Hal böyle olunca, dava konusu bankacılık işleminin tüketici işlemi olduğu, davacının tacir sıfatının bulunmadığı, davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu gözetilerek göreve ilişkin dava şartı gerçekleşmediğinden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir (Emsal: Ankara BAM 21. HD.'nin 10/02/2022 tarih ve 2021/906 E., 2022/124 K. sayılı ilamı)....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/1065 Esas KARAR NO : 2022/848 DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 17/12/2021 KARAR TARİHİ : 29/09/2022 YAZIM TARİHİ : 07/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ....'...
Şahıslara ödenen bedelin tahsili için başlatılan icra takibine de davalı tarafından haksız olarak itiraz ettiğini, davalının ... 11. İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız ve kötüniyetli itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın kazaya dair iddiaları gerçeği ortaya koymaktan uzak olduğunu, kaza olduğunda müvekkile ait ... plakalı aracı kullanan kişi belli olduğunu, müvekkili şirketinde şoför olarak yemek taşıma işini yapan ... (T.C. No: ...) olduğunu, şoför...'...
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, açıklanan gerekçeyle davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiştir. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 62. maddesi "Bankalar nezdlerindeki mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi, herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmayanlar zamanaşımına tabidir. Zamanaşımına uğrayan her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklar banka tarafından hak sahibine ulaşılamaması halinde, yapılacak ilanı müteakiben Fona gelir kaydedilir. Bu maddenin uygulanması ile ilgili usul ve esaslar Kurulca belirlenir” şeklinde düzenlenmiştir. Bankalarda bulunan mevduat ve bu cümleden sayılan emanet ve alacakların 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğraması, bankaca gerçekleştirilecek ilan ve tebligatların yapılması koşuluna bağlıdır. Bu yönde bir uygulama yapılmadan banka nezdindeki haklar ve alacaklar kendiliğinden zamanaşımına uğramaz....
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanunun 2. maddesinde; "Bu Kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” denilmekte, aynı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. 28/11/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 2. maddesinde Kanun'un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır....
a 6.100 DM'nin 10.11.1999 tarihinde vadeli olarak yatırıldığını, bu mevduatın banka yöneticilerinin aldatması neticesinde off-shore hesabına aktarıldığını, ... 22.12.1999 tarihinde el konulduğunu, banka yönetimine el konulmasından sonra müvekkiline mevduatının ödenmediğini ileri sürerek, 6.100 DM'nin paranın bankaya yattığı tarih olan 10.11.1999 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir. Fer'i müdahil vekili, davanın reddini talep etmiştir. İhbar olunan ... vekili, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece iddia savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 10/11/1999 tarihli açtırdığı mevduat hesabındaki parasının aynı tarihli havale işlemi ile ... kurulu ...k Ltd. hesabına havale edilmiş gibi gösterildiği, oysa davalı banka tarafından kendi merkez hesaplarında tutulduğu, bu surette 6.100 DEM miktarlı mevduatın davacıya ödenmediği, alacağın ... Ltd.'...
Bu kapsamda bankanın interaktif bankacılık işlemleri sırasında şifre bilgilerinin üçüncü kişilerce ele geçirilmesini önleyecek bir güvenlik mekanizması oluşturması gereklidir. Sistem güvenliğinin sağlanmamasından kaynaklanan zararların sorumluluğu bankaya ait olacaktır. Bankalar birer güven kuruluşu olup, kendilerine tevdi olunan mevduatın korunması için her türlü önlemi almakla sorumlu olup bu konuda ki en hafif kusurlarından dolayı da sorumludurlar....
Somut dava TTK'da sayılan mutlak ticari davalardan olmayıp dayanağı haksız fiil ve sebepsiz zenginleşmedir. Taraflar tacir olmadıkları gibi ticari işletme ile ilgili bir uyuşmazlık da söz konusu olmadığından, davanın nispi ticari dava da olmadığı, davanın niteliği itibariyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Görev dava şartlarından olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulmak zorundadır. 27.11.2013 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 2. maddesine göre bu Kanun'un kapsamını "her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" oluşturmakta olup, anılan Kanun'un, 3/1-k maddesinde tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmış, 3/1-l maddesinde de gerçek ve tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan bankacılık sözleşmeleri tüketici işlemi olarak düzenlenmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesince,İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2003/1482 esas ve 2007/246 karar sayılı davanın tarafları ve talep sonucu davaya konu mevduatın ödenmesi aynı ise de bu davada çalışanların hileli davranışları ve yönlendirilmeleri nedeniyle paranın offshore hesabına aktarıldığı maddi vakasına, davada ise davacının talimatına aykırı olarak davalı banka uhdesinde kalan paranın iadesi maddi vakasına dayanılmış olup, dayanılan maddi vakalar farklı olduğundan eldeki dava yönünden kesin hüküm teşkil etmediği, davacı talimatına aykırı olarak off shore hasaplarına aktarılan mevduatın iadesini talep etmiş, mevduatın ofshore hesabına aktarılmadığının anlaşılması üzerine mevduatın kendisine ödenmediğini idda ederek mevduatın idaesini talep etmesi, iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında kalmayan mevduatın ödenmemesi maddi vakası kapsamında kalan bir açıklama olduğunun kabul edileceği, davaya konu mevduatın ofshore hesaplarına aktarıldığına ispata elverişli herhangi bir delil sunulmadığı...