Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin asıl davasının kabulüne karar verilmesinde hukuka aykırılık olmadığı, bağımsız açılan tedbir nafakası davasında erkeğe yüklenen kusurların kesinleştiği, ayrıca erkeğin boşanma davası açarak haksız yere boşanma nedeni oluşturma kusurunu da işlediği, kadın yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî tazminat miktarlarının düşük olduğu, kadının manevî tazminat talebinin reddedilmesinin isabetli olduğu, erkeğin birleşen tedbir nafakası davasında verilen karar hakkında yapılan incelemede ise mahkemece önlem nafakası davasında kadın yararına bağlanan nafakanın indirilmesine karar verildiği, indirilen tutarın yıllık bazda hesaplanması neticesinde kararın miktar itibariyle kesin olduğu ancak bağımsız açılan tedbir nafakası dosyasında kadın yararına hükmedilen nafakaya ÜFE oranında artış tatbik edildiği, böylece mahkemece ÜFE oranında artışa yönelik hükmün kaldırılmasının isabetsiz...
Ortak çocuk Ebru lehine daha önce açılan bağımsız tedbir nafakası davasında takdir edilmiş olan nafaka da ergin olduğu tarih itibariyle ortadan kalkmıştır. Mahkemece boşanma davasının açıldığı tarihte ergin olan ve yardım nafakası talebi de bulunmayan ortak çocuk Ebru yararına boşanma davası süresince geçici tedbir nafakası ve devamında iştirak nafakası tayini doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.09.2018 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * boşanma davası sırasında hükmedilen tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesi ile sona ereceğinin tabii olmasına, davalı tarafından Türk Medeni Kanununun 196. maddesi uyarınca usulüne uygun harcı verilerek açılmış bağımsız ya da karşılık davasının bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.02.2007 (Çrş.)...
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı anne yanında bulunan müşterek çocuklar lehine hükmolunan nafakaların katılım nafakası olduğu belirtilmiş ise de, bu nafakaların tedbir nafakası olduğunun ve davalı kadın tarafından harcı ödenerek açılmış bağımsız bir tedbir nafakası davasının bulunmadığı gibi Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi koşullarının da oluşmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.06.05.2010(Prş)...
400 TL yoksulluk nafakasının karar kesinleştikten itibaren davalıdan tahsiline karar verildiği, verilen kararın davalı/karşı davacı koca tarafından temyizi üzerine dairemizin 14.09.2010 tarihli kararı ile hükmün, gerek nafakaya ilişkin bağımsız açılan davada gerekse boşanma davasında davacı/karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebi olmadığı, nafaka dosyasında davacının talebinin tedbir nafakası olduğu gözetilerek dava tarihindeki tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak davacı kadının ihtiyaçlarını giderecek uygun bir miktarda tedbir nafakasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmasına, yerel mahkemece de bozma ilamına uyulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.O halde mahkemece, dairemiz bozma ilamında belirtildiği üzere davacı/k.davalı kadın tarafından davanın açıldığı tarihte tarafların halen evli olup davalı/k.davacı koca tarafından 2006 ylılnda açılıp redle sonuçlanan boşanma davası neticesinde tarafların halen fiilen ayrı yaşadıkları gözetilerek davacının...
İlk derece mahkemesince kadının açmış olduğu bağımsız tedbir nafakası davası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, boşanma davasında nafaka hususunun değerlendirildiği gerekçesiyle bağımsız tedbir nafakası davası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ise de, buna dair hüküm istinafa konu edilmediğinden, Dairemizce bu hususta bir karar verilmemiş, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, davalı kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası istemli bir dava ya da karşı davanın bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16.12.2013(Pzt.)...
Eşin ayrı yaşamı için bağımsız tedbir nafakası ayrı yaşamada haklılık varsa verilebilir. Bağımsız tedbir nafakası davasında kural olarak tarafların kusur durumu ölçü olarak alınamaz. Tedbir nafakası istenen kusursuz olsa bile, diğer koşullar gerçekleşmişse tedbir nafakası verilebilir. Başka bir anlatımla bağımsız tedbir nafakası davasında dikkate alınacak ölçü; tarafların kusur durumları değil, nafakayı talep eden eşin ayrı yaşamada haklı olup olmadığıdır. (HGK 09.07.2020 tarih 2017/2- 2208 esas 2020/575 karar sayılı ilamı) Somut olayda tarafların kadının sadakatsizliği dolayısıyla ayrı yaşamaya başladıkları, kadının ayrı yaşamada haklı olmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple kadın lehine tedbir nafakası talebinin reddi yerinde olmakla birlikte, müşterek çocuk lehine nafakaya hükmedilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm ve "temyiz talebinin reddine" dair 24.11.2014 tarihli ek karar davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, bozmaya uyularak davalı (kadın) yararına dava süresince geçerli olmak üzere hükmedilen tedbir nafakası ile boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren hükmolunan aylık irat şeklindeki yoksulluk nafakasının “miktar itibarıyla” temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle, davalının, temyiz talebi 24.11.2014 tarihli ek kararla reddedilmiştir. Boşanma davası içinde davanın devamı süresince tayin edilen tedbir nafakası ile dava sonunda boşanma kararıyla birlikte tayin edilen yoksulluk nafakasına ilişkin hükümler asıl hükümden bağımsız değildir....
nafakası olarak devamına, 29/03/2019 tarihinden geçerli olmak ve karar kesinleşinceye kadar devam etmek üzere müşterek çocuk Fatma için aylık 200,00 TL tedbir nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, karar kesinleştikten sonra nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, dava tarihinden 18 yaşını doldurduğu tarihe kadar geçerli olmak üzere müşterek çocuk Abdulkadir için 200,00 TL tedbir nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, 18 yaşını doldurduğu tarihten itibaren tedbir nafakası ve devamında iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı-karşı davacının maddi manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....