Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 15/02/ 2010 tarihinde satın alarak malik olduğu 1049 ada 23 sayılı parseldeki 6 nolu bağımsız bölümü davalıların hiç bir hukuki işlem olmadan işgal ettiğini, davalıların yapılan ihitarlara rağmen anılan bölümü tahliye etmedikleri gibi ecrimisil de ödemediklerini ileri sürerek, dava konusu 6 nolu bağımsız bölüme yönelik işgalin sona erdirilerek belirlenecek ecrimisilin tahsilini istemiştir. Davalılar, işgalci olmadıklarını, müteahhitten aldıkları daireyi kullandıklarını, kötü niyetli olduklarından bahsedilemeyeceğini bildirip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalıların çekişme konusu 6 no'lu bağımsız bölümü kullanmadıkları, dava dışı 3. kişiye ait 7 nolu bağımsız bölümün kullanımlarında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Dava konusu bağımsız bölüm, sözleşme tarihinde yapılması mümkün olan ve sığınak olarak yapılması kararlaştırılan yer olup, imar değişikliği ya da artışı nedeniyle oluşan artış sonucu kazanılan bağımsız bölüm olmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde tadilat proje ve ruhsat ile bağımsız bölüm haline getirilen yerde tüm arsa sahipleri hak sahibi olacağından, mahkemece yapılması gereken iş; davacının sözleşmedeki paylaşım oranına göre tespit edilecek arsa payı ve hissesi üzerinden tapu kaydının kısmen iptâli ve tesciline karar verilmesi gerekirken bağımsız bölümün tamamı üzerinden tapu iptâli ve tescil kararı verilmesi doğru olmamış, hükmün davalı yararına bozulması uygun bulunmuştur....

      Apartmanın 3 nolu bağımsız bölümünün maliki olduğunu, davalılardan ...'...

        Yine aynı kanunun Kullanma İzni Alınmamış Yapılar başlıklı 31. maddesinde de; "İnşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmazlar. Ancak, kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetlerden istifade ettirilir." hükmü bulunmaktadır. Açıklanan madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde yapı kullanma (iskan) izni verilmeyen veya alınmayan yapıların izin alınıncaya kadar belediye hizmetlerinden ve tesislerinden faydalanamayacakları açıktır....

          Somut olayda kat irtifaklı ana taşınmazın işyeri olan 4 nolu bağımsız bölümünden sokağa açılan kapıyı davalının, onaylı mimari projeye aykırı olarak duvar örmek suretiyle kapatıp bu bölüme 1 nolu bağımsız bölümün giriş kapısının solundan ve ortak alandan yeni bir kapı açtığı tüm dosya kapsamından ve bilirkişi raporları içeriğinden anlaşılmaktadır. Mahkemece sözü edilen bu değişikliklerin projesine uygun eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken bu değişiklikle ilgili davanın da reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.6.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, anataşınmazın projesinde yer almamış olsa bile bir kat malikinin klima cihazını kendi bağımsız bölümünün pencere ve balkonuna konulmasına komşularını rahatsız etmemek koşuluyla izin verilmektedir. Buna göre dava konusu edilen klima dış ünitesinin de davalının kendi bağımsız bölümünün sınırları içerisinde kalan bir bölüme konulması gerekirken tüm kat maliklerinin ortak yeri niteliğinde olan anayapının giriş kapısının yanına monte edilmiş olması Yargıtay'ın yukarıda sözü edilen yerleşik uygulamasına ve Kat Mülkiyeti Yasasının 19. maddesinin ikinci fıkrasına aykırı eylem oluşturduğu gözetilerek sözü edilen cihazın bulunduğu yerden kaldırılmasına hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              Eklentinin ayrıca tapu kaydı bulunmadığından 1 numaralı bağımsız bölümün eklentisinin iptâl edilerek 13 numaralı bağımsız bölüme taşınıp 13 numaralı bağımsız bölümün eklentisi olduğunun kabulüne karar verilmesi gerekirken, eklentinin ayrıca tapu kaydı varmış gibi tapu iptâli tescil kararı verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmişse de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMKnın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....

                verilmesi doğru görülmemiştir....

                  (Ek iki cümle: 30/4/2013 - 6460/3 md.) 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre anagayrimenkulün mesken olarak gösterilen bağımsız bölümlerinde kat maliklerinin izni ve benzeri şartlar aranmaksızın avukatlık büroları faaliyet gösterebilir....

                    Mahkemece, 9 nolu bağımsız bölümün arsa payının 2/26 olarak tapuya tesciline, 10 nolu bağımsız bölümün arsa payının 2/26 olarak davacılar adına tapuya tesciline, davalılara bedel ödenmesine yer olmadığına, diğer bağımsız bölümlerin arsa paylarında değişiklik yapılmasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, anayapıda sonradan yapılan ilave bağımsız bölümün tescili istemidir....

                      UYAP Entegrasyonu