Somut olayda bağışlama olmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İşbu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir....
KÖKSAL DEMİR - Adliye Binası Karşısı Akdoğan İşhanı No:2 68400 Ortaköy/ AKSARAY ASIL DAVANIN KONUSU : Alacak (Bağışlama Vaadinden Kaynaklanan) BİRLEŞEN DAVANIN KONUSU : Manevi tazminat İSTİNAF KARAR TARİHİ : 03/03/2022 G. KARAR YAZIM TARİHİ : 08/03/2022 İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Çeyiz eşya senedinden kaynaklı alacak davasının istinaf incelemesi talebinin iş bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasta incelenmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davacı-davalı erkek vekilinin, ziynet alacağı davasına yönelik istinaf talebinin işbu dosyadan TEFRİKİ ile DAİREMİZİN AYRI BİR ESASINA KAYDEDİLMESİNE ve ziynet alacağına yönelik davanın TEFRİK EDİLEN DOSYADA DEĞERLENDİRİLMESİNE, 2- ) Davacı-davalı erkek vekilinin boşanmanın fer'ilerine yönelik olan sair istinaf sebepleri incelenmeksizin Aksaray 1....
ve tüm mal varlığını yitireceğini" söylemek suretiyle korkutmaları sonucunda yapmak zorunda kaldığını, bu konu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğu kişilerin tutuklanmamış olmaları sebebiyle de bağışlama sözleşmesinin iptaline ilişkin irade beyanını açıkça ortaya koyamadığını, iptal edilen bağışlama sözleşmesinin konusunu oluşturan arsanın tapu iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi 2016/15132 Es. 2020/483 Karar ) Bağışlama ve şartları 6098 sayılı TBK.nun 285 v.d. maddelerinde düzenlenmiştir. Madde 285'de bağışlama sözleşmesi tanımlanmıştır. - "Bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşmedir." Bir taşınmazın veya taşınmaz üzerindeki ayni bir hakkın bağışlanması sözü vermenin geçerliliği, ancak resmî şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Mevcut dosyada da bağışlama yazılı şekilde yapılmıştır. -Bağıştan dönme ve bağış vaadinden dönme şartları TBK.nun 295 ve 296.md.de düzenlenmiştir. Madde 295- Bağışlayan, aşağıdaki durumlardan biri gerçekleşmişse, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde, bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir: 1. Bağışlanan, bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse. 2....
Bu durumda; davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmaktadır. Bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı ( TBK 286 vd.) alacak istemi niteliğindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan satın aldığı taşınmazlar için bağışlama yada satış vaadi sözleşmesi yapmış olmasının davalıların müvekkiline satmayı vaad ettikleri taşınmazların devir yükümlülüklerini ortadan kaldırmayacağını, davalıların vaadlerini yerine getirerek taşınmazları müvekkile devretmek veya güncel değerlerini ödemek zorunda olmalarına rağmen davalılar lehine sebepsiz zenginleştirme oluşturacak şekilde davanın husumetten reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin davalıların dava konusu taşınmaz devirlerini gerçekleştirmemesinden kaynaklı ifanın imkansız hale gelmesi nedeniyle satış vaadinden döndüğünü, satış vaadinden dönüldüğüne dair İBB'ye gönderilen İstanbul 32....
Buna göre dava konusu mehir alacağının mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel ) bir alacak mı yoksa bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak mı olduğunun tespiti gerektiği, zira sunulan belge içeriğinden bu ayrımın yapılamadığı, bu ayrımın yapılabilmesi için delillerin toplanıp tartışılmasının gerektiği, taraflar arasında mehir senedinden kaynaklanan bir sözleşme ilişkisinin bulunduğu ve Yargıtay uygulamalarına göre uyuşmazlığın mehri muaacelden (Aile Hukuku) kaynaklı ise Aile Mahkemesi'nin, mehri müeccelden (BK/TBK) kaynaklı ise Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu, bu konudaki tespitin öncelikle Aile Mahkemesince yapılması gerektiği, yine davacının evliliğin yıpranma bedeli adı altında manevi tazminat talebinin de bulunduğu göz önüne alındığında sonuç olarak ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir....
GEREKÇE: Dava dilekçesi incelendiğinde davanın, bağışlama vaadi şeklinde düzenlenmiş olan mehir senedinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. TMK evlenme sözleşmesi sırasında karı-kocadan birinin diğerine, bir mal veya para vermesini yada vermeyi vaad edip bir süre ertelemesini yasaklamamıştır. Bu nedenle eski hükümlere göre kurulmuş mehir, Medeni Kanun tarafından yasaklanmış bir hukuki ilişki olarak kabul edilemez. (02/12/1959 gün, 14/30 sayılıY.İ.B. kararı gerekçesi) Mehir sözleşmeleri bugün de geçerlidir. (Yargıtay 2.H.D.25/10/1965 gün 4557/5028 sayılı kararı) Mehri müeccel ileriye (evliliğin boşanma yada ölümle son bulması haline kadar) yönelik bir bağışlama vaadidir. Koca dışında 3. bir kişinin de bağışlama vaadi geçerlidir. Ancak bu durum Borçlar Kanununun 110.maddesinde yazılı 3. kişi yararına borç altına girme olmayıp, Borçlar Kanununun 238.maddesinde düzenlenmiş bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği yazılı olma koşuluna bağlıdır....
Mehri müeccel, ileriye yönelik (evliliğin boşanma ya da ölümle son bulması haline kadar) bir bağışlama vaadidir. Başka bir ifade ile ödenmesi keyfiyeti belirli bir zamana bırakılabilen veya bir olayın gerçekleşmesi sonucuna bağlı tutulan kazanılmış haktır. Borçlar Kanunu'nun 238. (6098 sayılı yeni TBK'nu 288.) maddesinde düzenlenmiş bağışlama vaadi niteliğindedir. Bağışlama vaadinin geçerliliği ise yazılı olma koşuluna bağlıdır ( BK m. 238/1 (Yeni TBK 288/1) ( 4. HD 18.02.1985- 1984/9153 E., 1985/1223 K., YKD 1985 Sayı, sh. 802 ). Bu alacağın muaccel olması için ise vadenin gelmesi veya şartın gerçekleşmesi şartı aranacaktır. Takip tarihi itibariyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin devam ettiği sabittir. Takibe konu alacak takip tarihi itibariyle henüz istenebilir hale gelmemiştir....