ün soruşturma aşamasında verdiği adresine yazılan talimat üzerine müştekinin askerde olduğunun öğrenildiği, adres araştırması neticesinde tespit edilen ikinci adresine yazılan talimatta da müştekinin babası tarafından müştekinin askerde olduğunun beyan edildiği, 09/02/2010 tarihli celsede, terhis tarihinin yakın olmasından dolayı terhisinden sonra beyanlarının tespiti için müştekinin adresine talimat yazılmasına dair ara karar verildiği ancak ara karar gereği yerine getirilmeyip müştekinin davadan haberdar edilmediği anlaşıldığından; gerekçeli kararın müştekiye tebliğ edilerek tebellüğ belgesinin ve vermesi halinde temyiz dilekçesi de eklendikten sonra dairemize gönderilmesinin sağlanması amacıyla dosyanın mahalline iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 03/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Ceza Mahkemesinin, 07.01.2013 tarihli ve 2010/2907 Esas, 2013/5 Karar sayılı kararının, şikayetçi tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde; Suç tarihinde dosya içeriğinde mevcut nüfus kayıt örneğine göre 18 yaşını ikmal etmemiş bulunan mağdurenin babası olan ve hükmü temyiz eden şikayetçinin mağdureye yönelik gerçekleştirdiği cinsel istismar suçundan dolayı yargılanıp cezalandırıldığının ve bu nedenle hükümlü olarak cezaevinde bulunduğunun anlaşılması karşısında, velayet hakkından yoksun bırakılıp bırakılmadığının tespiti ile velayetin kimde olduğunun araştırılması, annede olduğunun tespiti halinde; mağdur anne ... ...'...
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı, babasının "..." olduğunun tespitini ve bu hususun nüfus kaydına işlenmesini talep etmiştir. .... Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soybağına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. .... Aile Mahkemesince ise uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda davacı, ... TC kimlik numaralı İskender oğlu ...'dan olma babası ...'nun 16 yıl önce vefat ettiğini, davacının babası ...' dan dolayı yapılan veraset işlemlerinde diğer tüm çocuklarının kayıtlı olduğunu belirterek davacı ... kayıtta gözükmediğinden babası ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, tarafların paydaş olduğu ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde dört adet bina bulunduğunu, binaların üç tanesinin kime ait olduğunun tapunun beyanlar hanesinde gösterildiğini, ancak davacının babası tarafından yapılan binanın beyanlar hanesinde gösterilmediğini açıklayarak davacının babası tarafından yapılan binanın tapunun beyanlar hanesine şerhine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava muhdesatın tespiti davası olarak nitelendirilerek kamulaştırma işleminin ya da derdest ortaklığın giderilmesi davasının bulunmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1962/83-180 sayılı kararı ile annesi ... ile babası ...'ın boşandığını, boşanma ilamında nüfusta kaydı olmayan ... adı ile geçen çocuğun kendisi olduğunu, boşanmadan sonra babasının kendisini ... adı ile nüfusa kaydettirdiğini, 1977 yılında ...'daki yangından dolayı nüfus kayıtlarında bu bilgiler yer almadığından annesi ile arasında bağ kurulamadığını, ayrıca annesi ve ailesi tarafından kendisine ... adı ile hitap edildiğini bildirerek ... Asliye Hukuk Mahkemesinin .... sayılı boşanma ilamında velayeti babası ...'e verilmiş nüfusta kaydı olmayan ... ile davacı ...'ın aynı kişi olduğunun ve ...'ın annesinin de ...Yılmaz olduğunun tespitini istemiştir....
ın gerçek annesinin ... olduğunun tespiti ile nüfus kaydında ... olarak yazılı anne adının ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, babası ...'ın annesi ... ile evlenmeden önce ... ile nikahsız yaşamalarından ... adında bir çocukları olduğunun, ...'in doğumundan bir süre sonra ...'ın öldüğünü, davacının babasının ...'i nikahlı eşi ...'den doğmuş gibi nüfusa kaydettirdiğini ileri sürerek, ...'ın gerçek annesinin ... olduğunun tespiti ile nüfus kaydında ... olarak yazılı anne adının ... olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
Dava; Davalı Ayas Paşa Vakfının evladı olduğunun tespiti ile batın şartı aranmayan 3 vakfiyenin gelir fazlasına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta; (Hicri) 20 Recep 932 tarihli “Vakfiyede” Vakıf Ayas Paşa'nın vakfırı tevliyetini;Vakıf Evladının Galleye Müstehikliği”, Vakfiyede” Müteveltli Olanlara Galleden hisse verilmesi hususlarında davacının hak sahipliğinin olmadığının konusunda uzman bilirkişi tarafından tespit edildiği anlaşıldığından yazılı şekilde karar verilmesi doğrudur. Bu sebeple davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının babası ......... Özakın ile davacının dedesi ve dedesinin kardeşinin davalı vakfın evladı olduğuna ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları bulunduğunu, vakıf senedine göre vakıf gelirinden pay alabilmesi için vakıf evladı olmanın yanında mütevelli olmanın da şart kılındığını ileri sürerek davacının............... Vakfının tevliyete ehil vakıf evladı ve bu suretle galle fazlası almaya hakkı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş; mahkemece, ...... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/806-2006/611 sayılı kesinleşmiş ilamı ile vakıf evladı olduğunun tespitine karar verilen davacının babası......... Özakın'ın 08/09/2014 tarihinde vefat ettiğinden davacının galleye müstehik vakıf evladı olduğunun tesbitine ilişkin davasının kabulüne, vakfiyede tevliyet için batın şartı öngörüldüğünden ve davacının kendisinden önceki batında .........
Somut olayda davacı, babası ...'in baba adının ... olmasına rağmen nüfus kayıtlarında babası ... 'in baba adının yazılmayıp buna ilişkin hanenin boş bırakıldığını ileri sürerek babası ...'in baba adının ... olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının buna göre düzeltilmesini talep etmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 29.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda davacı, nüfus kaydında babası olarak görülen... isimli şahıs ile ... ili ... ilçesi ...Mahallesi ... nüfusuna kayıtlı ölü ...'in aynı kişi olduğunu iddia ederek ...'in babası olduğunun tespitini talep etmiştir. Dava bu niteliği itibariyle 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'ndan kaynaklanan bir tespit davası olup anılan yasanın 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin tespit davalarının ilgili asliye hukuk mahkemesinde açılacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Bu nedenle davanın Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....