"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Velayetin Kaldırılması ve Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "velayetin kaldırılması ve nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı ... tarafından, boşanma davası ve fer'ileri ile tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma davası 28.02.2013 tarihinde açılmış, davacı- davalı yargılama sırasında Rize Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.10.2013 tarihli 2013/736-971 sayılı kararı ile hükümlülük sebebi ile kısıtlanmış, kendisine ... vasi olarak atanmıştır. Vekalet verenin ehliyetini kaybetmesi vekilin vekalet görevini kendiliğinden sona erdirir (TBK m. 513). Bu bakımdan, daha önce davacı-davalının bizzat kendisi tarafından tayin edilen vekilin vekalet görevi kısıtlama kararı ile sona ermiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "boşanma" ve "tedbir nafakası" davalarının birleştirilerek davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı koca tarafından; kadının bağımsız tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.09.2012 (Çrş.)...
Aile Mahkemesinin 2010/951 esas, 2010/1265 karar sayılı dosyasında 04/03/2008 tarihinde açılan birleşen bağımsız tedbir nafakası davasının kabul edildiği, erkeğin ise aynı dosyada 14/03/2008 tarihinde açmış olduğu boşanma davasının reddedildiği, kararın 11/02/2011 tarihinde kesinleştiği, kadının bağımsız tedbir nafakası almaya devam ettiği ve önceki boşanma davasının açıldığı tarihten sonra kadının herhangi bir kusurlu davranışının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı kadın, davaya cevabında fiili ayrılık döneminde bir araya gelmediklerini beyan etmiş, daha sonra vekili tarafından verilen dilekçede tarafların ortak hayatı kurmak üzere bir araya geldikleri ileri sürülmüş, davalı-karşı davacı kadın ve tanıkları da bu yönde anlatımda bulunmuşlardır....
Mahkemece asıl dava olan kadının bağımsız tedbir nafakası davasında; davalı-karşı davacı erkeğin, kadın ile müşterek çocukları haksız olarak evden uzaklaştırdığı, evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, birlikte yaşamaya ara verilmesinde erkeğin kusurlu olduğundan bahisle kadın ve ortak çocuklar lehine nafakaya hükmedilmiş, erkeğin birleşen boşanma davasında ise; davalı-karşı davacı erkeğin, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, ağza alınmayacak şekilde küfürler ettiği, kadını ve müşterek çocukları müşterek haneden atması sebebiyle, boşanmaya sebep olan olaylarda asıl ve ağır kusurlu olanın davalı-karşı davacı erkek olduğu, kadının herhangi bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle erkeğin birleşen boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Kadının tedbir nafakası davasında verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir....
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve bağımsız tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her üç davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, birleşen nafaka davasının kabulü, tedbir ve yoksulluk nafakası, yargılama giderleri, vekâlet ücreti yönünden; davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, manevî tazminat talebinin reddi, nafakaların miktarı yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak kusur gerekçesinin düzeltilmesine ve tedbir nafakası ile manevî tazminat yönünden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, maddi ve manevi tazminat ile miktarları, kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası, asıl davadaki yargılama giderleri ve vekalet ücreti bakımından istinaf kanun yoluna başvurarak usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesi ile; çocuk yararına hükmedilen tedbir-iştirak nafakası, müvekkili yararına hükmedilen tedbir nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarları, reddedilen yoksulluk nafakası talebi bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıda 1, 2, 3, 4 ve 5 ile gösterilen bentler kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazları yersizdir....
Aile Mahkemesi'nde 2020/756 E.sayılı dosya ile boşanma davası açtığı mahkemece bu boşanma davasında kadın lehine TMK 169.maddesi uyarınca tedbir nafakası bağlandığından bahisle, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; kadının bağımsız açtığı tedbir nafakası davasında, boşanma davasından ayrı olarak, TMK 197.maddesi uyarınca tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, zira boşanma davası reddedildiği takdirde TMK 197. maddesi uyarınca boşanmadan bağımsız bağlanan tedbir nafakasının devam edeceği, mahkemece hatalı değerlendirme sonucu yanlış karar verilmiş ise de; davanın konusuz kalması ve karar verilmesine yer olmadığı yönündeki kararına ilişkin istinaf olmadığından, bu yanlışlığa işaret edinilmekle yetinilmiştir....
İşte uygulama ve öğretide alınan bu önlemin geçiciliğini daha açık vurgulamak amacıyla boşanmanın kesinleşmesine kadar olan dönem için çocuk yararına ödenen nafakaya tedbir, boşanma kesinleştikten sonra iştirak nafakası denilmektedir. Diğer bir ifadeyle boşanma davası içinde ileri sürülen iştirak nafakası hakkında; yargılama süresince tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası adı altında ödenmesine karar verilir. 3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 185 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca eşler; birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. İşte iştirak nafakası, boşanma, ayrılık veya evlenmenin butlanına karar verildikten sonra velâyet hakkı kendisine bırakılmayan eşin velâyet hakkı verilen eşe, çocuğun bakımı ve eğitim giderleri için mali gücü oranında yaptığı katkıdır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, taraflar arasında görülen boşanma davası neticesinde,taraflar eşit kusurlu bulunarak boşanma davası kabul edilerek TMK’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden; davalı kadının kendisi için 21.04.2015 tarihinde Türk Medeni kanununun 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası davası açtığı; bu davanın da sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak başka kişilerle görüştüğü, mesajlaştığı, erkeğe hakaret içeren söylemlerinin olduğu ve birlik görevlerini yerine getirmediği, böylelikle ayrı yaşamada haklılığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle reddedildiği ve bu kararın da 29.09.2015 tarihinde kesinleştiği görülmektedir....
İcra dosyasının incelenmesinde; takibe dayanak Hassa Aile Mahkemesinin 26/09/2012 tarihli ve 2011/29 E. - 2012/381 K. sayılı karar içeriğinden; alacaklı... tarafından 02/02/2011 tarihinde haklı sebeplerle ayrı yaşama hakkına dayanarak tedbir nafakası istemi ile açılan davada yapılan yargılama sonucunda mahkemece, alacaklı yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 175 TL tedbir nafakası ödenmesine hükmedildiği, kararın temyizen bozulması üzerine aynı mahkemenin 19/02/2014 tarihli ve 2013/293 E. - 2014/46 K. sayılı kararı ile alacaklının nafaka talebinin sübut bulmadığından reddine karar verildiği ve hükmün 19/01/2015 tarihinde kesinleştiği, Hassa Aile Mahkemesinin 03/06/2015 tarihli ve 2014/122 E. - 2015/154 K. sayılı kararı ile alacaklı tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, alacaklı yararına aylık 150 TL tedbir nafakası ödenmesine, anılan nafakanın kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiği ve hükmün 08...