Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur (TMK md. 330). Evlilik dışı doğan çocuğun velayeti anaya ait ise de babanın da çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılması zorunludur. Mahkemece ana ve babanın sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, küçüğün ihtiyaçları Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları ile paranın satın alma gücü göz önüne alındığında; mahkemece hükmolunan iştirak nafakası miktarı azdır....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23/05/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Davacı, 09.11.2012 tarihinde vefat eden kızı ...’in terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, terekenin borca batık olduğu gerekçesiyle mirasın hükmen reddine karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar temyiz etmiştir....
Davada, davalı ...’nin reşit olduğundan bahisle davacı babanın iştirak nafakası borcunun bulunmadığının tespiti talep edilmektedir.4721 sayılı TMK.nun 328.maddesinde “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür.” hükmüne göre davalının öğrenci olması nedeniyle davacı babanın nafaka yükümlülüğü devam eder....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2019 NUMARASI : 2016/491 ESAS 2019/534 KARAR DAVA KONUSU : Terekenin Borca Batık Olduğunun Tespiti KARAR : İstanbul Anadolu 25....
Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “Genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır....
Muris Hasan Serçe'nin mal varlığının tespiti açısından hesap bilirkişisi vasıtası ile aktif, pasif hesabı ve bu hesaplar arasında fark tespiti cihetine gidilmekle, alınan raporla aktif mal varlığı olarak 1.888,33TL pasif mal varlığı olarak ise 19.094,52 TL borcunun olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca davacı mirasçının terekeyi kabul anlamına gelen işlemler de yapmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Bu suretle toplanan tüm deliller kapsamında davacının mirasın hükmen reddi talebinin kabulü ile, davacının murisi Hasan Serçe'nin vefat tarihi olan 02/08/2015 tarihi itibarı ile terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile, TMK.605/2. Maddesi gereğince davacı yönünden mirasın hükmen reddedildiğinin tespitine karar vermek gerektiği" gerekçesiyle, davanın KABULÜ ile, davacının murisi Hasan Serçe'nin vefat tarihi olan 02/08/2015 tarihi itibarı ile terekesinin borca batık olduğunun TESPİTİ ile, TMK.605/2....
nın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ve mirasın reddi talebinde bulunmuştur. Türk Medeni Yasasının 605. maddesinde "yasal ve atanmış mirasçı ... mirası reddedebilirler", 609. maddesinde "mirasın reddi, mirasçılar tarafından Sulh Hukuk Mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır", hükümleri yer almaktadır. Somut olayda; mirasın kayıtsız şartsız reddi istendiğine göre, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/09/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Karaburun Sul Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 24.11.2008 gün, 13220-14584 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 5.1.2009 gün 2008/14430-2009/72 sayılı, 3.Hukuk Dairesinin 12.3.2009 gün 852-4014 sayılı,2.Hukuk Dairesinin 26.4.2010 gün 2009/4449-2010/8311 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, ıslah dilekçesi uyarınca mirasçı olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, karar sulh hukuk mahkemesince verilmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliğine itibariyle, hükmün temyiz inceleme görevi 3.Hukuk Dairesine aittir....
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç toplanan delillere ve yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 495. maddesi hükmünde miras bırakanın birinci derecede mirasçılarının onun altsoyu olduğu, 496. maddesi hükmünde de altsoyu bulunmayan miras bırakanın mirasçılarının ana ve babası olduğu, bunların eşit olarak mirasçı olacakları, miras bırakandan önce ölmüş olan ana ve babanın yerlerini her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoylarının alacağı, bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı taktirde bütün mirasın diğer taraftaki mirasçılara kalacağı, 499/3.maddesi hükmünde de sağ kalan eşin miras bırakanın büyük ana ve büyük baba ve onların çocukları ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte üçünü alacağı bunların da bulunmaması halinde mirasın tamamının eşe kalacağı açıklanmıştır. ...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, babalığın tespiti ile çocuk için 15.000 TL iştirak nafakası takdiri istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, davalı ile olan beraberliklerinden dünyaya gelen 04.03.2011 doğumlu Mustafa'nın babasının davalı olduğunun tespitine ve çocuk için nafakaya karar verilmesini istemiştir. Türk Medeni Kanununun 301. maddesinde, çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuğun isteyebileceği, davanın babaya ölmüşse mirasçılarına karşı açılacağı; 342. maddesinde ise ana ve babanın velayet çerçevesinde çocuklarının yasal temsilcileri oldukları hükme bağlanmıştır....