Dava, taraflar arasında akdedilen bireysel kredi sözleşmesi ve kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan banka alacağı sebebiyle emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve kesilen paranın iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesi uyarınca gelir aylık ve ödeneklerin, 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemeyeceği, bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine yönelik taleplerin, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde icra müdürü tarafından reddedileceği öngörülmüş; yine İİK'nın 83/a maddesi uyarınca haczi caiz olmayan mallar ve haklar ve kısmen haczi caiz olan şeyler bakımından aynı Yasa'nın 82. ve 83. maddelerinde yazılı mal ve hakların haczedilebileceğine dair önceden yapılan anlaşmaların muteber olmadığı belirtilmiştir....
K A R A R Davacı, davalı bankadan aldığı emekli maaşı üzerine, kullandığı kredi nedeniyle bloke konulduğunu ve kesintiler yapıldığını, banka uygulamasının haksız olduğunu ileri sürerek; blokenin kaldırılması ile yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı banka vekili, davalının kullandığı krediye karşılık takas/mahsup talimatı ile bankaya yetki verdiğini savunarak; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel ... Sigortası Kanunu'nun 93/1. maddesine göre, aylık ve ödeneklerin devir ve temlik edilemeyeceği hükmü gereğince davacı tarafından imzalanan mavafakatnamenin geçersiz olduğu saptanarak, davanın kısmen kabulü ile davacının hesabına konulan blokenin kaldırılmasına, 1.498,40 TL kesintin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/02/2016 tarih ve 2014/634-2016/100 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkilinin işçi olarak çalıştığını, maaşı üzerinde üçüncü 3. kişilerin alacakları nedeniyle haciz bulunduğu gibi davalı bankanın da kredi sözleşmesine dayalı alacağı bulunduğu iddiasıyla 05/08/2014 tarihinde müvekkilinin hesabına yatan 1.459,52 TL ve 05/09/2014 tarihinde müvekkilinin hesabına yatan 1.126,77 TL parayı maaşından kestiğini ve hesaba bloke koyduğunu, davalı bankanın hesap kat ihtarı göndermeden, izin ve muvafakat bulunmaksızın yaptığı kesintilerin iadesi gerektiğini ileri sürerek 2.586,29TL paranın iadesine ve blokenin kaldırılması...
Dava, davacının maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve bu yolla tahsil edilen paranın istirdadı istemine ilişkindir. İİK'nın 83. maddesi uyarınca maaşların kısmen haczi mümkün olup haczedilecek kısım maaşın ¼'ünden aşağı olamaz. Öte yandan, anılan maddede sayılan mal ve hakların haciz olunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar da geçerli değildir. O halde, açıklanan hükümler gözetildiğinde davacının maaşının yalnız ¼'ü oranında kesinti yapılabileceği halde, davalının davacıya ait maaş hesabının tamamını bloke etmesi hukuki dayanaktan yoksundur. Mahkemece, taraflar arasındaki bankacılık hizmet sözleşmesi uyarınca davacı tarafça hesaba bloke konulmasına ve doğmuş olan borçlar için hesaptan kesinti yapılmasına muvafakat verildiği ve davalının yaptığı kesintinin kredi kartı alacağının tahsiline yönelik olması gerekçesiyle istirdat istemi reddedilmiştir. Yapılan bu değerlendirme de yerinde değildir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, davacının davalı bankadan kullandığı tüketici kredisi taksitleri için maaşına konulan blokenin kaldırılması talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davacı ile davalı banka arasında 05.10.2016 tarihli 6500,00TL miktarlı ve 17.11.2016 tarihli 5.500,00 TL ihtiyaç kredi sözleşmeleri imzalandığı, davacının imzaladığı sözleşmelere ek olarak muvafakatname, taahhütname, virman , takas ve mahsup talimatı başlıklı belge ile davalı bankaya takas, mahsup, virman hakkı verildiği görülmüştür. Diğer bir deyişle davacı imzaladığı sözleşme ve talimat ile bankanın takas, virman ve mahsup kakkını kullanmasına muvafakat etmiştir. Davacı sözleşmeden dönmediğine göre borcu ne şekilde ödeyeceğini de açıklamamıştır. Banka da bu taahhüde inanarak başka teminat istemeden davacıya krediyi kullandırmıştır....
A.Ş. ...Şubesi ... no.lu TL hesabınındaki blokenin kaldırılmasına, taraflar arasındaki çekişmenin bu şekilde giderilmesine, 3-Davacının davalı ... A.Ş. hakkında açtığı davanın KABULÜNE, Konkordato talep tarihinden (09.11.2018) sonra davalı ... A.Ş. tarafından davacı şirkete kredi kullandırılmadığı ve karar verilen alacak haricinde davalı bankanın konkordatoya tabi olmayan alacağının bulunmadığı dikkate alınarak ... Bankası A.Ş. ... Şubesi ... (Yeni: ...) nolu TL hesabınındaki dava dışı vergi dairesinin vergi alacağına dayalı haciz işleminin baki kalmak şartıyla banka tarafından konulan blokenin kaldırılmasına, taraflar arasındaki çekişmenin bu şekilde giderilmesine, 4-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30TL harcın davalılar T.C. ... A.Ş. ve ... Bankası A.Ş.'...
Somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalı banka arasında kredi kartı sözleşmesi yapıldığı ve bu kredi kartı borcundan ötürü maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması talep edildiği üzere taraflar arasında 4077 sayılı yasa kapsamında kalan bir hukuki ilişkinin kurulduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Davacı ile davalı banka arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Bu durumda uyuşmazlığın Kütahya Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, Kütahya Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı yoksa da, Kütahya İş Mahkemesi ve Kütahya 1....
Taraflar arasındaki alacak, blokenin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacının davalı banka ile tüketici kredisi sözleşmesi ve kredi kartı üyelik sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmelerden kaynaklanan borcu nedeniyle talimatı olmaksızın davalı bankanın kendi şubesindeki maaş hesabından kesinti yaptığını ve hesabına bloke koyduğunu ileri sürerek davacının maaş hesabındaki blokenin kaldırılmasına ve haksız kesilen miktarın kesinti tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, 06.06.2003 tarihinde tebliğ edilen kooperatif yönetim kurulunca alınan çıkarma kararının itiraz edilememesi sebebiyle kesinleştiği, blokeyi kimin koydurduğu anlaşılamasa da paranın davalıca iadesi sebebiyle blokenin davalı tarafından konulduğu kanaatinin oluştuğu, çıkarılma tarihine göre Kooperatifler Kanunu'nun 17. maddesi gereğince davalının kooperatiften olan alacaklarının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kabulüne, blokenin kaldırılarak paranın davacı kooperatife irat kaydına, yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatif hesabındaki para üzerine konan blokenin kaldırılması ve bu paranın kooperatife irat kaydedilmesi istemine ilişkindir....
Davacının maaşının yattığı bankadaki hesabı üzerine bloke kaydı işlenmiş ve hesaptan yatan maaşlardan toplam 9.344,10 TL takip hesabına aktarılmıştır. Banka blokenin sözleşmeye dayanılarak konulduğunu savunmakta ve 7.maddede bankanın hesaplardaki paralar üzerine takas, mahsup, rehin ve hapis hakkı bulunduğu belirtilmektedir....