Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/354 Esas KARAR NO: 2021/1218 DAVA: Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti DAVA TARİHİ: 21/02/2017 KARAR TARİHİ: 16/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP:Davacı vekilinin ---tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket, davalı ---- sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereğince, müvekkili şirketi davalı şirketin tedarik etmeyi üstelndiği malzelemelir tümüyle kendisine teslimi ile davalı şirkete ---- etmeyi üstlendiğini, müvekkili şirketin --- tarihleri arasında davalı şirkete ---------- bedelli faturayı düzenlediği, söz konusu mallar ile faturanın davalı şirkete teslim edildiği, taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, taraflar arasında borcun kaynağı hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığını, borçlunun müvekkili şirkete olan borcunu ödememek için çeşitli yollara başvurduğunu...

    Dava, teminat mektubunun iadesine, kayıp ise hükümsüzlüğünün tespiti istemine ilişkindir. 23/05/2000 tarih ve 4568 sayılı Kanun’un 5. maddesinin h bendi ile 35 sayılı KHK’nın Menkul Kıymetler Tanzim Fonu’nu düzenleyen maddeleri yürürlükten kaldırılmış olup, ilgili KHK’nın 6. maddesinin 1. fıkrasında kaldırılan fonların ve nakit bakiyelerin kanunun yayın tarihinden itibaren doğrudan bütçeye gelir kaydedileceği, 5. fıkrasında ise fonların tasfiyesine ilişkin olarak gerekli her türlü düzenlemeyi yapmaya ..., Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve Hazine Müsteşarlığı'nın bağlı olduğu bakanların yetkili olduğu hükme bağlanmıştır....

      K A R A R Davacı şirket kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi programı kapsamında kendileri ile Bakanlık adına Tarım İl Müdürlüğü arasında hibe sözleşmesi imzalandığını, verilecek hibe tutarının teminatı olarak proje toplam tutarının %10’u tutarında banka teminat mektubu verdiğini, projenin hibe desteği ve bankalardan temin edilecek krediyle tamamlanacağının planlandığı, ancak global ekonomik kriz nedeniyle bankalardan kredi alamadıklarını, projenin gerçekleşemeyeceğini 16.10.2010 tarihli yasıyla davalıya bildirdiklerini, ancak davalının sözleşmenin feshini kabul etmesine rağmen teminat mektubunu iade etmediğini ileri sürerek teminat mektuplarının hazineye irat kaydedilemeyeceğinin menfi tesbitini istemiştir. Davalı, davacının süresi içinde projeyi tamamlamadığını ve 16.10.2010 tarihinde sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, teminat mektubunun irat kaydının sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

        Davalı vekili, takip konusu çeklerin karşılıksız çıkması sebebiyle teminat mektubunun bankaya ibraz edildiğini, ancak müvekkilinin bankalardan hesap mutabakatı olarak buna göre işlem yaptığını, bu yöndeki işlemin takip tarihinden sonra kendilerine bildirildiğini, durumu öğrenir öğrenmez icra dosyasına beyanda bulunulduğunu ve takip konusu borçtan tenzil edildiğini, davanın konusuz kaldığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının teminat mektubunun paraya çevrilmesinden sonra durumun davalıya bildirilmesini takiben icra müdürlüğüne bu durumun bildirildiği, takip konusu miktardan ödenen bu miktarın düşülmesini talep ettiği, davalının kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacının davacı menfi tespit istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde 150.000 YTL' den borçlu bulunmadığının tespiti istenilmektedir....

          - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında bayilik sözleşmesi imza edilip, sözşlemenin teminatı olarak 200.000 TL meblağlı banka teminat mektubu ile bir kısım çek ve senetler verildiğini, davalı tarafından müvekkilinin siparişlerinin karşılanmaması, servis hizmetlerinin yeterince verilememesi gibi sebeplerle taraflar arasında ihtilaf çıktığını, davalı tarafın hem mal taleplerini kabul etmediğini, hem de teminat mektubunun 10.04.2009 tarihinde nakde çevirdiğini, müvekkilinin, ticari ilişkiye devam edemeyeceğini düşünerek elindeki tüm yedek parça malzeme vs. davalıya iade ettiğini böylelikle müvekkilinin 30.04.2009 tarihi itibariyle alacağının 432.616,81 TL olduğunu, bu borcun davalı tarafından ödenmediği gibi teminat olarak verilen 150.000 TL bedelli senedin icra takibine konulduğunu, müvekkilinin ev ve iş yerinde haciz yapılıp, bütün banka hesaplarına bloke konulduğunu, müvekkilinin ticari itibarının tamamen tükendiğini iddia ederek, takip miktarınca borçlu bulunmadıklarının tespiti...

            İlk derece mahkemesince; 25.10.2022 tarihli tensip zaptında; "davalının banka hesaplarındaki paralara el koymaması yönündeki tedbir talebinin reddi ile, çoğun içinde az da vardır kuralı dikkate alınarak dava değerinin % 20'si tutarındaki nakdi teminatın mahkeme veznesine yatırılması veya muteber banka teminat mektubunun sunulması kaydı ile İcra Veznesindeki paranın İcra Müdürlüğünce depo edilerek, alacaklıya verilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine..." karar verilmiş olup, bu karara davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine 24.02.2022 "İhtiyati tedbire itirazın REDDİNE..." karar verilmiş, karar süresinde davacı vekilince istinaf edilmiştir....

            Bununla birlikte, somut olayda olduğu gibi muhatapla lehtar arasındaki uyuşmazlıkta, teminat mektubunun banka tarafından ödenmesinin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir talep edilebilir. Böyle bir talep halinde mahkemece, HMK'nın 391/3. maddesi uyarınca yaklaşık ispatın aranması gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya sac sipariş ettiğini, sipariş karşılığında müvekkilinin davalıya 35.000-TL bedelli banka teminat mektubu verdiğini, sipariş edilen malların müvekkiline teslim edildiğini ve müvekkilinin de davalıya malların bedelini banka havalesi yoluyla ödediğini, davalının dolarda meydana gelen yükselmeyi bahane ederek müvekkiline kur farkı faturası düzenleyip gönderdiğini, müvekkilinin sözkonusu faturayı iade ettiğini belirterek, bedelsiz kalan teminat mektubunun iptali ile müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Teminat mektubunun amacı, yüklenicinin iş verenden aldığı iş nedeniyle, işveren aleyhine oluşacak maddi zararları karşılamak olup, teminat mektubu ile banka veya finans kuruluşu, başkasının edimi nedeniyle oluşacak rizikoyu taahhüt altına almaktadır. Bu nedenle teminat mektubunun teminat kapsamına aldığı rizikonun gerçekleşip gerçekleşmediği veya gerçekleşme ihtimalinin değerlendirilmesi gerekir. Teminat mektubu özelliği gereği teminat fonksiyonlarının devam ettiği sürece iadesi talep edilemez, ve teminat mektuplarının iadesi şartlarının da sözleşme yazılı hükümlere göre belirlenmesi gerekir....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı teminat mektubunun iadesi-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin davalı ile arasındaki araç satımına ilişkin olarak edimini yerine getirdiğini, davalının ise elinde bulundurduğu teminat mektuplarını iade etmediğini belirterek, banka teminat mektuplarının hükümsüzlüğünün tespiti ile iadelerinin sağlanmasına veya iptallerine, her türlü maddi ve manevi, ek zarar haklarının saklı tutulmasını talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu