Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

erken ödeme veya toplam kredi ödeme tutarı üzerinden belirtilen oranlarda erken kapama komisyonunu ödeyeceğini taahhüt ettiği, ancak bu madde altında herhangi bir komisyon oranının yazılı olmadığı, oran yazılmamış olması nedeniyle erken kapama komisyonunun tahsil edilmeyeceği anlamının çıkmayacağı, tüm bankaların Merkez Bankasına bildirdikleri erken kapama komisyon oranlarının ortalamasının % 3,52'ye isabet ettiği, bu oranın 3.441,78 TL'ye tekabül ettiği, oysa davalı bankanın davacıdan 8.816,54 TL erken kapama komisyonu kestiği gerekçesiyle fazladan tahsil edilen 5.374,76 TL'nın davalı bankadan tahsiline, dava açılmadan önce davalı banka temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren, taraflar arasındaki iş ticari iş olduğundan avans faizi işletilmesine ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; taraflar arasında imzalanan ticari kredi sözleşmesinin 15.6 maddesinde kredinin erken kapanacağı konusunda hüküm olmakla birlikte ne oranda erken kapama ücretinin alınacağı konusunda bir hüküm bulunmadığı, her ne kadar sözleşmede erken kapama ücreti alınacağı düzenlenmişse de; bankanın kendisine tanınmış olan takdir hakkını hakkaniyete uygun olarak bankaların emsal uygulamaları, bankacılık teamüllerine ve iyi niyet ilkelerine göre kullanmasının gerekeceği, hükme esas alınan bilirkişi incelemesine göre diğer bankaların uyguladıkları erken kapama ücret oranlarının ortalamasının %4,29 olduğu, davacı bankaca ise esas alınan oranın %11,174 olduğu ve emsallere göre yaklaşık 2.61 kat yüksek erken kapama oranının uygulanmış olması nedeni ile davalının tek taraflı olarak belirlediği oranın emsallere ve hakkaniyete uygun olmadığı, davacıdan erken kapama ücretinin fazla alındığı...

      Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 24/10/2018 tarih ve 2018/145-2018/623 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin 2013 yılında davalı bankadan zirai kredi kullandığını, 2015 yılında da borcunu ödediğini ancak, davalının bu ödemede müvekkilinden masraf, hesap işletim ücreti, erken kapama, kredi tahsis ücreti, komisyon, kredi erken kapama şube vade bozum kâr karşılığı kapama bedeli, istihbarat ücreti, operasyon bildirim ücreti, tarım bankacılığı erken kapama masraf komisyon bedeli, kredi operasyon masraf bedeli vb. adlar altında kesinti yaptığını, kesintilerin sözleşme, yasa ve bankacılık kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek...

        Bankası A.Ş. tarafından uygulanan erken kapama komisyon oranı, emsal bankacılık uygulamaları karşısında uygun olmayıp, oldukça fahiş tabiri caizse astronomik olduğu, yapılan haksız ve fazla kesintinin müvekkil şirkete iadesi gerektiği, kredinin erken kapatılması anında belirlenen erken kapama komisyonu, kredi sözleşmesinin kurulduğu anda somut ve belirlenebilir nitelikte olmadığı, bunun yanı sıra, erken kapama anında davalı tarafından belirlenen ve krediyi kapatabilmek için adeta davalı tarafından müvekkile dayatılan erken kapama komisyonu/cezası/maliyeti, kredi kullanan davacı müvekkil bakımından sözleşme koşullarını ağırlaştırıcı etkiye sahip olduğu, bu haliyle anılan durumun Kanunun emredici hükümleri ile Genel İşlem Koşulları ile bağdaşmadığı açık olduğu, Türk Borçlar Kanunun “Değiştirme yasağı” başlıklı 24....

          Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında imzalanmış olan Genel Kredi Sözleşmesinin 15.6 maddesi uyarınca kredinin erken kapatılmasının bankanın onayına tabi olduğunu, sözleşme hükmünün tarafları bağlayıcı olduğunu, davacı kredinin erken kapatılmasını ve erken kapatma tutarının 6297052 numaralı hesabından tahsil edilmesini kabul ettiğini, varılan mutabakat üzerine dahil 9.355,50 TL erken kapama ücreti tahsil edilerek kredilerin kapatıldığını, erken kapama maliyeti bankanın kullandırdığı kredi ile bu kredi nedeniyle yaptığı borçlanmayı balans etmek amacıyla tahsil edildiğini, bunun bankacılık ve ticari teamüllerine uygun olduğunu davacının krediyi kapatmak için bank pozitiften daha düşük faiz oranlı kredi kullandığını, davacının kalan 1.810,63 TL'nin iadesi iddiasının ise, dayanaksız bir iddia olduğunu davacının hesaplarını aktif kullanmakta olduğunu, şu an için hesaplarında böyle bir tutarın bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            Davalı vekili, uyuşmazlıkta İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu bildirerek yetki itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak erken kapama ücretinin mevcut yasal düzenlemelere, bankacılık ve ticari teamüllere uygun olduğu, kredinin erken kapatılmasının taraflar arasındaki anlaşmaya göre bankanın onayına tabi olduğunu, sözleşme hükmünün taraflar açısından bağlayıcı olduğunu, sözleşmenin 15.6. maddesinde kredinin erken kapatılması halinde erken kapama ücreti düzenlendiğini, alınan tutarın sözleşme ve hukuka uygun makul ücret olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Bankacılık işlemlerinden kaynaklanan 01/07/2016 tarihinde kabul edilip 23/07/2016 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda işbölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir. Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın bankacılık hukukuna dayalı istirdat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 19. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesine gönderilmesine 31/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasında akdedilen 23/08/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nin 6.4 maddesinde erken ödeme komisyon oranının kararlaştırılmamış olduğu, mahkemece davalı bankanın Merkez Bankasına erken kapama komisyon oranlarını bildirip bildirmediği yönünde bir araştırma yapmadığı, ancak davalı tarafça mahkemece kabul edilen oranın üzerinde bir oranın Merkez Bankasına bildirilmiş olduğu yönünde bir iddia ileri sürülmediğinden mahkemece emsal banka uygulamaları araştırılarak %2-%5 oranında erken kapama komisyonu alındığının tespit edilerek %5 oranın makul bir oran olarak kabul edilip buna göre fazladan ödenen erken kapama komisyon oranının tespitinde ve bu talebe ilişkin davanın kısmen kabulünde bir isabetsizlik olmadığı, dava dilekçesinde TL cinsinden talepte bulunulmuş iken, daha sonra maddi hata yapıldığı belirtilerek euro cinsinden para birimi ile talepte bulunulması ile mahkemece maddi hata yapıldığı kabul edilerek eksik harcın tamamlatılmasında bir hata...

                  Davalı vekili, taraflar arasında genel kredi sözleşmesi ve cari hesap kredi sözleşmeleri düzenlendiğini, buna göre davacının 06.11.2013 tarihinde 1.000.000,00 Euro, 13.12.2013 tarihli 1.000.000,00 Euro, 21.10.2014 tarihinde 1.200.000,00 Euro kredi kullandığını, ayrıca 2.800.000.- Euro ana para tutarlı üç adet spot kredi kullandığını, bunun karşılığında davacıya ait taşınmazlara ipotek konularak kefalet alındığını, davacı şirketin 31.07.2015 tarihli bankaya sunduğu dilekçe ile kredilerin kapama tutarının gönderildiğini, ipoteklerin fek edilmesi için bakiyenin blokeye alınarak kredilerin nakit karşılığı teminata dönmesini istediği, davacıdan tahsil edilen 116.081,99 Euro kredinin erken kapatılması nedeniyle tahsil edilen erken kapama ücreti olduğunu, erken kapama tutarının banka kayıtlarında bankacılık hizmetleri gelirleri olarak işlendiğini savunarak davanın reddini savunmuştur....

                    yıllık %4,15 ile alternatif bir ödeme planı oluşturulduğunu ve buna göre ortaya çıkan toplam geri ödeme miktarı ile erken kapatılan kredinin ödeme planındaki toplam geri ödeme tutarı arasındaki fark erken kapama komisyonu olarak tahsil edildiğini, GKS koşullarına göre tahsil edilen erken kapama komisyonun fahiş olmadığını ve sözleşmeye uygun olduğunu, diğer yandan eğer asıl ödeme planı ile alternatif olarak oluşturulan ödeme planı arasında negatif bir fark çıkması halinde erken kapama ücretinin alınmadığını, GKS 34.9 m. her 2 tarafı eşit koşullarda koruyan bir denge özelliği içerdiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu