WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın reddine, kadın için aylık 300 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir. Yerel Mahkeme Gerekçesi: Erkeğe verilen kusurlar; Kusur verilmedi. Kadına verilen kusurlar; Davacı kadının davadan sonraki tarihte doğum yapmış olduğu, Yerel mahkemece erkeğin kusursuz, kadının tam kusurlu olduğuna karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Kusuru, davanın reddini, kadın için verilen tedbir nafakası miktarını ve yoksulluk nafakası verilmemesini, çocuklar için tedbir - iştirak nafakası verilmemesini, maddi - manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir....

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların boşanma davasına yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik bölümünün ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.18.12.2018 (Salı)...

    Davalı-davacı kadının birleşen davası ise Türk Medeni Kanununun 197. maddesine davalı bağımsız tedbir nafakası davasıdır. Mahkemece kısa kararda "Açılan davanın kısmen kabulüne'’ hükmedildiği halde gerekçeli kararda "Davanın kabulüne” karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. Ayrıca kısa kararda kadının birleşen bağımsız tedbir nafakası davası yönünden hüküm tesis edilmemişken gerekçeli kararda davalı-davacı kadının birleşen davasının kabulüne karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında yine çelişki yaratılmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, (tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. (HMK m.298/2) Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir....

      Yerel mahkeme kararında, “Bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılamada bozma ilamı doğrultusunda maddi hata giderilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur" denilerek, davacının bağımsız tedbir nafakası davasının (TMK m. 197) kısmen kabul edildiğini, birleşen evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davasında ise dava kabul edilerek tarafların boşanması yönünde hüküm kurulmuşsa da, her iki davada verilen kararlar yönünden hiçbir gerekçeye yer verilmemiştir. Boşanma ve bağımsız tedbir nafakası (TMK m. 197) davalarının kabulüne dayanak "Vakıalar" ve taraflara yüklenen kusurlar ayrı ayrı gerekçede gösterilmemiştir. Yerel mahkemenin hangi delillerle sonuca ulaştığını değil, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıanın kabul edildiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklaması zorunludur. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki “boşanma” davası ile, davalı tarafından bağımsız olarak açılan “nafaka” davasının ve davacı tarafından yine bağımsız olarak açılan “kişisel ilişki tesisine” dair davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı-davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, velayet, yoksulluk ve iştirak nafakası ile davalı (kadın) yararına hükmedilen vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından da, kusur belirlemesi ve maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuna uygun sebeplere ve özellikle davalı- davacı (kadın) ve yanında bulunan müşterek çocuk yararına birleştirilen nafaka davasının açıldığı 28.6.2010 tarihinden geçerli olmak üzere kadın için aylık 150.-TL., çocuk için de 100....

          Kadın için tedbir - yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Kadın için tedbir - yoksulluk nafakası verilmesi doğru, miktarı yerinde, ilk karar kadının istinaf etmemesi nedeniyle yoksulluk nafakası miktarı erkek lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğu için nafaka miktarının da yükseltilmesi talep edilemeyeceğinden taraf vekillerinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir. Çocuk için tedbir iştirak nafakası verilmemesi açısından: Çocuk için tedbir - iştirak nafakası verilmesi doğru, miktarı yerinde, ilk karar kadının istinaf etmemesi nedeniyle iştirak nafakası miktarı erkek lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğu için nafaka miktarının da yükseltilmesi talep edilemeyeceğinden taraf vekillerinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadın tarafından, tedbir nafakasına ilişkin olarak açılmış bağımsız bir dava veya karşılık dava bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar Verildi. 13.05.2009 (Çrş.)...

            Asıl dava, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere, birleşen dava ise; ayrı yaşamada haklılığa dayalı tedbir nafakası istemine ilişkindir. İstinaf istemi bağımsız olarak açılan tedbir nafakası davasına ilişkindir. İlk derece mahkemesinin, davalı-davacının, davanın açıldığı tarihte ergin olan müşterek çocuk Mustafa yönünden talep ettiği nafaka isteminin reddinde isabetsizlik bulunmadığı, müşterek çocuk Tuğba yönünden ise nafaka talebi aylık 250 TL olmasına karşın mahkemece aylık 300 TL nafakaya hükmedildiği, kadın yönünden hükmedilen nafaka miktarının da tarafların ekonomik ve sosyal durumları na göre hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalı-davacı vekilinin istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

            Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı kadın tarafından 04.10.2016 tarihinde bağımsız tedbir nafakası davası açıldığı, tedbir nafakası davasında erkeğin başka bir kadınla güven sarsıcı davranışlarının olduğu, eşine ve çocuklarına bakmadığı, onları muhtaç hale getirdiği kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu gerekçesiyle kadın ve ortak çocuklar lehine bağımsız tedbir nafakasına hükmedilmiş, mahkemece verilen iş bu karar 18.07.2017 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı erkeğin eldeki davada ileri sürdüğü vakıaları tedbir nafakası davasında da ileri sürdüğü, tanıklarının dinlendiği ve iddialarını ispatlayamadığı, tedbir nafakası davasından sonra tarafların bir araya gelmedikleri dosya kapsamıyla sabittir. Bu tarihten sonra taraflar arasında yeni bir olayın varlığı da ispat edilmediğine göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır....

              Oysa ki; mahkemece verilen 15.05.2018 tarihli kararı sadece davalı kadının temyiz ettiği ve bu sebeple kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeksizin yoksulluk nafakası talebinin kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 4-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın lehine takdir edilen tedbir nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 5-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre tarafların ortak çocukları 2006 doğumlu Mehmet'in küçüğün ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen tedbir nafakası azdır....

                UYAP Entegrasyonu