İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünce el atılan taşınmazda işgal (kira) bedeli, araziye verilen zararlardan dolayı maddi tazminat ve eski hale getirme bedelinin tahsiline ilişkin davada yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 7269 Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun uyarınca ... İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünce el atılan taşınmazda işgal (kira) bedeli, araziye verilen zararlardan dolayı maddi tazminat ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçeye göre; ......
Hal böyle iken ilk derece mahkemesince eski hale getirme talebinin incelenmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi yukarıda açıklandığı üzere, davalı asile vekilinin istifa dilekçesi tebliğ edilmeden gerekçeli karar tebliğ edildiğinden, davalıya yapılan tebliğat usulsüz olduğundan, davalı vekili Av.Sultan Penez Abay'ın istinaf isteminin süresinde olduğunun kabulü gerekmiştir. Bu itibarla ilk derece mahkemesinin eski hale getirme talebinin kabulüne ilişkin 08.09.2020 tarihli ek kararının kaldırılmasına, tebliğat usulsüzlüğü nedeni ile istinaf isteminin süresinde olduğunun kabulü gerektiğinden eski hale getirme isteğinin reddine (HMK md. 95) karar verilmesi ve süresinde olan istinaf istemi uyarınca istinaf itirazlarının incelenmesine karar verilmiştir....
İçeriği ile mahkemenin kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, deprem sebebiyle mazeretsiz duruşmayı takip etmeme ve eski hale getirme talebi hakkında bir karar verilip verilmemesi konusundadır. 6100 sayılı HMK “Eski Hâle Getirme” başlıklı düzenlemesi “Talep MADDE 95- (1) Elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hâkimin kesin olarak belirlediği süre içinde bir işlemi yapamayan kimse, eski hâle getirme talebinde bulunabilir. (2) Süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca, eski hâle getirme dışında, başka bir hukuki yoldan ulaşılabiliyorsa, eski hâle getirme talebinde bulunulamaz. Süre MADDE 96- (1) Eski hâle getirme, işlemin süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren iki hafta içinde talep edilmelidir. (2) İlk derece ve istinaf yargılamalarında, en geç nihai karar verilinceye kadar eski hâle getirme talebinde bulunmak mümkündür....
Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, taşınmazlarından kum alınması nedeniyle eski hale getirme bedelinin davalı şirketten tahsilini istemiştir. Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece eski hale getirme bedelinin ödetilmesine ilişkin verilen kararın, Dairemizin 14/11/2013 gün ve 2013/9120-2013/17730 esas-karar sayılı ilamı ile; ''...mahkemece öncelikle yapılması gereken iş, davalının el attığı taşınmazın sürüm değeri ile taşınmazın eski hale getirilmesi için gereken bedelin belirlenmesidir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi çerçevesinde eski hale getirme bedeli istenilebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Diğer yandan el atılmak suretiyle tamamen kullanılamaz hale getirilen taşınmazdan elde edilen fayda da zarar kapsamında değerlendirilmelidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, kira sözleşmesi gereğince yapılan kış bahçesinin kaldırılmasından kaynaklı eski hale getirme olmadığı takdirde malzeme bedelinin tahsili ve manevi tazminata ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır. Duruşma açılmasını gerektiren sebepler bulunmadığından HMK'nın 353 ve 355 maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler dosya üzerinden yürütülmüştür. Somut olayda; davacı, davalı ile yapılmış olan 30/09/2017 başlangıç tarihli, üç yıl süreli kira sözleşmesi ile cafe olarak kiralanan işyerindeki kış bahçesinin sözleşmeye aykırı bir şekilde kiraya veren tarafından haber verilmeksizin ve mahkeme kararı olmaksızın kaldırılmış olduğunu iddia ederek elatmanın önlenmesini ve eski hale getirilmesini, olmadığı takdirde kış bahçesi malzeme bedelinin tahsili ile manevi tazminat talebinde bulunmuştur....
Bu bildirimlerdeki temel amaç, kanun yollarına başvuru hak ve yetkisi bulunanların, başvuru haklarını etkin bir biçimde kullanmalarının sağlanması ve bu eksiklik nedeniyle hak kayıplarına yol açılmamasıdır. Ancak burada dikkat edilecek veya eski hale getirme nedeni oluşturacak husus, eksik veya yanılgılı bildirim nedeniyle bir hakkın kullanılmasının engellenip engellenmediğinin belirlenmesidir. Bildirimdeki eksikliğin yol açtığı bir hak kaybı bulunmamakta ise, bu durum eski hale getirme nedeni oluşturmayacaktır....
Mahkemece davanın davalılar ... ve ... bakımından reddine, davalı ... yönünden kabulüne, ortak duvara yapılan tüm ilave imalatların imar yönetmeliğine aykırı olduğundan kaldırılarak eski hale getirilmesine, 12 nolu meskene ait çatı kısmının bakımı ile yağmur oluklarının yaptırılmasına, pis su ve lağım kokularının önlenmesi için elektrikli pompa sisteminin kiracı tarafından çalıştırılmasına, köpeklerin tahliyesi ile 3.900,00 TL maddi tazminat ile 6.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan ...'ten alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Dava, trafik kazasından kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereği cismani zarardan doğan maddi tazminat ve aynı kanunun 56/1. maddesi gereği manevi tazminat istemine ilişkindir. Bor Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 08/09/2020 tarih 2013/420 Esas 2020/251 Karar sayılı kararı ile açılmış olan trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır. Duruşma açılmasını gerektiren sebepler bulunmadığından HMK'nın 353 ve 355 maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler dosya üzerinden yürütülmüştür....
Davacıya ait bulunan taşınmazda davalının eylemi nedeniyle uğranılan zararın giderimi talep edilmiş; mahkemece, eski hale getirme bedeli, çıkarıtılan taş bedeli ve ürün kaybından doğan zararlar hüküm altına alınmıştır. Taşınmazın eski hale getirilmesinden kaynaklanan zararın kapsamı içerisinde, çıkartılan taş nedeniyle doğan zarar da mevcut bulunmaktadır. Kural olarak, gerçek zarar hüküm altına alınmalıdır. (BK m.42). Bu da, zararlandırıcı eylemden önceki durum ile sonrası arasındaki farktan ibarettir. Şu durumda, eski hale getirme bedeli dışında, ayrıca taş çıkartılmasından doğan zarara hükmedilemez. Karar, bu bakımdan yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yerleşik uygulama ve içtihatlara göre bir taşınmaza kamulaştırmasız el konulması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında kâl veya eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın niteliğine göre Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri dikkate alınarak el konulan yerin zemin bedeli ile kâl ve eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek el konulan bölüm bedeli, kâl ile oluşacak zarardan veya eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve kâl kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine; şayet kâl ve eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise el konulan taşınmazın zemin bedelinin davalı idareden tahsili ile el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir. Eski hale getirme bedeli istemi ve eski hale getirme istemi birlikte görülmesi gerekli ve birbiri ile bağlantılı davalardır....