Öte yandan; yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince, bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmelidir. (Y. 5. HD'nin 2016/14524 E ve 2017/24296 K sayılı kararı). Bu kapsamda; dava konusu taşınmaza yol yapmak, moloz dökmek ve dere yatağı altında bırakmak sureti ile davalı idare tarafından kısmen el atıldığında kuşku bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava dilekçesinde, davalının ikamet ettiği dairenin balkonuna site yönetiminden izin aldığını iddia ederek panjur yaptırdığını bu durumun davacının tüm görüş açısını, havuz manzarasını ve hava akışını kapattığını, bu nedenle karşı tarafa ihtarname gönderilerek eski hale getirme için süre verildiğini, fakat tanınan süre içinde de eski hale getirme işleminin yerine getirilmediğini, KMK'nın 19. maddesi uyarınca davalının eski hale getirme ile yükümlü bulunduğunu belirterek müdahalenin menine ve ilgili konutun eski hale iadesine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile, dava konusu olan ve tapuda ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Samsun 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/503 esas, 2022/596 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil, el atmanın önlenmesi ve maddi manevi tazminat talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu iptali ve tescil, el atmanın önlenmesi ve maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Kesin hüküm bulunmaması dava şartı yokluğu sebebi ile davanın USULDEN REDDİNE," karar verilmiştir....
HES kanalının patlaması nedeni ile müvekkilinin tarlasını su basarak ekili buğday ürününe zarar verdiğini ve tarlanın fiziki yapısının bozulduğunu belirterek maddi zararın tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; 21/06/2015 tarihli rapora itibar edilerek, dava konusu edilen ... no'lu parselin Maliye hazinesine ait olduğu gerekçesiyle bu parsel yönünden davanın reddine; ... numaralı parsel yönünden ise davacının payı oranında ürün zararına ve eski hale getirme bedeline hükmedilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 05/06/2015 tarihli raporda, dava konusu 35 no'lu parselin mülkiyetinin Hazineye ait olduğu, ... no'lu parselin ise paylı mülkiyete tabi olduğu ve davacının 8/96 oranında malik olduğu anlaşılmıştır. Davacı zilyedi olduğu her iki taşınmazda da buğday tarımı yapmıştır....
Ancak; Dava konusu taşınmaza davalı idarenin hafriyat döküp taş yığarak el attığı anlaşılmakta ise de; taşınmazdaki hafriyat ve taşın kaldırılarak taşınmazın tarım yapılabilir hale getirilmesinin mümkün olup olmadığı, mümkün ise taşınmazın eski hale getirme bedeli ile el atılan yerin bedeli ayrı ayrı tesbit edilip, eski hale getirme bedeli fazla ise taşınmazda el atılan yerlerin bedeline ve bu yerlerin davacı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesi; yer bedelinin fazla olması halinde ise eski hale getirme bedeline hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebinin reddine dair hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, eski hale getirme, ecrimisil ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idareler vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, eski hale getirme, ecrimisil ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı ... vekili ile ... Üretim Pazarlama A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkemece ... Üretim Pazarlama A.Ş. vekilinin temyiz talebinin masraf süresinde yatırılmadığından ek kararla reddine karar verilmiş; ek karar, davalı ... ......
Ancak; İcra ve İflas Kanununun 30. maddesinde bir işin yapılmasına ilişkin mahkeme kararlarının ne şekilde yerine getirileceği açıkça belirtilmiş olup, mahkemece buna göre davalı tarafça aykırılıkların projeye uygun hale getirilmesine hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı tarafından eski hale getirilmemesi halinde 5.000,00 TL'nin tahsil edilerek eski hale getirme işleminin davacı tarafından yapılmasına karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendindeki, “2 aylık kesin süre içerisinde eski hale getirilmediği takdirde davalıdan 5,000 TL tahsil edilmek suretiyle eski hale getirme işleminin davacı tarafından yapılmasına” ibaresinin hükümden çıkarılması suretiyle, 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek...
Aynı Kanunun 97.maddesinde; eski hale getirme dilekçesinde talebin dayandığı sebepler ile bunların delil veya emarelerinin gösterileceği belirlenmiş, 98.maddesinde ise, istinaf yoluna başvuru hakkının düşmesi halinde eski hale getirmenin bölge adliye mahkemesinden temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesi hâlinde ise Yargıtay’dan talep edileceği öngörülmüştür. Eldeki dosyada; davalı vekilinin istinaf dilekçesinin süresinde olmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin reddine dair verilen ek kararın sonrasında davalılar vekilinin eski hale getirme dilekçesi sunduğu anlaşılmakla HMK’nın 98. maddesi gereği eski hale getirme talebinin bölge adliye mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenlerle mahkemenin 12.07.2021 tarihli eski hale getirme talebinin reddine dair ek kararının yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
Süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca, eski hâle getirme dışında, başka bir hukuki yoldan ulaşılabiliyorsa, eski hâle getirme talebinde bulunulamaz." hükmünü, 96. maddesi; "Eski hâle getirme, işlemin süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren iki hafta içinde talep edilmelidir. İlk derece ve istinaf yargılamalarında, en geç nihai karar verilinceye kadar eski hâle getirme talebinde bulunmak mümkündür. Ancak, nihai karar bir tarafın yokluğunda verilmişse, tahkikat aşamasında kaçırılan süreler için kararın verilmesinden sonra da eski hâle getirme talebinde bulunulabilir."hükmünü içermektedir. Aynı Kanunun 97. maddesinde; eski hale getirme dilekçesinde talebin dayandığı sebepler ile bunların delil veya emarelerinin gösterileceği belirlenmiş, 98. maddesinde ise, temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesi hâlinde ise eski hale getirmenin Yargıtaydan talep edileceği öngörülmüştür....
Davacı, mirasbırakanına ait taşınmazdan toprak alınması nedeniyle, eski hale getirme bedeli ve taşınmazı kullanamamaktan kaynaklanan zararın tazminini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile 6.368,25 TL eski hale getirme bedelinin, haksız eylem tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan dayanışmalı olarak tahsiline karar verilmiş, kararın taraflarca temyizi üzerine; dairemizce; davalıların tüm temyiz itirazları reddedilerek, "eski hale getirme bedelinin taşınmazın sürüm değerini geçemeyeceği ve taşınmaz mülkiyetinin davacıda kaldığı gözetilerek belirlenen zarardan davalılar yararına bir indirim yapılması gerektiği" belirtilerek davacı yararına bozma kararı verilmiştir....