İş bu dava, davacı şirkete gelen siparişin bedeline ilişkin olarak mail order yöntemiyle dava dışı ... tarafından bildirilen kredi kartı bilgileri girilerek yapılan ödeme işlemine sipariş edilen malların davacı şirket tarafından gönderilmesinden sonra kart hamilinin yaptığı itirazı üzerine kredi kartı ile ödenen tutarın davalı bankaca davacının hesabından geri alınması nedeniyle davacının uğradığı zararın davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Bu duruma göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın bankacılık işleminden kaynaklandığı değerlendirilmiştir. Hakimler ve Savcılar Kurulu' nun 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı ile 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç), 23/02/2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan kaynaklanan davaları görmeye ihtisas mahkemesi olarak İzmir 6....
bilgisi dışında güvenlik zafiyeti ile haksız filler neticesinde kişilik hakların zedelenmesine sebebiyet vermeleri nedeniyle müvekkilinin uğradığı 50.000,00 TL manevi zararın tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi ise; uyuşmazlığın tüketici işlemi veya tüketiciye yönelik uygulamalardan doğmuş olduğu ve tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder. 6502 sayılı Kanunun 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür....
Alacağın Kanuni Yollarla Takip ve Tahsili Başlıklı 4 Maddesi ve taraflar arasında imzalanmış olan kredi sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca müvekkil banka gerekli gördüğü hallerde kredi sözleşmesini kat etme yetkisine sahip olduğunu, somut olayda kredi hesaplarının kat edilmesi sözleşmelerde yazılı 4 4 maddesinde yer alan esaslara uygun olarak yerine getirildiğini, bankacılık işlemlerinde kur aynı gün içerisinde kısmı de olsa farklılıklar gösterdiğini, davacı şirket bu farkın iade edilmesini istemiş ise de bu ------ -- seviyede ise o seviye esas alınmaktadır....
169.190 DEM'e ulaştığını müvekkiline söylediğini, daha sonra hesaptan 14.190 DEM'in çekildiğini, geriye kalan mevduatın 155.000 DEM olduğunu, bu arada davalı ... ... parayı ......
, bankalara olan güvenin kötüye kullanıldığını, davalı Bankanın haksız fiil sorumluluğu bulunduğunu ileri sürerek 7.000,00 TL mevduat alacağının 11.12.1999 tarihinden itibaren vade sonuna kadar akti faiz, vade sonundan itibaren de 3095....
A.Ş.nin TMSF kararı ile Birleşik Fon Bankası A.Ş. olduğu anlaşılmaktadır. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 111.maddesinde “tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla, mevduatın ve katılım fonlarının sigorta edilmesi, Fon bankalarının yönetilmesi, mali bünyelerin güçlendirilmesi, yeniden yapılandırılması, devri, birleştirilmesi, satışı, tasfiyesi, Fon alacaklarının takip ve tahsili işlemlerinin yürütülmesi ve sonuçlandırılması Fon varlık ve kaynaklarının idare edilmesi ve kanunla verilen diğer görevlerin ifası için kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kurulmuştur” denilmekte olup, anılan yasanın 142.maddesinde de “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesince bakılır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 5411 Sayılı Bankacılık Yasası'nın 62'nci maddesi uyarınca hesapta bulunan mevduatın zamanaşımı nedeniyle fona devredilmesi nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi, davacının banka ile olan ilişkisinde tüketici işlemi olduğu yönünde net bir bilgi olmadığı gerekçesiyle kendinin davada görevli olduğunu kabul ederek esastan karar vermiş ise de; 27.11.2013 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak 28.05.2014 günü yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 2. maddesine göre bu Kanunun kapsamını "her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" oluşturmakta olup anılan Kanun'un 3/1-l maddesinde de gerçek ve tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan bankacılık sözleşmeleri tüketici işlemi olarak düzenlenmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 5411 Sayılı Bankacılık Yasası'nın 62'nci maddesi uyarınca hesapta bulunan mevduatın zamanaşımı nedeniyle fona devredilmesi nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi, davacının banka ile olan ilişkisinde tüketici işlemi olduğu yönünde net bir bilgi olmadığı gerekçesiyle kendinin davada görevli olduğunu kabul ederek esastan karar vermiş ise de; 27.11.2013 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak 28.05.2014 günü yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 2. maddesine göre bu Kanunun kapsamını "her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" oluşturmakta olup anılan Kanun'un 3/1-l maddesinde de gerçek ve tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan bankacılık sözleşmeleri tüketici işlemi olarak düzenlenmiştir....
Bu itibarla, dava tarihi olan 13.12.2010 tarihi itibariyle bankacılık işlemleri nedeniyle ortaya çıkacak ihtilafların, mevduat sahibinin tacir sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın mutlak ticari dava olarak asliye ticaret mahkemelerinde görülmesi gerekmektedir. Davaya bakmakla görevli mahkeme, taraflar arasındaki ilişkinin niteliğine göre belirlenecektir. Davacı ile davalı banka arasında bankacılık hizmet sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı, davalı bankadan finansal işlemler için hizmet almakta olup hizmetin ticari amacına göre davacının tüketici sayılması mümkün değildir. Zira dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı bankadaki hesabının ticari olduğu ve çek kullanımının olduğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda, taraflar arasındaki akdi ilişki bankacılık işlemi niteliğindedir. Davacının iş bu davada tüketici sıfatı da bulunmamaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 4/1-f maddesi uyarınca bankacılık işleminden kaynaklanan davalar ise mutlak ticari davalardır....