Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu halde dava babalık davası olup, soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 282. maddesi ve devamında düzenlendiğinden uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğine dair görevsizlik kararı vererek dosyanın Adana Nöbetçi Aile Mahkemesine gönderildiği görülmüştür. Adana 4.Aile Mahkemesinin 09/03/2021 tarih 2020/22 Esas 2021/160 Karar sayılı kararı ile, Talebin Beyrut Lübnan 13/04/1944 doğumlu T3 ile Türkiye'de nüfusa kayıtlı Mahmut ve Latifa oğlu Çimenlik 13/04/1944 doğumlu T3 'in aynı kişi olduğunun tespiti ve buna bağlı olarak da davacının T3'nin çocuğu olarak tescilidir....

    DAVA TÜRÜ :Evlenme İle Kurulan Soybağına İtiraz KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davalı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 07.11.2012 gün ve .... sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Davalı ..., davacı ... ile eşi ... tarafından evlenme tarihlerinden sonra evlilik dışı çocukları olarak yapılan bildirim ile tescil edilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 33. maddesi uyarınca olayları açıklamak taraflara hukuki niteleme hakime aittir. Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 292 ve devamı maddeleri uyarınca sonradan evlenme ile kurulan soybağına itiraz davasıdır. Aynı yasanın 294/son maddesindeki yollama nedeniyle 300. maddede düzenlenen hak düşürücü sürelere tabidir....

        Konunun anlaşılabilmesi için öncelikle kanuni düzenlemeler, sonra kavramlar ve soybağı davaları ile nüfus kayıt düzeltim davalarının farklıkları üzerine durulması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun soybağına ilişkin 282. maddesindeki düzenleme dikkate alındığında, soybağının kurulmasında ya çocuk ile ana ve babası arasında kan bağının bulunmasını ya da evlat edinme ilişkisinin kurulmasının arandığı görülmektedir. Bu açıdan Türk Medeni Kanunu düzenlemesi çerçevesinde, kan bağına dayanan soybağı, yani çocukla biyolojik ana ve babası arasındaki soybağı ve evlat edinme ilişkisi yoluyla kurulan soybağı ayırımını yapmak mümkündür. TMK'nun 282. maddesi hükmü soybağının kurulmasına ilişkin genel esasları düzenlemiştir. Düzenleme uyarınca ana ile çocuk arasındaki soybağının doğum ile kurulacağı ifade edilmiştir (m. 282/1)....

          Bu dava ana ve kocaya karşı açılır." şeklinde düzenlendiğini; Kanunun lafzı ve uygulamada da oldukça açık olduğu üzere Aile Mahkemelerinin görev alanına giren soybağına ilişkin davalarda babalık karinesi bulunması zorunluluğu bulunduğunu; Somut olayda taraflar arasında asla bir evlilik birlikteliği gerçekleşmemiş olup, reddi talep edilecek bir babalık karinesi de bulunmadığını; Bu sebeple işbu uyuşmazlığın Aile Mahkemelerinde çözülmesi ve görülmesinin mümkün olmadığını; Yargıtayın içtihat birliği içerisinde olduğu kararları uyarınca soybağı davalarını ve nüfus davalarını birbirlerinden ayıran en önemli unsurun, baştan itibaren kaydın hatalı olması durumu olduğunu; Kararın kaldırılarak, Asliye hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu yönünden yeni bir karar verilmesini talep etmiştir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/515 KARAR NO : 2022/544 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MİLAS AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2021 NUMARASI : 2021/169 ESAS 2021/1325 KARAR DAVA KONUSU : Babalık (Kurulan Soybağına İtiraz Ve İptal) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi, gereği düşünüldü. GEREKÇE: Davacı vekili 07/11/2003 tarihli dava dilekçesinde özetle; 11/01/1964 doğumlu davacının, davalıların evlilik birliği içinde doğması nedeniyle davalı T6 nüfusuna kayıtlı olduğunu, ancak davacının gerçek (biyolojik) babasının R.A.A. olduğunu belirterek kayden baba ile davacı arasındaki soybağının reddine karar verilmesini istediği anlaşılmıştır....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/515 KARAR NO : 2022/544 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MİLAS AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2021 NUMARASI : 2021/169 ESAS 2021/1325 KARAR DAVA KONUSU : Babalık (Kurulan Soybağına İtiraz Ve İptal) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi, gereği düşünüldü. GEREKÇE: Davacı vekili 07/11/2003 tarihli dava dilekçesinde özetle; 11/01/1964 doğumlu davacının, davalıların evlilik birliği içinde doğması nedeniyle davalı T6 nüfusuna kayıtlı olduğunu, ancak davacının gerçek (biyolojik) babasının R.A.A. olduğunu belirterek kayden baba ile davacı arasındaki soybağının reddine karar verilmesini istediği anlaşılmıştır....

          Bu hükmün ikinci fıkrasında yer alan "Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkındaki bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde, hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar" hükmü, Anayasa Mahkemesinin 27.10.2011 tarihli 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı kararıyla; aynı maddenin dördüncü fıkrasında yer alan "Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinda dava açılabilir" hükmü ise, Anayasa Mahkemesinin 15.03.2012 tarihli ve 2011/116 Esas, 2012/39 Karar sayılı kararıyla çocuk yönünden iptal edilmiş; ikinci fıkrayla ilgili iptal kararı 07.02.2011 tarihli 28197 sayılı; dördüncü fıkrayla ilgili iptal kararı ise, 21.07.2012 tarihli 28360 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış; her iki iptal kararında, iptal hükmünün kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe gireceğinin kararlaştırılması sebebiyle, ikinci fıkrayla ilgili iptal hükmü 07.03.2012...

            Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, resmî sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sözkonusudur....

              UYAP Entegrasyonu