Bu nedenle, “Nüfus kaydının düzeltilmesi” ve “Babalık davası” olarak davalar tefrik edilip, nüfus kaydının düzeltilmesi davalarında asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi, nüfus kaydının düzeltilmesi davasının sonucuna göre babalık davası hakında karar verilemesi gerekirken, işin esasının incelenerek karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 10.05.2022 (Salı)...
B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde her ne kadar sadece muris İsmet Özkan ile davacı arasında baba-kız ilişkisinin tespitinin talep edildiği söylense de özü itibariyle bu talebin soy bağının tespitine ilişkin bir dava olduğu, başka bir deyişle babalık davası olduğu, bir kişinin, bir kişiye mirasçı olabilmesinin ya yasal mirasçı sıfatıyla ya da vasiyetname yoluyla atanmış mirasçı sıfatıyla olabileceğini, davacının talebinin muris İsmet Özkan'a yasal mirasçı olduğunun tespiti olduğunu, bir kişinin, bir kişiye yasal mirasçı olabilmesinin yolu, bu iki kişi arasında babalık davası ya da tanıma gibi hukuki bir takım eylemler sonucunda, resmi olarak soy bağı ilişkisinin kurulması olduğunu, davacının, dava dilekçesindeki talebi ile tam olarak bunu istediğini, dolayısıyla huzurdaki dava tam anlamıyla babalık davası olarak da bilinen soy bağının tespiti davası olduğunu, soy bağının tespiti davasının açılabilmesi için kurulmuş olan bir soy bağı...
Davacının gerçek babası olduğunu iddia ettiği Kamran Çelik yönünden açtığı dava ise "babalık davası" (TMK md. 301 vd.) niteliğinde olup; soybağı reddedilmedikçe babalık davasının dinlenmesinin mümkün bulunmamasına (TMK md. 295/son) göre babalık davasının bu davadan tefriki ile Türk Medeni Kanunu'nun 301/2. maddesi uyarınca biyolojik baba olduğu iddia olunan Kamran Çelik'in de davaya dahil edilip soybağına ilişkin eldeki davanın sonucu beklenmek suretiyle babalık davası konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan sebeplerle davacının istinaf talebinin kabulü ile yukarıda belirtilen hususlara riayet edilmek suretiyle bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kararın kaldırılma nedenine göre, davacının sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....
Toplanan delillerden Hasan Mehmetoğlu’nun ilk eşi Maria’dan 10.6.1974’te boşandıktan sonra 6.1.1978’de kendisi ile evlendiği anlaşılmaktadır.Davacının bu tanıma davasına açmada hukuki yararı olduğu tartışmasızdır.Nitekim davalı ...’de tanımaya karşı çıkmamıştır. Davanın tarafları tanıma ve tenfizi isteyebileceği gibi bunların külli haleflerinin de dava açmalarına hukuki bir engel bulunmamaktadır. Ölen eşin (Hasan Mehmetoğlu’nun) bu hakkı (tanıma isteme hakkı) tereke içerisinde davacıya da intikal etmiştir. Boşanma gerçekten şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Ancak şahsa bağlı olan hak boşanma isteğidir.Bu istek ilk eş Maria tarafından kullanılmış, boşanmaya hükmedilmiş ve kesinleşmiştir. Tenfiz (tanıma) davası; ilk davadan bağımsız olup ilk dava sonucu tesbit edilen (hakkın yerine getirilmesini amaçlamaktadır....
TMK 285.maddesi babalık karinesini düzenlemiş olup, babalık karinesinin çürütülmesi, soy bağının reddi davası ile mümkündür. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarının konusudur. Yukarıda belirtildiği üzere soy bağının reddi davası babalık karinesi kapsamında yer alan dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soy bağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soy bağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocukla koca arasında soy bağının bulunmadığını tespite yönelik açılacak dava soy bağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi davasıdır....
Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “Babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “Soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18. HD 2015/1360-3281, 2015/1591-4537). Somut olayda, davacı vekili, müvekkilinin doğduğu tarihte anne ve babasının evli olmadığını, müvekkili doğmadan önce biyolojik babasının trafik kazasında vefat etmesi nedeniyle dedesi ve babaannesinin nüfusuna yazıldığını belirterek nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmiştir....
Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “Genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, baba sıfatını kazanacaktır. Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/03/2019 NUMARASI : 2019/114 2019/140 DAVA KONUSU : Babalık (Tanıma Beyanının Tespiti) KARAR : Taraflar arasındaki babalık davasında Osmaniye 3.Asliye Hukuk Mahkemesi ile Osmaniye 1.Aile Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının merci tayini yolu ile giderilmesi Osmaniye 1. Aile Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı dava dilekçesinde özetle; nüfus kayıtlarında TC Kimlik Nolu T3 kızı olarak gözüktüğünü, T3 aslında abisi olan Mehmet Gelgeç'in kızı olduğunu, ileride hak kaybına uğramamak ve problem yaşamamak için yeğeni olan T3 gerçek babası üzerine kaydının yapılmasını, nüfus kayıtlarından düşürülmesini talep etmiştir....
Gerçek annenin tespit edilmesi sonrasında ise babalık karinesine dayalı olarak babanın belirlenmesi mümkündür. TMK. hükümlerine göre soybağının reddi davası ancak babalık karinesi kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak dava, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltimesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır. Somut olayda; küçüğün gerçek anne ve babalarının çocuğu kabul ettikleri, davalılarında duruşmadaki beyanlarından kendi çocukları olmadığını bildikleri halde çocuk Rozerin'i yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak kendi hanelerine kayıt ettirdikleri de bilinmektedir....
Babalık davası açma hakkı anaya ve çocuğa tanınmış (TMK. m. 301/1) olup, baba olduğunu iddia eden kişinin "babalık davası" açma hakkı bulunmamaktadır. O, ancak Türk Medeni Kanununun 291. maddesinde sayılan hallerde "soybağının reddi" davası açabilir. Davacı, küçüğün babası olduğunu iddia ettiğine göre, dava, küçükle davalı ... arasında kurulmuş bulunan soybağının reddi isteğini de ihtiva ediyor ise de, Türk Medeni Kanununun 291. maddesinde gösterilen haller bulunmadığına göre, soybağının tespiti istemli babalık davasının bu nedenle reddi gerekmektedir. Küçük ...'nın nüfusa tescili istemi yönünden ise doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek bu istemin de görev yönünden reddine karar verilmesi gerekmektedir....