WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/210 Esas KARAR NO : 2021/324 DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/11/2014 KARAR TARİHİ : 09/06/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; ... ... Kurumu Başkanlığına ait mevduat ... Bankası ... Şubesinde değerlendirildiğini, 20/10/2014 tarihinde mevduatın bulunduğu hesabın vadesi dolduğundan ihaleye çıkıldığını, 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu'na tabi olmayan, kapalı zarf usulü yapılan ihalede ... Bankası ... Şubesi ile ... Bankası ... Şubesi eşit faiz oranı bildirdiğini, ihale sonucunda ... Başkanlığınca mevduatın eşit faiz oranı bildirilen her iki bankada değerlendirilmesi uygun görülerek bu yönde karar alındığını, bunun üzerine davalı ... Bankası ......

    Secutriy ... hesabına havale edilmiş gibi gösterilerek davalı ... nin devralıp borçlarını üstlendiği davalı banka tarafından kendi merkez hesaplarında tutularak bünyesinde kalan 11.500 TL miktarlı mevduatın davacıya geri ödenmediği, bu nedenle iadesinin gerekeceği, bu konuda dava tarihinde yürürlükteki bankacılık kanunları hükümleri gereği 10 yıllık zaman aşımı söz konusu olduğu, ayrıca mevduatın yatırıldığı banka yönetim kurulu üyeleri hakkında ceza davası bulunduğu, bu sebeple uzayıcı ceza zamanaşımı uygulanması gerektiği, bu durumda davacı alacağının zamanaşımına uğramamış olduğu, gerekçesi ile davanın kabulüne 6.200 TL alacağa 09/11/1999, 5.300 TL alacağa 26/11/1999 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %80 oranı aşılmamak üzere değişen ve değişecek oranlarda avans avansı ile davalı ... banktan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir....

      Davalı Banka Yönünden :Dava, 5411 Sayılı Bankacılık Yasası'nın 62'nci maddesi uyarınca hesapta bulunan mevduatın zamanaşımı nedeniyle fona devredilmesi nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 62'nci maddesi “Bankalar nezdlerindeki mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi, herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmayanlar zamanaşımına tabidir. Zamanaşımına uğrayan her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklar banka tarafından hak sahibine ulaşılamaması halinde, yapılacak ilanı müteakiben Fona gelir kaydedilir....

      Maddesinde; ”Bu kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” denilmekte, aynı kanunun 3. maddesinde “tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. 6502 sayılı Kanuna göre, davalı sigortalı tüketici, taraflar arasında yapılan sigortacılık hizmeti ise; kanunun tanımladığı anlamda tüketici işlemidir. 6502 sayılı Kanunun; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile, “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenleyen 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle somut uyuşmazlığa bakma görevi tüketici mahkemelerinin görev alanına girmiştir....

        Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan ve cebri icra baskısı altında haksız yere ödenen bedelin tahsili (istirdat) istemli davasında .... Tüketici ile .... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan ve cebri icra baskısı altında haksız yere ödenen bedelin tahsili (istirdat) istemine ilişkindir. .......

          Hal böyle olunca mahkemece, davacının davalı bankadaki mevduat hesabından dava dışı 3. kişilerin hesabına internet bankacılığı kullanılmak suretiyle usulsüz şekilde para aktarıldığı, dava konusu işlemin bankacılık işleminden kaynaklı tüketici işlemi olduğu, davacının ticari ve mesleki amaçla hareket etmemesi nedeniyle tüketici sıfatı bulunduğu, uyuşmazlıkta görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gözetilerek göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.... "denildiği görülmüştür....

            Davalı Ing Bank vekili, davalı banka ile Efektif Off Shorenin farklı tüzel kişilikleri olduğunu, Efektif Off Shoreye havale işleminin bankanın sorumluluğunda yapılan bir aktarma işlemi olmayıp davacının talimatı üzerine yapıldığını, davacının Efektif Off Shoreye gönderilen mevduatın yasal güvence altında olduğuna dair telkin edilmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. .../... -2- TMSF vekili, davadaki borcun üstlenildiğini beyan etmiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacının,... A.Ş. Rize Şubesi'nde açtırdığı 21.500 USD tutarlı mevduatını verdiği talimat ile... A.Ş.'den Efektif Off Shore hesabına aktarılmasını talep ettiği ve bir süre sonra... A.Ş.'ye TMSF tarafından el konulduğu, ancak paranın aktarılmadığı, TMSF'nin paranın kıyı bankacılığında olması nedeniyle mevduat sigorta fonu kapsamında olmadığından bahisle ödeme yapmadığı, ceza mahkemesindeki yargılamaya göre davacının bankaya yatırdığı paranın......

              Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanunun 2. maddesinde; "Bu kanunun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” denilmekte, aynı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. 6502 sayılı Kanuna göre, davalı sigortalı tüketici, taraflar arasında yapılan sigortacılık hizmeti ise; kanunun tanımladığı anlamda tüketici işlemidir. 6502 sayılı Kanunun; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile, “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenleyen 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle somut uyuşmazlığa bakma görevi tüketici mahkemelerinin...

                Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanunun 2. maddesinde; "Bu kanunun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” denilmekte, aynı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder." şeklinde yeniden tanımlanmıştır. 6502 sayılı Kanuna göre, davalı sigortalı tüketici, taraflar arsında yapılan sigortacılık hizmeti ise, kanunun tanımladığı anlamda tüketici işlemidir. 6502 sayılı Kanunun, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile, “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenleyen 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle somut uyuşmazlığa bakma görevi tüketici mahkemelerinin...

                  KARAR Davacı, davalı ile kredi kartı üyelik sözleşmesi imzaladıklarını davalının borçlarını ödememesi nedeniyle başlattıkları icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hümedilmesini istemiştir. Davalı yargılmaya katılmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu