Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, davacı banka tarafından davalı şirket lehine düzenlenen 28/05/2004 tarih ve 80849 seri nolu 2.268-TL bedelli kesin teminat mektubunun 10.06.2006 tarihine kadar geçerli olmak üzere, 18/05/2004 tarih ve 80757 nolu Geçici Teminat mektubunun ise 40 günlük süre için verildiği, bu süre ve tarihlerin geçmesiyle davacı bankanın riskinin ortadan kalktığı, bu nedenle davacının 2008-2011 yıllarına ilişkin komisyon bedellerinin tahsili ile depo talebinin yerinde olmadığı, bilirkişinin aksi yöndeki görüşüne itibar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine, koşulları oluşmadığından davalılar lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    yargılama giderleri ve vekalet ücretine mahkum ettiğini,dosya kapsamı incelendiğinde görüleceği üzere , müvekkili şirketin davanın açılmasında herhangi bir kusuru bulunmamadığı, gerek bankaya gerekse davalı şirkete teminat mektubunun iadesi hususunda başvurduğu , ancak net bir bilgi alamadığı,bankaya yazılan müzekkere cevabında da görüleceği üzere teminat mektubunun davalı tarafından ne zaman ve ne şekilde iade edildiğinin net olmadığı ,kaldı ki; bir an için mektubun iadesinin yapıldığı düşünülse dahi banka tarafından iade edilmediği bildirilmiş ve risk çıkışı banka tarafından yapılmadığı,bu durumda müvekkiline atfedilecek bir kusur bulunmadığı,bu nedenle müvekkili şirket aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür....

    Öte yandan dava konusu icra takibi ile depo edilmesi talep edilen 7 adet teminat mektubu suretleri dosya içerisinde yer almakta olup, 15/08/2016 tarihli 3.300.000,00 TL miktarlı teminat mektubunun 22/06/2020, 10/11/2015 tarih 3.060.000,00 TL miktarlı teminat mektubunun ise 06/04/2020 tarihine kadar süreli olduğu görülmüştür. Bir başka anlatımla anılan iki adet teminat mektubunun süresi ilk derece mahkemesi karar tarihinden sonra, istinaf aşamasında dolmuştur. Davacı vekilince ibraz edilen 31/03/2021 tarihli yazılı beyan dilekçesinden ve eki belgelerden 3.060.000,00 TL limitli teminat mektubunun süresinin 06/04/2022 tarihine kadar uzatıldığı, 3.300.000,00 TL miktarlı teminat mektubunun ise 12/06/2020 tarihinde bankaya iade edildiği anlaşılmıştır....

    Öte yandan dava konusu icra takibi ile depo edilmesi talep edilen 7 adet teminat mektubu suretleri dosya içerisinde yer almakta olup, 15/08/2016 tarihli 3.300.000,00 TL miktarlı teminat mektubunun 22/06/2020, 10/11/2015 tarih 3.060.000,00 TL miktarlı teminat mektubunun ise 06/04/2020 tarihine kadar süreli olduğu görülmüştür. Bir başka anlatımla anılan iki adet teminat mektubunun süresi ilk derece mahkemesi karar tarihinden sonra, istinaf aşamasında dolmuştur. Davacı vekilince ibraz edilen 31/03/2021 tarihli yazılı beyan dilekçesinden ve eki belgelerden 3.060.000,00 TL limitli teminat mektubunun süresinin 06/04/2022 tarihine kadar uzatıldığı, 3.300.000,00 TL miktarlı teminat mektubunun ise 12/06/2020 tarihinde bankaya iade edildiği anlaşılmıştır....

      Başvuruya eklenen teminat mektubu ve teyit yazısının sahte olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle bankaca 15.11.2017 tarihli yazı ile teminat mektubu aslının 24.08.2017 tarihinde bankaya iade edilmesi nedeniyle riskin kapatıldığı ve ödeme yapılmayacağının bildirildiği görülmüştür. Davalı bankaca, lehtara teslim edilen teminat mektubunun, muhataba teslim edilmediği, lehdar tarafından da bankadan teyit istenmeden ve teminat mektubu aslı alınmadan, teminat mektubunun iade edildiğinin ileri sürülmesi karşısında, banka ile muhatap arasında geçerli bir garanti sözleşmesinin kurulduğundan söz edilemez. Teminat mektubunun davacının elinden rızası dışında çıktığı olgusu da kanıtlanmamıştır. Bu durumda, bankaca teminat mektubunun doğrudan muhataba teslim edilmemesi ve lehtara teslim edilen mektubun bir süre sonra aslının iade edilmesi nedeniyle geçerli bir garanti sözleşmesi ilişkisinden söz edilemeyeceğinden, davacının, bu mektuba dayanarak tazmin talebinde bulunması mümkün değildir....

        ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21.HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/1076 KARAR NO : 2019/205 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 07/03/2018 NUMARASI : 2016/916 ESAS 2018/224 KARAR DAVA KONUSU : Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi KARAR : Taraflar arasındaki banka teminat mektubunun iadesi ve depo edilmesine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

        Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 12.03.2020 Tarih, 2017/11- 36 Esas ve 2020/290 Karar sayılı ilamında; kefil olunan gayrinakdi kredi nedeniyle asıl borçlunun yükümlülüklerinin kefilin kendi hakkında da uygulanacağını genel bir ifade ile kabul etmesinin, kefili, teminat mektubu bedelini depo etme yükümlülüğü altına soktuğunu iddia etmenin, kanun koyucunun kefili koruma amacı ile çeliştiğine, zira kefaletin kendisi tıpkı depo gibi bir teminat olduğundan ve kefil açıkça teminat mektubunun bedelini ayrı bir garanti sözleşmesi ile garanti etmedikçe kefilin iradesinin dar olarak yorumlanmasının uygun olacağına, bu durumda davacının müteselsil kefil olarak imzaladığı sözleşmede açıkça teminat mektubunun bedelini depo etme yükümlülüğü bulunmadığından depo talebinden kefilin sorumlu olmadığının kabulü gerektiğine karar vermiştir....

        Esas sayılı dosyasında davacısı başka bir firma ile davalı idare arasındaki teminat mektubunun iadesi davası olduğu ve dava konumuz ile ilgisinin olmadığı,yine davalının delil olarak gösterdiği İzmir ...ATM nin .../... Esas sayılı davasında da davacıya karşı açılmış işçi alacağı davası olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 35. maddesine göre teminat mektubunun 6 aylık garanti süresinin geçmesinden sonra iade edilmesi gerektiği belirtilmekle 6 aylık süre 15/05/2014 tarihinde dolmaktadır. Davacı taraf ise bu süre dolduktan sonra iade talep etmiştir. Sözleşmenin 12.4.1 maddesine göre,sözleşmenin sözleşme ve ihale dökümanına göre uygun yapılması ve bu işten dolayı davacının davalıya bir borucunun olmadığını tespit edilmesi ve SGK dan ilişiksizlik belgesinin getirilmesi halinde teminat mektubunun iade edileceği açıkça düzenlenmiştir....

          Hukuk Dairesi'nin 20/03/2018 tarih ve 2016/16494 esas sayılı ile 2018/1375 karar sayılı emsal içtihatları). Diğer yandan, davacı vekili dava dilekçesinde ilk derece mahkemesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere dava tarihinden sonra teminat mektupları olarak nakit olarak depo edilmesi ya da tazmin edilmesine kadar geçecek süre içerisinde tahakkuk edecek devre komisyonlarına talep etmiş olmakla davacı tarafın teminat mektubunun depo edilmesi ve depo edilmesi dışındaki teminat mektubunun tazmin edilmesine kadar geçecek süre içerisinde tahakkuk edecek devre komisyonlarını talep ve dava hakkı bulunmadığından bu talebin reddi ile bu kısım yönünden davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmekle buna yönelik davacı tarafın istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir. Davalı T5 vekilinin derdestlik itirazının incelenmesine gelince; Ankara 11....

          İflas Müdürlüğü'ne) nakit alacak tutarı olarak kaydettirdiğini, bilirkişinin banka kayıtlarını incelediği halde adı geçen teminat mektuplarının tazmin edildiğini fark etmediğini, dava ikame edildikten sonra iade edilen davaya konu 08.10.2015 tarihli ... numaralı 79.222.23-TL'lik teminat mektubu ve 2.580,00-TL' lik çek taahhüt bedeline konu çekler iade edildiğinden bunlara ilişkin depo talebini içerir davanın reddine değil, davanın konusuz kaldığına karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Açılan dava, genel kredi ve teminat sözleşmelerine dayanarak gayri nakdi alacağın depo edilmesi, tazmin edilmesi halinde ise davalılardan tahsili istemine ilişkindir. İİK 194.madde uyarınca müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir. Yine İİK 230. maddeye göre İflas idaresi, her alacak iddiasını tetkik ederek kabul veya reddeder....

            UYAP Entegrasyonu