HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/744 KARAR NO : 2021/824 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 31/05/2021 NUMARASI : 2021/245 ESAS, 2021/316 KARAR DAVA KONUSU : Bankacılık İşlemi Nedeniyle Haksız Ödenen Mevduatın Tahsili KARAR : Alacak istemine ilişkin olarak açılan davada Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Çarşamba Şubesince, Terme 1....
tarafından gerçekleştirilmiş olduğunu iddia ederek sehven ödenen 10.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, fazla ödemenin yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu, tanık beyanı ve tüm dosya kapsamına göre; gişe memurlarının ifadelerinin varsayımlara dayalı olduğu, kasa görevlisi ... başlangıçta çıkarttığı iki destenin mutlak olarak 200,00 TL'lik 100 adet banknottan oluştuğunun bir varsayımdan ibaret olduğunu, kasa noksanına yol açan işlemlerin tazeliğini koruduğu tarihlerde şube tarafından kasa noksanının nedeninin tespit edilemediği, 10.000,00 TL’lik fazla ödemenin davalı şahsa yapıldığına dair kesin bulgularla ortaya konulamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, bankacılık işlemi nedeniyle haksız ödenen mevduatın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiştir....
ye devredilen bankaya karşı alacak davası olduğu, tüketici işlemi bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 27.11.2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesine göre bu Kanunun kapsamını "Her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" oluşturmakta olup, anılan Kanun'un, 3/1-k maddesinde tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmış, 3/1-l maddesinde de gerçek ve tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan bankacılık sözleşmeleri tüketici işlemi olarak düzenlenmiştir....
Davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Yasa'nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, bankadan gelen müzekkere cevabında hesabın bireysel tasarruf hesabı olduğunun belirtildiği dolayısıyla davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 11. HD 2016/3108 E.-2017/5150 K....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; uyuşmazlığın bankacılık işleminden kaynaklanması nedeniyle mutlak ticari dava niteliğinde olduğunu, bankacılık işlemi söz konusu olduğundan davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, mahkemece tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek davanın görev yönünden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla karara karşı istinaf kanunyoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Dava, davacının davalı bankadaki mevduat hesaplarındaki paranın ödenmesi istemine ilişkindir....
Tüketici mahkemesi tarafından ise, uyuşmazlığın davacı ... şirketi tarafından ödenen sigorta bedelinin rücuan tahsili istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır....
Bu husus, Dairemizin internet bankacılığı nedeniyle bankanın sorumluluğuna dair verdiği tüm kararlarda (örn, 2011/15084 E 2012/21221 K, 2010/12269 E 2010/12911 K, 2009/13324 E 2011/6181 K...) aynen bu şekilde kabul edilmiş, mevduatın mülkiyetinin bankada olması ve davacının bankadan olan alacağının aynen devam etmesi nedeniyle davacının, talebini akidi bankaya yöneltmesi gerektiği gerekçesiyle mevduatın çekilmesinde kusuru bulunduğu ileri sürülen 3. kişilere pasif husumet düşmeyeceği kabul edilmiştir. Somut davada da davacının davalı Banka'dan alacağı aynen devam etmekte olup Dairemizce de mahkemenin buna yönelik kabulü aynen benimsenmiş olduğundan davalı Banka çalışanına bu davada husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle bozma ilamındaki gerekçelere ilaveten kararın bu yönden de bozulması görüşünde olduğumdan karara katılmıyorum....
Davalı Feri TMSF vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkeme kararında belirlenen faizin yerleşik Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, davaya konu mevduatın Efektifbank Off Shore Ltd. nezdinde açılan hesaba mevduat sahibi tarafından havale edilmesi nedeniyle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, alacağın zamanaşısına uğradığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, mevduatın daha fazla getiri elde etmek amacıyla davacı tarafından kıyı bankasına havale edildiğini, bankaca sadece mevduat sahibinin talimatına uygun şekilde havale işlemi yapıldığını, ceza yargılamasında bilirkişi tarafından belirlenen olguların bu davada delil niteliğinde olmadığını, davacının kusurunun mahkemece değerlendirilmediğini, müvekkilinin borçtan sorumlu olmadığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine, karar verilmesini istemiştir....
Şubesi nezdinde hesap açtırmış ve hesabına para yatırmış olduğunu, müvekkillerinin murisine ait hesabın davalı banka şubesi tarafından kapatıldığını ve murise ait mevduatın ...’ye devredildiğini, ancak anılan hesabın davalı banka tarafından 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümlerine uygun şekilde kapatılmadığını, bu nedenle davalı bankanın sorumluluğunun bulunduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinden ise olumlu bir sonuç alınamadığını, usulsüz olarak yapılan hesap kapama ve aktarım işlemi nedeniyle müvekkillerinin uğramış olduğu zararın tazmini için işbu davanın açılması gereğinin hasıl olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000,00-TL.’nin yargılama masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davacıların yanıltıcı beyan ve iddialarda bulunmak suretiyle mirasçıları olduklarını iddia ettikleri...'...
Şubesi nezdinde hesap açtırmış ve hesabına para yatırmış olduğunu, müvekkillerinin murisine ait hesabın davalı banka şubesi tarafından kapatıldığını ve murise ait mevduatın ...’ye devredildiğini, ancak anılan hesabın davalı banka tarafından 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümlerine uygun şekilde kapatılmadığını, bu nedenle davalı bankanın sorumluluğunun bulunduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinden ise olumlu bir sonuç alınamadığını, usulsüz olarak yapılan hesap kapama ve aktarım işlemi nedeniyle müvekkillerinin uğramış olduğu zararın tazmini için işbu davanın açılması gereğinin hasıl olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000,00-TL.’nin yargılama masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davacıların yanıltıcı beyan ve iddialarda bulunmak suretiyle mirasçıları olduklarını iddia ettikleri...'...