Bunlardan ilki, “Tescilini yaptırmayanlar hakkında yapılacak işlemler” başlıklı Ek-Geçici 13. madde hükmünde, tescilleri yapılmamış ancak sigortalılık niteliğini taşıyanlar yönünden Kanunun tanıdığı hak ve mükellefiyetlerin 2654 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 20/04/1982 tarihinden başlatılacağı öngörülmüştür. 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1'inci maddesi hükmünde ise; “Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar....
Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılık mümkün olmayıp çakışan sigortalılık olarak adlandırılan böyle durumlarda zorunlu sigortalılıkların çakışması halinde sorun önceden başlayıp devam eden zorunlu sigortalılığa geçerlilik tanınarak çözümlenmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2001/21-627 Esas,2001/659 Karar ve 03.10.2001 günlü kararı ile, 2005/21-389 Esas,2005/430 Karar ve 29.06.2005 günlü kararlarında önceden başlayan sigortalılığın asıl sigortalılık olduğu özellikle belirtilmiştir. Somut olayda mahkemece davacının 13.11.1993 tarihinden sonraki dönemde, sonradan başlayan 506 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılığının 1479 sayılı Yasa’ya tabi Esnaf ... sigortalılık ile çakışması nedeniyle, önceden gelen sigortalılık 14.11.1993 tarihinde başlayan esnaf ... sigortalılığı olmakla söz konusu dönem yönünden davacının 1479 sayılı Yasa’ya tabi Esnaf ... sigortalılık iptal isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabul edilmesi hatalı olmuştur....
görüştüğünü, kurumun emekli olabilirsin demesi üzerine yaşını doldurduğu tarihte yani Temmuz 2018 tarihine kuruma yaşlılık aylığı bağlanması için emekli talebi verdiğini, önce emekli olabilirsin diyen kurumun, daha sonra emeklilik talebini reddettiğini, red sebebinin ise ziraat odası kaydında çelişki olmasının gerekçe gösterdiğini, kurumun bu işlem ve düşüncesinin hukuk ve hakkaniyetle bir bağının olmadığını beyanla müvekkilinin 6111 sayılı Yasa kapsamında primleri ödenmiş 01/01/2001-22/12/2012 tarihleri arasındaki 2926 sayılı Yasa kapsamında tarım bağkur hizmetlerini iptal eden ve tahsis talebini reddeden kurum işleminin iptali ile davacı müvekkilinin 6111 sayılı yapılandırma yasası kapsamında primleri ödenmiş 01/01/2001-22/12/2012 tarihleri arasındaki 2926 sayılı Yasa kapsamındaki tarım bağkur hizmetlerinin ve yaşlılık aylığı tahsis talebinin geçerli olduğunun tespiti ile tahsis talebini takip eden aybaşı olan 01/08/2018 tarihi itibari ile davalı idarece yaşlılık aylığı bağlanması...
Maddesinde ise bu kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescil edilmeyenlerin sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin 04.10.2000 tarihinde başlayacağı bu kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilen sigortalıların bu kanun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.04.1982- 04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemeleri ve prim borçlarını tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödemeleri halinde bu sürelerin sigortalılık süresi olarak kabul edileceği düzenlenmiştir. Yine 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı yasanın geçici 8....
Sigortalının kendisine tebliğ edilen borçlanma tutarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi halinde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Sigortalıya tebliğ edilen borç tutarının bu süre içerisinde tam olarak ödenmemesi halinde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve ödenen tutar bu Kanunun 89'uncu maddesine göre iade edilir.” hükmü bulunmaktadır. Yapılan Yasal değişiklikler, değişiklikten önceki madde hükümlerinin öngördüğü koşullara sahip sigortalıların sigortalılıklarını sonlandırıcı etkiye sahip olmayıp, bu kişilerin sigortalılık nitelikleri geçerliliklerini korumaktadır ve anılan düzenlemeler, yürürlük tarihinden itibaren sigortalılık niteliği kazananlar yönünden kayıt ve koşullar içermektedir....
nun 526. maddesi gereğince cezalandırılmaları için suç duyurusunda bulunulacağı bildirildiğinden davacının sattığı ürün bedelinden kesinti yapıldığının tespiti sigortalılığın kabulü için yeterli olup, kesintiyi yapan davalı Kuruma karşı sorumlu olacağından kesinti yapıldıktan sonra Kurum hesabına yatırılmamış olması dahi sonuca etkili değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurul'unun 15/02/2017 tarih 2015/10- 1283 E. 2017/242 K. sayılı kararına göre de tevkifat kesintisinin kuruma intikal etmemesi Tarım Bağ-Kur sigortalılık hakkı kazanmasına engel değildir. Somut olayda, teslim edilen ürünlerden sebze ve meyve komisyoncusu tarafından yapılan prim kesintilerini gösteren 1998/4, 1999, 2000, 2003, 2006, 2007 tarihli müstahsil makbuzlarının dosyaya sunulduğunun anlaşılmasına göre, prim kesintisinin kuruma intikal etmemiş olmasının davanın reddine gerekçe yapılması hatalıdır....
nun adına Bağkur kaydı için muhtar sanık M.....
SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu tespiti istenen süreyle ilgili olarak; 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanunun 47. maddesiyle getirilen düzenlemede yer alan"Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 4.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 4.10.2000 tarihinden itibaren başlar.” Hükmü gereği, sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 04.10.2000 tarihinden itibaren başlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 14.9.1986- 1.9.2001 tarihleri arasında SSK'ya tabi sigortalılık süresi ile çakışmayan tüm sürelerde tarım bağkur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 23.6.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
sigortalılık başlangıç tarihinin 20.4.1982 olduğunun, çalışma süresinin bağkur basamak durumunun ve prim borç miktarının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 23.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....