Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerçekten de; taraflar arasında 01/12/2015 tarihli bayilik sözleşmesinin imzalandığı, bayilik sözleşmesinin davalı tarafından 23/10/2017 tarihinde feshedildiği, bilirkişi kurulu tarafından yapılan incelemeler doğrultusunda sözleşmenin feshinden evvel dahi, iki yıllık süreçte yani 2016 ve 2017 yıllarında nakliye bedelinin maliyete katılmayarak kar paylaşımının yapıldığı, bu durumun ilgili dönemlere ilişkin rapor ekinde bulunan tablolardan sabit olduğu, dolayısıyla protokolün feshinden öncesinde de, tarafların protokol hükümlerine uydukları, nakliye bedeli davacı tarafından karşılandıktan sonra kalan net tutar üzerinden kar paylaşımı yaptıkları sübuta ermiştir....

    Gerçekten de; taraflar arasında 01/12/2015 tarihli bayilik sözleşmesinin imzalandığı, bayilik sözleşmesinin davalı tarafından 23/10/2017 tarihinde feshedildiği, bilirkişi kurulu tarafından yapılan incelemeler doğrultusunda sözleşmenin feshinden evvel dahi, iki yıllık süreçte yani 2016 ve 2017 yıllarında nakliye bedelinin maliyete katılmayarak kar paylaşımının yapıldığı, bu durumun ilgili dönemlere ilişkin rapor ekinde bulunan tablolardan sabit olduğu, dolayısıyla protokolün feshinden öncesinde de, tarafların protokol hükümlerine uydukları, nakliye bedeli davacı tarafından karşılandıktan sonra kalan net tutar üzerinden kar paylaşımı yaptıkları sübuta ermiştir....

      talep etmemesi dikkate alındığında bu hususta da davalıya kusur izafe edilemeyeceği gerekçesiyle davacı yanın sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini ispat edemediği maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

        maddi ve manevi zarara uğradığını, müvekkilinin oluşturduğu müşteri çevresinden fesihten sonra davalı tarafça yararlandırıldığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 10.000 TL denkleştirme tazminatı ile buna bağlı şimdilik 10.000 TL haksız fesih ve uğranılan maddi zararlar ve 500.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin feshinden 30 gün önceden 13.01.2022 tarihinde yapılan yazılı fesih bildirimi ile imzalanan bayilik sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedildiğinin bildirildiğini, davacının 13.02.2022 tarihine kadar ürün satışı yapmaya devam ettiğini, 30 günün sonunda ürün satışının durdurulduğunu, sözleşmenin fiili ve hukuki olarak feshedildiğini, sözleşmenin feshinde bir haksızlık bulunmadığını, müvekkili şirketin fesih yetkisini kullanırken hizmet gereklerini ve kamu yararını gözettiğini savunarak, açılan haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin feshinden 30 gün önceden 13.01.2022 tarihinde yapılan yazılı fesih bildirimi ile imzalanan bayilik sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedildiğinin bildirildiğini, davacının 13.02.2022 tarihine kadar ürün satışı yapmaya devam ettiğini, 30 günün sonunda ürün satışının durdurulduğunu, sözleşmenin fiili ve hukuki olarak feshedildiğini, sözleşmenin feshinde bir haksızlık bulunmadığını, müvekkili şirketin fesih yetkisini kullanırken hizmet gereklerini ve kamu yararını gözettiğini savunarak, açılan haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              Dava dilekçesinde talep sonucunun açık olmaması nedeniyle Mahkememizce davacı vekiline kesin süre verilerek, talebine---- kaybı zararı ve manevi tazminat talebi yönünden ayrı ayrı tutar belirterek açıklaması istenmiş, bu kapsamda davacı vekilince sunulan ---- beyan dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin, sözleşmenin mesnetsiz ve neden gösterilmeden feshinden sonra davalılarca ----nedeniyle müvekkilinin önceden teklif verdiği işler ile yeni işlerin kaybedilmesi ve haksız rekabet eylemleri nedeniyle uğranılan maddi zararlar ile bu nedenlerle uğranılan manevi zararlara ilişkin manevi tazminat olduğu, ---- tazminat taleplerinin, haksız rekabet eylemleri nedeniyle uğranılan manevi tazminat talebine ilişkin olduğu beyan edilmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

                20 maddeleri hükmü uyarınca da intifa hakkının geçerli olmadığını ileri sürerek, intifa hakkının terkini ile maddi ve manevi tazminat istemiştir....

                  İnşaat ile yeni bir sözleşme yapılarak tapuya şerh verildiğini, böylece diğer davalıların da bu haksız feshe iştirak ettiklerini ileri sürerek, şimdilik 60.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında ıslah ile maddi tazminat miktarını 324.373,00 TL'ye arttırmıştır. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece iddia, savunma, uyulan Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmenin haksız olarak feshinden kaynaklı davacıların kâr kaybından arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olan davalı ...'ın sorumlu olduğu gerekçesiyle, maddi tazminat isteminin bu davalı yönünden kısmen kabulüne diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir....

                    Hukuk Dairesinin temel görevi 22 Ocak 2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19 Ocak 2015 tarih ve 8 sayılı Kararında belirtildiği üzere “Sosyal Güvenlik Hukuku”ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır. Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu: Yerel mahkeme kararındaki niteleme ve temyizin kapsamı dikkate alındığında uyuşmazlık, iş sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan manevi tazminat isteğine ilişkin olup, tanımlanan niteliği ile Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin görev alanına girdiği düşünülmektedir. 11 Nisan 2015 tarih ve 29323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6644 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesi uyarınca görevli Yargıtay Dairesinin belirlenebilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 18.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu