle bağıştan rücu nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde hileye dayalı tapu iptal ve tescil talebine dayandığı anlaşılmaktadır. Davacı, birden fazla talebini aralarında aslilik-ferilik ilişkisi kurmak suretiyle ileri sürmüş, diğer bir ifadeyle terditli dava açmıştır. Terditli davanın söz konusu olduğu durumlarda, HMK m.111/2 hükmü gereği mahkemece, davacının asli talebinin esastan reddine karar verilmedikçe, feri talebi incelenip karara bağlanamaz. Bu nedenle mahkemece, davacının asli talebi olan bağıştan rücu nedenine bağlı tapu iptal tescil talebi yönünden hüküm sonucunda bir hüküm kurulmaksızın feri talebi hakkında karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu