DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Şikayet, bakiye borç muhtırasının iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelere; takip talebinde asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 38.815,70 TL talep edilmiş olmasına, davacı borçluya gönderilen bakiye borç muhtırasında bu miktarın tamamına faiz işletilmiş olmasına, bu haliyle faize faiz işletildiğinin anlaşılmasına, somut olayda ticari iş söz konusu olmadığından faize faiz işletilmesinin mümkün olmamasına, takibin dayanağının kamulaştırma bedel tespit ilamı olmasına, bu ilamların icrasında maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmesine göre ilk derece mahkemesince delillerin takdirinde ve varılan sonuçta usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....
lehine vekalet ücretine hükmettiğini, hükmedilen vekalet ücretine kanun gereği müvekkilinin tevkifat uygulayacağını, davalı tarafından yeniden bakiye borç muhtırası gönderilecek bu bedelin vergi dairesine değil kendisine ödenmesinin talep edildiğini, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasına, Nevşehir İcra Dairesinin 2021/7492 Esas sayılı dosyasındaki tebliğ tarihli bakiye borç muhtırasının tensip kararının iptaline ve infazen kapatılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, şikayete konu bakiye borç muhtırasının takip borçlusunun emekli olması nedeniyle doğan kıdem tazminatı alacağına ilişkin olduğu, bu alacağın haczinin ancak İİK'nın 89. maddesindeki prosedürle mümkün olduğu, davacıya anılan madde uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmediği, İİK'nın 356. maddesinin somut uyuşmazlıkta uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşılmakla şikayete konu muhtıranın iptaline karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Diğer taraftan, iptali istenen bakiye borç muhtırasının davalının talebi üzerine düzenlenmesi, yapılan yargılama sonucunda şikayetin kabul edilmesi, davalının davaya karşı koyması ve davacının vekille temsil edilmesi nedenleriyle HMK'nın 326. maddesi uyarınca davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi de usul ve yasaya uygundur....
Vakıf muaccel borcu tahsil etmek üzere hukuki işlemlere başvurabilir; muaccel olan borç için muacceliyet tarihinden itibaren Amme Alacaklarının Tahsilinde Uygulanan gecikme faizi oranı kadar temerrüt faizi işletilir." hükmü ile bilirkişi raporundaki asıl borç ve bunun faizini gösteren tablo içeriğine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile yasaya ve yönteme uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine, 02.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün ...Tal., sayılı dosyasından yaptırılan kıymet takdiri raporuna göre m2 değeri maksimum 400 TL., civarında olduğunu, toplam değerinin 800.000,00 TL civarında olduğunu, müvekkilin bakiye alacağının, borçlu ...'e devredilmesi gereken gayrimenkulün değerinden çok daha fazla olduğundan müvekkilin alacağını tahsil edemediğini, 2015 yılı Mayıs ayındaki mevcut durumu fırsat gören borçlular tarafından, borç ödenmiş olduğu gerekçesiyle takibin iptali veya durdurulmasına yönelik yapılan itiraz ve neticesinde, ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin ......
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan sebeplerle; Şikayetin KISMEN KABULÜNE, Şikayetçi borçlunun takibe konu borçtan sorumlu olmadığı yönündeki şikayetinin REDDİNE, Şikayetçi borçlunun bakiye borç muhtırasına yönelik şikayetinin KABULÜNE, Van 1. İcra Müdürlüğü'nün 2020/24453 esas sayılı dosyası kapsamında yapılan 08.01.2021 tarihli bakiye borç hesabının İPTALİNE, 08.01.2021 tarihi itibari ile davacı borçlunun Van 1....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Toplanan delil ve tüm dosya kapsamıyla ; Büyükçekmece 3 icra müdürlüğünün 2012/9913 Esas sayılı dosyasında toplam 283.341,00 TL için ilamsız takip yapılmış ardından itirazın iptali davası açılmış icra emri gönderilmiş takip kesinleştikten sonra davalı tarafın 04/05/2018 tarihinde 545.683,00 TL ödeme yaptığı , ödeme yaptığı tarihten itibaren borcu olmadığından bahisle 101.191,64 TL bakiye borcu kaldığından bahisle 19/07/2018 tarihinde bakiye borç çıkartılıp 25/05/2018 tarihli kapak hesabında da 45.712,12 TL bakiye borç çıkarıldığı ve hacizler konması nedeniyle borcu olmadığından bahisle şikayette bulunmuş ise de alınan 20/02/2020 tarihli ek raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu için şikayetçi vekilinin itirazının kısmen kabulüne ve rapor doğrultusunda kalan borç miktarının 04/05/2018 tarihi itibariyle 25.382,66 TL olduğuna ancak takip kesinleştiği için muhtıraya gerek olmadan da haciz konulabileceğinden buna yönelik şikayetin reddine...
Öte yandan, icra müdürlüğünce yapılıp iptali istenen 25.06.2014 tarihli işlemle bakiye borcun 19.381,31 TL olarak hesaplandığı görülmektedir. Mahkemece şikayet konusu hesabın denetimi için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 14.10.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda ise 13.10.2014 hesap tarihi itibarı ile 11.654,11 TL borç kaldığının belirtildiği görülmektedir. Sözkonusu raporda, 25.06.2014 tarihi itibarı ile dosya borcunun hesaplanması yerine, şikayet tarihinden sonraki 13.10.2014 tarihindeki borç miktarının hesaplanması doğru değildir. TBK’nun 100. maddesi uyarınca borçlunun faiz ve giderleri ödemede gecikmesi halinde kısmi ödemelerin öncelikle faizden düşülmesi gerekmekte olup aynı raporda takip tarihinden sonra yapılan kısmi ödemelerin asıl alacaktan mı yoksa faizden mi mahsup edildiği belirgin değildir....
- K A R A R - Davacı vekili, faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini, yetki itirazının yerinde olmadığını, BK’nun 73. maddesi uyarınca müvekkilinin ikametgâhı icra dairesinin yetkili olduğunu, davalının icra dairesine itirazından 5 gün sonra (09.03.2009 tarihinde) takibe konu asıl alacağın banka aracılığı ile ödendiğini, bu kısmi ödemenin icra müdürlüğüne bildirildiğini ileri sürerek bakiye borç için itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, davacı tarafça başlatılan icra dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır. Davalı taraf savunmalarında davacı şirkete olan borçlarını ödediklerini, buna ilişkin olarak da davacı tarafça takibe konu edilen faturalardan en son tarihli olan faturada bakiye borç miktarının 1.073,74.TL olarak belirlendiğini delil olarak göstermektedir. Gerçekten de takibin dayanağı altı adet faturadan en son tarihli olan 23.04.2008 tarih ve 226804 numaralı faturanın alt kısmında “hesap durumunuz” başlığı altında bu fatura dahil bakiye borç 1.073,74.TL olarak belirtilmektedir. Mahkemece bu durumda davacı şirketin bu faturada belirtilen açıklama ile bundan önceki dönemlere ait alacaklarının 1.073,74.TL olarak belirlendiği gözetilmeden , bu tarihten önceki alacaklarının davacı defterlerinde yer aldığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....