Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, kayıt düzeltim davası olarak kalmakla birlikte, genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden babalık karinesi gerçekleşmeyeceğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanun’un 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18....
Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve "Genetik annenin kocası olmayan" kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, kendiliğinden baba sıfatını kazanacaktır. Bu durumda soybağı ihtilafı ortaya çıkmadığından, açıklanan muhtevadaki davalar, sadece nüfus kayıtlarında düzeltim davasından ibaret kalacaklar ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1- a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri olacaktır....
Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “Babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “Soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4.maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354- 1554, 18....
nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Dava konusu ihtilafta davacı nüfus kaydında oğlu olarak görünen davalı T3' ün kendi çocuğu olmadığının tespitini ve annesinin T1 olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesini talep etmektedir. Davanın kabulü halinde davalı T3 ün anne ve baba adının değiştirilmesinin yanında nüfus kayıtlarına göre baba görünen şahısla soybağının da koparılması gerekeceğinden, davanın bu niteliği itibariyle bir nesep davası olduğu, soybağı hukuku ile ilgili davaların yukarıda belirtilen kuruluş kanunun 4- 1. maddesinde gösterilen davalardan olduğu ve TMK.'...
Çocuk ile baba arasındaki soybağı, ana ile evlilik, tanıma ya da hakim hükmüyle kurulabilmektedir. (TMK m.282/2). Davacı ile davaya konu küçük Cemre Gürdap arasında açıklanan şekillerde bir soybağı ilişkisinin kurulmadığı anlaşılmaktadır. Tanıma, babanın aile mahkemesine yazılı başvurusu ile de yapılabilir (TMK m.295/1). Olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme hakime ait olduğundan; davacının aile mahkemesine yönelik dava dilekçesindeki bu talebinin aynı zamanda tanıma istemini de içerdiği kabul edilmelidir. Türk Medeni Kanununu'nun 296/1. maddesinde mahkemeye yapılan tanıma beyanının babanın ve çocuğun kayıtlı olduğu nüfus memurluğuna bildirilmesi gerektiği düzenlenmiştir. O halde mahkemece kanundaki tanıma koşullarının gerçekleşmiş olup olmadığı da değerlendirilip, tanıma konusunda bir işlem gerçekleştirilmeden (HMK m.295,296), yazılı şekilde hüküm kurulması da usul ve kanuna aykırıdır....
Çocuk ile baba arasındaki soybağı, ana ile evlilik, tanıma ya da hakim hükmüyle kurulabilmektedir. (TMK m.282/2). Davacı ile davaya konu küçük Cemre Gürdap arasında açıklanan şekillerde bir soybağı ilişkisinin kurulmadığı anlaşılmaktadır. Tanıma, babanın aile mahkemesine yazılı başvurusu ile de yapılabilir (TMK m.295/1). Olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme hakime ait olduğundan; davacının aile mahkemesine yönelik dava dilekçesindeki bu talebinin aynı zamanda tanıma istemini de içerdiği kabul edilmelidir. Türk Medeni Kanununu'nun 296/1. maddesinde mahkemeye yapılan tanıma beyanının babanın ve çocuğun kayıtlı olduğu nüfus memurluğuna bildirilmesi gerektiği düzenlenmiştir. O halde mahkemece kanundaki tanıma koşullarının gerçekleşmiş olup olmadığı da değerlendirilip, tanıma konusunda bir işlem gerçekleştirilmeden (HMK m.295,296), yazılı şekilde hüküm kurulması da usul ve kanuna aykırıdır....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....
Çocuk ile baba arasındaki soy bağı ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulur. Somut olayda, küçük Kumsal Önal'ın 13/07/2020 tarihinde, Akın ve Ebru kızı 04/07/2020 doğum tarihli olarak olarak nüfusa tescil edildiği, davacının küçük Kumsal'ın babası olduğunu beyanla iş bu davayı açtığı, küçük Kumsal ile nüfustaki babası arasındaki soy bağının kaldırılmadığı görülmüştür. İlk derece mahkemesince davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası niteliğinde olmadığı, babalık davası niteliğinde bulunduğu, uyuşmazlığın 4787 sayılı kanunun 4.maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Dava dilekçesinde, "babalık davasının reddi" kararına karşı yargılamanın yenilenmesi talep edilmiş, mahkemece "iadei muhakeme şartlarının oluşmadığı" gerekçesiyle dava reddedilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı tarafından, davalıya karşı daha önce açılan babalık davası, .... Hukuk Mahkemesince 07.02.2008 tarihinde verilen kararla reddedilmiş; ret gerekçe olarak "davacının bir başka erkekle (...) soybağı ilişkisi ortadan kaldırılmadıkça babalık davası açılamayacağı" gösterilmiştir. Bu karar Yargıtay 2.Hukuk Dairesince 15.07.2009 tarihinde onanmıştır. Yargıtay 2....
Davacı evlat edinmek isteyen babalık davası açamayacak durumda olması sebebiyle genetik baba olarak yapabileceği tek şeyi yapmış ve zorunlu olarak evlat edinme davası açmıştır. Yerel mahkeme “…gerçek baba olduğunu belirten davacının babalık davası açabilecekken evlat edinme davası açması yerinde görülmemiştir” gerekçesi ile davanın reddine karar verdiğine göre bu gerekçe de irdelenmelidir. Davacı “genetik baba olsa bile” gerçekten babalık davası açabilir mi? 4721 sayılı Türk Medenî Kanununda “genetik babaya” dava açma olanağı verilmemiştir. (GENÇCAN-TMK-2, s. 2218) 4721 sayılı Türk Medenî Kanununa göre babalık davasını kimler açabilir?; - Ana, - Çocuk. (GENÇCAN-TMK-2, s. 2218) O halde yerel mahkeme kararı bu sebeple de yerinde değildir....