Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddelerinde yer alan yasal düzenlemeler ile yapı kullanma (iskan) izni verilmeyen veya alınmayan yapıların bu izni alınıncaya kadar belediye hizmetlerinden ve tesislerinden faydalanamayacakları belirtilmiştir. Ancak yasa koyucu; ülkemizde, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış olup, buna rağmen yapı kullanma (iskan) izni alınmamış birçok yapının bulunması nedeniyle yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere, 3194 sayılı İmar Kanununa 5784 sayılı yasanın 25. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesi ile bir istisna getirmiş olup; İmar Kanunu'nun Geçici 11....

    Mahkemece, davacının taşınmazdan yararlanmasının engellendiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece;”...elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleri ile ilgili olarak davacı tarafından bir değer belirtilmediği gözetilmek suretiyle, mahkemece keşfen belirlenen dava değeri üzerinden eksik harcın ikmal ettirilmesi ve ondan sonra tarafların iddia ve savunmaları da gözetilerek delillerin toplanması, toplanan ve toplanacak delillerin bir arada değerlendirilmesi sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen husus üzerinde durulmaksızın, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması yerinde değildir...” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak eksik harç ikmal edilmiş ve yeniden yapılan yargılama sonucunda 4 nolu bağımsız bölüme davalının elatmasının önlenmesine, 5,722TL ecrimisilin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

      bağımsız bölümlerin arsa sahipleri arasında paylaşıldığını, bunlardan 1 numaralı olanın 1/2 payını bir kısım davalılar mirasbırakanı ...’ye, 1/2 payının ise arsa sahiplerinden ...’e bırakıldığını, ...’nin biçimine uygun düzenlenen 15.03.1991 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile tapudaki 3/24 payını dava dışı ...’ye, bunun da 23.01.1992 günlü temliknameyle davacılardan ...’a temlik ettiğini, 1 numaralı bağımsız bölümün paylaşma sonucu 1/2 payının maliki olan ...’in payını mirasçılarının 24.05.1993 günlü harici sözleşmeyle davacılardan ...’ye sattığını, böylelikle 1 numaralı bağımsız bölüme 1/2 oranında davacı ...’ın, 1/2 oranında da davacı ...’nin malik olduklarını, yüklenicilere bırakılan 2 numaralı bağımsız bölüme 1/2 oranında yüklenici ...’nin, 1/2 oranında ise yüklenici ...’ın malik olduklarını, yüklenici ...’ın 1/2 payını adiyen davacılardan ...’a, ...’nin ise 20.03.1993 tarihli sözleşme ile davacı ...’yeye temlik ettiklerini, 2 numaralı bağımsız bölüme de 1/2 oranında...

        projesinin onaylanarak iskan belgesi verildiğini, ana taşınmaza kat irtifakı tesis edilirken 2. kattaki halen müvekkiline ait 7 nolu bağımsız bölüme çatı katındaki özel çamaşırlığın eklenti olarak eklenmesinden dolayı diğer bağımsız bölümlere 40/400 arsa veriliyorken 7 nolu bağımsız bölüme 64/400 arsa payı verildiğini, bu nedenle 1003 ada 63 parsel sayılı ana taşınmazda 2.kattaki 7 bağımsız bölüm nolu 64/400 arsa paylı meskenin arsa payının 40/400 arsa payı olarak değiştirilmesine ve tapuya tesciline, 7 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının beyanlar hanesinde bulunan eklenti şerhinin tapudan silinmesine, 13 nolu bağımsız bölümün iskan belgesi ve onaylı projesi gereğince 24/400 arsa paylı çatı arası mahalli olan mesken olarak müvekkil adına tapuya tesciline, ana yapının on bir katlı meskenli bir dükkanlı kargir apartman olan vasfının yine alınan iskan belgesinde olduğu gibi 3 bodrum +zemin + 8 normal katlı kargir apartman olarak tashihine ve tapuya bu şekilde tesciline karar verilmesini...

          Mahkemece, 29.4.2010 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesine konu Y-29 Blok 1 nolu bağımsız bölüme ilişkin bilirkişi tarafından hesaplanan kira alacağına hükmedilmiştir. Oysa davacı vekili 13.12.2014 tarihli dilekçesinde, davacının 2.11.2010 tarihli sözleşme ile daireyi değiştirdiğini, yeni dairenin Y-30 Blok 7 nolu bağımsız bölüm olduğunu, dava dilekçesinde Y-29 Blok 1 nolu daireye ilişkin kira alacağı istendiğini, bu nedenle Y-30 Blok 7 numaralı dairenin henüz teslim edilmemesi nedeniyle dava tarihine kadar tazminatın belirlenmesi için dava dilekçesinde düzeltme yaptığını belirtmiştir. O halde, mahkemece, taraflar arasında imzalanan 2.11.2010 tarihli sözleşme ile satışı yapılan bağımsız bölüme ilişkin bir değerlendirme yapılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, açıklanan husus dikkate alınmadan yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

            Mahkemece davanın kabulü ile davalının mimari projeye aykırılık teşkil eden ortak alanlarda yapmış olduğu mutfağın genişletilmesi ve terasın kapatılması suretiyle bağımsız bölüme yeni bir oda eklenmesine ilişkin inşaat ve tadilatların kal'i ile mimari projesine uygun bir şekilde eski hale getirilmesine, bunun için davalıya 40 günlük mehil verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, mimari projeye aykırılığın eski hale getirilmesi istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve onaylı mimari projeye aykırılıklar belirlenip yazılı olduğu şekilde davanın kabulü ile bu aykırılıkların eski hale getirilmesine karar verildiğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 17/05/2018 günü oy birliği ile karar verildi....

              Noterliğinin 15.02.2006 gün ve 2773 yevmiye sayılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedilmiş, buna göre yapılacak binanın 1, 3 ve 9 numaralı bağımsız bölümleri davacıya ait olacağı kabul edilmiştir. Sözleşme çerçevesinde binanın yapıldığı hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin “inşaatın başlaması ve tapuların bağımsız bölümlerinin devri” başlıklı 3 üncü maddesi: “1- İnşaat ruhsatı alınıp, 2. kat beton tabliyesi atıldığı zaman; 2 adet bağımsız bölümün tapusu ve satışı verilir. 2- Bütün betonlar atılıp, duvarlar örülüp, sıvası yapıldıktan sonra 2 adet bağımsız bölüm tapusu verilir. 3- İnşaat oturma izni alma aşamasına geldiği zaman 2 adet bağımsız bölüm tapusu verilir. Bu aşamadan 3 ay içinde oturma izni (iskan) alma talebi yapılmadığı zaman; 6 ay içinde iskan alınmadığı takdirde, müteahhit arsa sahiplerine her ay için bağımsız bölüm için 400 YTL kira ödemeyi taahhüt eder” şeklindedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan ... bozma ilamında özetle; Diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmesine, ancak mahkemece kayınpeder damat arasında yapılan tasarrufların iptale tabi olduklarının kabulü ile davalı üçüncü kişi ...’in 1410 sayılı parsel üzerindeki 21 nolu bağımsız bölümü elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri nisbetinde (takip konusu alacak ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere) tazminat ödemesine, 305 sayılı parsel üzerindeki 10 nolu bağımsız bölüme ilişkin tasarrufun ise iptaline karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra dava konusu 1410 nolu parseldeki 21 nolu bağımsız bölüm yönünden 130.000 TL (davacının ... 10 ......

                  Ancak bu durumda zeminde fiili olarak 17 nolu bağımsız bölüm bulunmadığına göre ana yapıda bağımsız bölüme bağlanmamış bir arsa payı bulunması gibi kat mülkiyeti ile uyuşmayan bir durum ortaya çıkmıştır. O halde davacı tarafça proje tadilatı iptal ettirilmediği sürece ancak 17 nolu bağımsız bölümün tapudan terkini ve bu bağımsız bölüme ait arsa payı diğer bağımsız bölümlere bölüştürülerek arsa payına düşen değerin diğer bağımsız bölüm maliklerinden tahsili talep edilebileceği gibi tüm kat malikleri tarafından yapılacak yeni bir proje tadilatı ile 17 nolu bağımsız bölümün önceki projede bulunan yerde veya başka bir ortak alanda yeniden düzenlenmesi de mümkündür. Bu durumda davanın tüm kat maliklerine karşı açılması gerekmekte olup, iş hanı yönetiminin bu davada kat maliklerini temsil yetkisi bulunmamaktadır....

                  Uyuşmazlıkta; Türkiye'de bulunan annesi yanında kalmak amacıyla tarafına verilen aile ikamet izinleri uyarınca Türkiye'de ikamet ettiği anlaşılan davacı tarafından, aile ikamet izni süresinin dolacak olması nedeniyle kısa dönem ikamet izni verilmesi istemiyle başvuruda bulunulduğu, bu başvurunun, davacı hakkında Ç-114 tahdit kaydıyla 1 yıl süreli yurda giriş yasağı olduğu, bu sebeple amacına uygun özel meşruhatlı vize alarak ülkemize gelmesi gerektiğinden bahisle 04/09/2015 tarihli işlemle reddedildiği görülmekle birlikte; dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden, davacı hakkındaki yurda giriş yasağının 18/04/2013 tarihinde kaldırıldığı ve 16/04/2013 tarihinde özel meşruhatlı vize ile Türkiye'ye gelen davacıya 02/06/2015 tarihine kadar geçerli aile ikamet izni verildiği anlaşıldığından, işlem tarihi itibarıyla davacı hakkında yurda giriş yasağı bulunmadığı açıktır....

                    UYAP Entegrasyonu