Mirası tutulan deftere göre kabul eden mirasçı miras bırakanın deftere yazılmış olan borçlarından hem tereke malları hemde kendi mallarıyla kişisel olarak sorumludur. Alacaklarını süresi içinde yazdırmayan alacaklılara karşı mirasçı kendi kişisel mallarıyla sorumlu olmadığı gibi terekeden kendisine geçen mallarla da sorumlu tutulamaz. Defter tutma mirasın reddine ilişkin usule uyulmak suretiyle bir ay içinde sulh hakiminden istenir. Sulh mahkemesi miras bırakanın alacaklıları ile borçlularını belli bir süre içinde alacaklarını ve borçlarını bildirmeleri için bir ay arayla iki defa yapılacak ilan yoluyla çağırılır. İlanda belirtilen sürenin dolmasıyla defterin tutulması sona erer ve defter bu tarihten başlayarak tanınacak en az bir aylık süre içinde ilgililerce incelenebilir. Defteri inceleme süresi bittikten sonra her mirasçı Mahkemece bir ay içinde beyanda bulunmaya çağırılır....
Bu halde, evlat edinmede babanın rızasının aranmamasına ilişkin karar, çocuk evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilmiş ise evlat edinmede aracılık yapan kurumun veya evlat edinenin başvurusu üzerine verilir (TMK m. 312/1). Diğer hallerde bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir (TMK m. 312/2). Küçüğün annesinin, babanın evlat edinmede rızasının aranmamasına ilişkin mahkemeden karar istemesi yasal olarak mümkün değildir. O nedenle babanın rızasının aranmamasıyla ilgili talebin mahkemece reddedilmesi, bu sebeple sonucu itibariyle doğrudur. Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları açıklanan sebeple yerinde görülmemiştir. 2- Evlat edinme, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir. Rıza, küçüğün veya ana ve babasının oturdukları yer mahkemesinde sözlü ve yazılı olarak açıklanarak tutanağa geçirilir. Verilen rıza, evlat edinenlerin adları belirtilmemiş veya evlat edinenler henüz belirlenmemiş olsa dahi geçerlidir (TMK m. 309)....
Mirasçının alacaklılarının, mirasçı borçlunun miras bırakanına ait terekenin tespiti, koruma önlemlerinin alınması, resen yönetilmesi ve tasfiye edilmesini talep etmeleri mümkün değildir. Ayrıca alacaklının, borçlunun murisinin terekesinde bulunan tüm mal ve hakların tespiti için alacağın tahsili amacıyla başlattıkları icra dosyası üzerinden borçlunun miras payı oranında haciz şerhi konulması talep hakkı mevcut olduğu, alacaklının sulh hakimine başvurarak mirasçı yerine paylaşmaya katılmak üzere bir kayyım atanmasını isteyebileceği, borçlunun murisine ait terekenin tespiti için eldeki davanın açılmasında hukuki yararın bulunmadığı anlaşılmakla yerel mahkemece davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : 1- İstanbul Anadolu 8....
D)İSTİNAF NEDENLERİ Mirasçı Mustafa Yalçınkaya istinaf dilekçesinde özetle; davalı olan T11 nın 06/02/2018 tarihinde vefat ettiğini, mirasçı olan taraflarının davaya dahil edilmeden, karar verildiğini, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, nüfusta tespit ve soy bağının nüfusta ilişkilendirilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı mirasçı vekili istinaf yoluna başvurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde eğitim ve öğrenim gideri olarak davalı tarafından istenen miktardan 53.714.296.211 TL. kadar borçlu olmadıklarının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının oğlu ... ’in Heybeliada Deniz Lisesi öğrencisiyken velisinin isteği üzerine okuldan ayrıldığını, okul komutanlığının öğrenim gideri olarak 69.959.473.909 TL talep ettiğini, tasdiknamenin verilmesini borcun ödenmesi şartına bağlandığını,15.9.2005 tarihinde 1.945 YTL’nin ödendiğini, talep edilen borcun fahiş olduğunu ileri sürerek 18.190.035.080 TL kadar borçları olduğunun ve 53.714.296.211 TL ödemekle yükümlü olmadıklarının tespitini istemiştir....
Mahkemece yapılan yargılamada; davanın "gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi" davasından ibaret olduğu, dolayısıyla her nekadar dava babalığın tespiti olarak belirtilmek suretiyle açılmış ise de; davanın gerçekte babalık ve soybağı ile ilgili olmadığı, nüfusta davalıların yanlış beyanda bulunmaları sonucu nüfus kayıt işleminin yapılması nedeniyle davanın nüfus kayıt düzeltme davası olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Bu görevsizlik kararı taraflarca istinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiş ve dava dosyası HMK 20/1 maddesi uyarınca ilgili mahkemeye gönderilmiştir. DAVANIN GÖNDERİLDİĞİ MAHKEME TARAFINDAN YAPILAN İŞLEMLER: Görevsizlik kararı üzerine dosya kendisine gönderilen Bursa 6....
ün 19/05/2003 tarihinde öldüğünü, geriye mirasçı olarak eşini ve dört çocuğunu bıraktığını, ...’nin ise eşinden sonra 08/01/2004 tarihinde vefat ettiğini ve geriye davacı ile birlikte altı çocuğunu mirasçı olarak bıraktığını, anneleri...'ün eşi ...'den sonra vefat etmesi nedeniyle müvekkilinin de diğer kardeşleri ile birlikte üvey babası ...'ün mirasında hak sahibi olduğunu belirterek Dörtyol Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/23 Esas - 2004/34 Karar sayılı veraset ilamının iptali ile mirasçıların miras payını yeniden gösterir mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılardan ... cevap dilekçesinde; kendilerinin davaya konu olan nüfus kayıt örneklerini ve veraset ilamlarını ilgili resmi makamlardan alarak kanuna uygun olarak işlem yaptıklarını, davacının iddiasında direnmesi halinde öncelikle...'ün ... ve ... adında mirasçıları olduğunun tespiti için soy bağının tespiti davası açılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. III....
Köyü 878 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-19.12.2011 tarihli ... 1. Noterliği tarafından 6853 yevmiye numarası ile verilen ...'e ait veraset ilamında ... mirasçı olarak görünüyor ise de, 26.03.2012 tarihli ... Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından 12/55-213 Esas Karar sayılı ilamı ile hazırlanan veraset ilamında mirasçı değildir. Buna göre 26.03.2012 tarihli veraset ilamının iptali için açılan herhangi bir dava bulunup bulunmadığı, varsa dosyanın onaylı bir örneğinin getirtilmesinden, 2-Temyiz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edildiğine dair dosyada bir kayda veya belgeye rastlanılmamıştır....
Mahkemece,...Uluslararası....İlişkiler Genel Müdürlüğü'nden 17.04.2012 tarihinde vefat eden mirasçı ...etor'un adres ve mirasçılarının tespiti için araştırma yapılması talep edilmeli, bu araştırma sonucunda bir kayda ulaşılamaması halinde mirasçı...'nin nüfus kaydına göre ..... ile evli olduğu gözetilip ülkeler arası karşılıklılık ilkesi de araştırılmak suretiyle mirasçılık belgesi verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı veiklinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 03.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin açılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde mirasçı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, ... tarafından düzenlenen 09.07.1996 tarihli vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespiti talep edilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm; mirasçı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava; vasiyetnamenin açılıp, ilgililere okunması istemine ilişkindir....