WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğunu belirterek, zilyetliğin korunması davasının sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğin korunması değil, taşınmazdaki zilyetliğin davalıda olmadığı, davacıda olduğunun tespiti davası olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm vermiştir. Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 6831 Sayıl|ı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmazda davacının mülkiyet hakkına dayanmadığı, ancak davacının zilyetliğe dayandığı anlaşılmıştır. Bu durumda, uyuşmazlığın TMK.nun 981 ve devamlı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunması hükümlerinle göre çözüme kavuşturulması gerektiğinden, HMK.'nun 4/1 c (HUMK.'nun 8/II-3 maddesi uyarınca, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...

    Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre dava konusu taşınmazın davacı ... tarafından bayilik sözleşmesine istinaden davalı lehine teminat olarak ipotek edildiği, davacı şirket ile davalı arasındaki bayilik sözleşmesinin 13.04.2001 tarihinde feshedildiği, davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının Şişli 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.12.2002 tarih, 2000/1474 esas ve 2002/2046 karar sayılı ilamı ile tespit edildiği, davalının da davacı şirketten alacağı olduğuna dair herhangi bir iddiasının da olmadığı, bayilik sözleşmesinin sona ermesine ve davacı şirketin davalıya borçlu olmamasına rağmen bayilik sözleşmesine teminat olarak tesis edilen ipoteğin kaldırılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      davacının 06.03.2014 tarihli ihtarname ile bayilik sözleşmesini feshettiğini ve intifa hakkına dayalı olarak taşınmazın tahliyesini istediğini, ancak davalı Hacıoğlu şirketinin ihtar gereğini yerine getirmediğini ve taşınmazı işgalci olarak kullanmaya devam ettiğini, davalı Hacıoğlu şirketinin de 03.03.2014 tarihli ihtarname ile bayilik sözleşmesinin sona erdiğini davacıya bildirdiğini, bunun üzerine davalı Hacıoğlu şirketi aleyhine müdahalenin men'i davası açıldığını ve davanın Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/664 Esas sayılı dosyasında derdest olduğunu, davalı Hacıoğlu şirketinin bu süreçte taşınmazı intifa ile yüklü olarak davalı Hürgaz şirketine satıp teslim ettiğini ve davalı Hürgaz şirketinin de taşınmazı davalı Kirazlık Akaryakıt şirketine kiraya verdiğini, Kirazlık Akaryakıt şirketinin üçüncü bir kişi ile bayilik sözleşmesi yapıp taşınmazı kullanmaya başladığını, bunun üzerine davacının intifa hakkına dayalı olarak davalı Kirazlık Akaryakıt şirketine karşı Samsun 4....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki zilyetliğin korunması davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ...; ... köyü 271 parsel sayılı taşınmazı davalı ...’ın 1995 yılında dava dışı ... ve ...’a sattığı, kendisinin de 2003 yılında ...’dan satın aldığı, üzerine ahır yaptığı ve evde oturduğu, kendisinin zilyetliğinde bulunduğu, davalının taşınmazda hakkının bulunmadığı, zilyetliğinin korunması istemiyle dava açmıştır....

        DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Korunması K. Tur ve Tic. Ltd. Şti ile A. M.O.aralarındaki Zilyetliğin Korunması davasının reddine dair Bodrum Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 22.02.2012 gün ve .. sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalı tarafından vekil edeninin işletmesinin çatısına sanayi tüpü, klima cihazları, baca boruları .. vs koymak suretiyle müdahalede bulunulduğunu açıklayarak, davalının müdahalesinin menine, muhdesatların kaline, çatıya konulan demirbaşların kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 27.09.2010 havale tarihli dilekçesiyle de; hakka dayalı olarak açılan el atmanın önlenmesi davasını bilirkişi raporu doğrultusunda zilyetliğin korunması (MK 981-984) davası olarak ıslah ettiklerini açıklamıştır....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, TMK'nun 981 ve devamı maddeleri gereğince zilyetliğin korunması isteğine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kısmen kabul kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk a. Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nın 683 üncü maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi salt zilyetliğe dayanan kişiler ise, TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, zilyetliğin devri sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil veya tazminat istemine ilişkin bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 27.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              la bayilik sözleşmesi yapıldığını ve taşınmazın kiralayanı müvekkilinin babası ... olduğundan bu şahsa 5-6 yıl bayilik sözleşmesi gereği kira ödediklerini, daha sonra davacının, bayilik konusu yeri bizzat kendisi çalıştırdığını ve 2018 yılında söz konusu taşınmazı 2 aylık kirayı da ödemeden tahliye ettiğini, bunun üzerine ...'ın .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçmiş olduğundan davacının da, .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takibe geçerek taraflarından bayilik sözleşmesine dayalı olarak 20.000 Euro talebi ile icraya başvurduğunu, ancak böyle bir borçlarının olmaması karşısında borçlu adına söz konusu takibe itiraz ederek takibin durdurulduğunu, davacının bu sözleşmeyle ilgili müvekkilinden hiçbir alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan kar kaybı, cezai şart alacağı ve tabelanın geç tesliminden kaynaklanan tazminat alacağına ilişkindir....

                la bayilik sözleşmesi yapıldığını ve taşınmazın kiralayanı müvekkilinin babası ... olduğundan bu şahsa 5-6 yıl bayilik sözleşmesi gereği kira ödediklerini, daha sonra davacının, bayilik konusu yeri bizzat kendisi çalıştırdığını ve 2018 yılında söz konusu taşınmazı 2 aylık kirayı da ödemeden tahliye ettiğini, bunun üzerine ...'ın .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçmiş olduğundan davacının da, .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takibe geçerek taraflarından bayilik sözleşmesine dayalı olarak 20.000 Euro talebi ile icraya başvurduğunu, ancak böyle bir borçlarının olmaması karşısında borçlu adına söz konusu takibe itiraz ederek takibin durdurulduğunu, davacının bu sözleşmeyle ilgili müvekkilinden hiçbir alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan kar kaybı, cezai şart alacağı ve tabelanın geç tesliminden kaynaklanan tazminat alacağına ilişkindir....

                  edildiğinden ve bayilik sözleşmesi geçerli olduğundan feklerinin istenemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu önsözleşmenin tarafların ilerde akdedeceği bayilik sözleşmesine esas olarak düzenlendiği, taraflar arasında sonradan 09.09.2004 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığı, asıl sözleşmenin iptali istenilmeden tek başına önsözleşmeden cayılarak iptalinin istenilmesinde hukuki yarar bulunmadığı, önsözleşmede belirlenen yükümlülüklerin öncelikle davacı tarafından yerine getirilmesi gereken edimler olduğu, bu edimler yerine getirildikten sonra ancak davalıdan edimlerini yerine getirmesinin istenebileceği, bu nedenle davacının sözleşmenin iptali talebinin yerinde olmadığı ön sözleşme ve buna bağlı bayilik sözleşmesinin ayakta olduğu, intifa hakkının geçerli olup TMK’nun 796. maddesinde gösterilen intifa hakkının terkinine dair sebeplerin gerçekleşmediği, davacının intifa süresinden önce kaldırılmasını isteyemeyeceği...

                    UYAP Entegrasyonu