Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ...’ın 2926 sayılı Bağkur dosyasının tüm ekleriyle (prim ödemeleri, tescil belgeleri ve dayanağı tüm kayıt ve belgelerin) Kurum’dan celbedilerek dosya içerisine alındıktan sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Eldeki dosyada bulunan 17.1.2017 ve 30.6.2020 tarihli Yargıtay bozma ilamlarında özellikle açıklığa kavuşturulması gerektiği vurgulanan dava konusu çakışan sürelere ait 4/1-a primlerinin tarım bağkur sigortalılığına aktarılıp aktarılmadığı hususunun davalı Kurum tarafından cevaplanmadığı görüldüğünden, bozma ilamlarında sorulan “çakışan 23/02/2009-16/10/2009 ve 15/10/2009- 28/02/2011 tarihleri arasındaki 5510 sayılı Yasanın 4/a maddesi kapsamındaki çalışmalarına ilişkin prim ödemelerinin davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığına aktarılıp aktarılmadığı “ hususu sorularak, celbi ile iş bu dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere, mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine 23.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      Davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olarak tescili için Bağ-Kur giriş bildirgesinin, re’sen tescil var ise bu tescilin ilk ne zaman yapıldığına dair bilgilerin, varsa prim ödeme yada tescile yönelik talebinin yer aldığı bağkur sicil dosyasının celbi ile bu dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere, mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 07.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Hukuk Dairesinin 29.03.2012 tarihli onama kararına istinaden prim borçlarının yapılandırıldığını, bu işlem üzernie davalı kurum tarafından 40.182,65 TL borç çıkarıldığını, çıkarılan bu borcu faizi ile birlikte ödediğini, böylece prim ödeme gün sayısının 10246'ya çıktığını, yaşlılık aylığının 05.07.2007 tarihinden itibaren değil 60 gün eksik olarak 10186 günden haksız ve hukuka aykırı olarak 26.04.2011 tarihinden itibaren 2.565,66 TL olarak bağlandığını, aradaki farkın 57,03 TL olduğunu belirterek, dava konusu kurum işleminin iptali ile 05.07.2007 tarihinden itibaren emekli maaşı bağlanmasına, birikmiş maaşlarının hesaplanarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya 26.04.2011 tarihli tahsis talebine istinaden 29.01.1982- 06.04.2011 dönemlerindeki arasındaki 17 yıl 8 ay 5 gün (6365 gün) hizmet ve 15....

        Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan Kanunlarda 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesinde açıklanan hizmet tespiti davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemesi ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının öngörülmesi karşısında, tescil veya iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı öncesine ait dönem yönünden tarımsal faaliyet ve buna dayalı Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti söz konusu olamayacaktır. Ayrıca belirtilmelidir ki, tarımsal faaliyete kabul edilebilir süreyi aşar uzunlukta ara verilmesi durumunda Tarım Bağ–Kur sigortalılığının yeniden başlayabilmesi, tescil başvurusu, iradi prim ödeme, prim tevkifatı olgularından herhangi birinin gerçekleşmesine bağlıdır....

          Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının tespiti istenen sürede davalı adına tescilli iki iş yerinden eksik bildirilen prim ödeme gün sayısının toplam 303 gün olarak belirlendiği, davacının talebi ile bağlı kalınarak hüküm kurulması gereğinin 27.05.2014 günlü 2013/10457 Esas sayılı bozma ilamında belirtilmesi nedeniyle mahkemece işe giriş çıkış aralıklarının davacının talebine göre düzeltildiği, hükümde eksik bildirilen prim ödeme gün sayısının ... sicil numaralı işyerinden 128 gün, ... sicil numaralı işyerinden 303 gün olarak tespit edildiği belirtildikten sonra her ay için eksik bildirilen gün sayısının ayrıca gösterildiği, ancak ... sicil numaralı işyerinden toplamda 167 gün eksik bildirim olduğu görüldüğü halde ,mahkemece hükmün infazında tereddüt oluşturacak ve hüküm bölümünün başı ile sonu arasında çelişki yaratacak şekilde 303 gün bildirilmesi gereken süre olduğunun hüküm bölümüne yazıldığı anlaşılmaktadır....

            K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davacının tarımsal faaliyeti nedeniyle 1.9.1993-1.3.2000 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa’ya tabi tarım ... sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Dosya kapsamından davacının sattığı ürün bedelinden ilk ... prim kesintisinin 1998 yılı Eylül ayında yapıldığı anlaşılmakla, ilk prim kesinti tarihini takip ay başı olan 01.10.1998 tarihinden itibaren tespite karar verilmesi gerekirken, mahkemece 15.9.1998 tarihinden itibaren tespite karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

              Tarımsal faaliyetin sürdürdüğünün tespiti açısından; Öncelikle; 5510 Sayılı Kanun 6'ncı maddesi(ı)bendine göre;muafiyet kapsamında olup olmadığı, prim tevkifatı ve ürün tesliminin olup olmadığı, Ayrıca;1- Çekişmeli dönemde davacının nerede oturduğu; Nüfus Müdürlüğü, İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı ve Muhtarlık kayıtları esas alınarak belirlenmeli, 2- Dönem içinde Ziraat Bankası, Kooperatif veya Birlikler aracılığıyla "Tarımsal Amaçlı Kredi" kullanıp kullanmadığı araştırılmalı, 3- Dönem içinde ürün teslimatından dolayı prim kesintisi yapılıp yapılmadığı veya sigortalılık iradesini ortaya koyacak şekilde prim ödemesinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, 4- 25.04.2006 gün 26149 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5488 sayılı Tarım Kanunun 19. maddesi uyarınca Çiftçi Kayıt Sistemine dahil edilerek doğrudan gelir desteği alıp almadığı ve bu bağlamda davacının hangi ürünleri ekerek bunları nerelere sattığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun "Zirai kazanç, zirai faaliyet, zirai işletme, çiftçi ve mahsulün...

              Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanunda, bildirimsiz kalan sigortalılar için 506 sayılı Kanunun 79 ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır....

              Mahkemece; kurulan hükümde maddi hatalar olup, bu haliyle kararın infazı mümkün olmadığı gibi nizalı dönem içerisinde davalı işyeri tarafından davacı hakkında bir kısım hizmet bildirimleri olmasına rağmen, bu bildirim süreleri dışlanmadan ve aylık prim ödeme gün sayısının 1 ayda en fazla 30 gün, 1 yılda en fazla 360 gün olması gerektiği hususları dikkate alınmadan yapılan hesaplama doğrultusunda hüküm kurulması da isabetsiz olmuştur. Yapılacak iş; davalı işyeri tarafından davacı adına yapılan hizmet bildirim sürelerini dışlayarak ve aylık prim ödeme gün sayısının 1 ayda en fazla 30 gün, 1 yılda en fazla 360 gün olması gerektiği hususları dikkate alarak yapılacak hesaplama ile yeniden hüküm kurmaktan ibarettir....

                UYAP Entegrasyonu