Davanın kabulü halinde, her iki dava türünde de nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmasının gerekmesi nedeniyle, benzer sonuçlara sahip bu davalar arasında görevli mahkemenin belirlenebilmesi için davanın vasfının doğru olarak tayin edilmesi önem kazanmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile; baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “anne ile evlenme”, “tanıma” ve “hâkimin hükmü” ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir. TMK'nın 285. maddesinde yer alan “babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2020 NUMARASI : 2019/695 ESAS - 2020/144 KARAR DAVA KONUSU : Tanıma İşleminin Hükümsüzlüğünün Tespiti KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; T5 tarafından 10/09/1999 doğumlu T8 tanınmasına yönelik İzmir 17.Noterliği'nin 04/10/1999 tarihli 24561 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde tanıma senedi ile yapılan tanıma işlemi kesin hükümsüz olduğunu, bu hususun mahkemece tespit edilmesi gerektiğini, tanıma işleminin kanunen geçerli bir tanıma olmadığını, tanımanın hukuki sonuçlarını doğurabilmesi için geçerlilik şartlarının mevcut olması gerektiğini, geçerlilik şartlarının eksik olması durumunda tanımanın gerçekleşemeyeceğini, ana rahmine düşme ve...
Aile Mahkemeleri TMK'nın 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK'nın 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda; ...Cumhuriyet Savcısı tarafından açılan davanamede, davalılardan ...'nin 28/07/1986 tarihinde ... isimli şahıs ile evlendiği ve 06/07/2007 tarihinde ise boşandığını, nüfus müdürlüğünce onaylı 17/09/2010 tarihli tanıma senedi belgesi ile ... adlı çocuğun ... tarafından babası olarak tanındığı,...3. Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşen kararı ile yaşı 05/05/2005 olarak düzeltilen ...'in 06/07/2007 tarihinde boşanan ... ve ...'ın evlilik birliği içinde doğan çocukları olduğunun anlaşıldığı belirtilerek, Nüfus Hizmetleri Kanunu ve Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik hükümleri gereğince 17/09/2010 tarihli tanıma senedi belgesinin iptali ile evlilik birliği içinde doğan ...'in babası ...'ın soyadını almasına ve aile kütüklerinde babası ...'...
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesi kapsamında anne tarafından açılan babalığın tespiti, maddi tazminat ve nafaka istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nin "Babalık karinesi" başlıklı 285.maddesi gereği; "Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır" düzenlemesi gereği davacı anne ile davalı babanın boşanma tarihinden itibaren henüz üç yüz gün dolmadan yüz elli yedinci gün doğan çocuğun babası kanun gereği davalı koca olduğundan davacının TMK'nin 301.maddesi kapsamında babalık davası açmasında hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddi yerine kesin hüküm oluşturacak şekilde esastan reddine karar verilmesi, bundan ayrı olarak babalığın hükmen tespiti davası ile birlikte babalığın fer’i niteliğinde olan TMK'nin 304. maddesinde yazılı ananın mali haklarına ilişkin talep ve aynı Kanunun 182. maddesinde yazılı çocuk için nafaka istekleri ayrıca harca tabi olmadığı gibi, kabul veya reddi halinde...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Soybağının Reddi ve Babalık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Küçük Müslüm ile davalı ... arasındaki soybağının reddine ilişkin dava, çocuk adına vasisi tarafından, anaya ve eski kocaya karşı açılmıştır. Soybağının reddi davasında ...’nin taraf sıfatı bulunmamaktadır. ..., aynı davada babalık da talep edildiği için “babalık davası” yönünden davaya müdahil olmuş durumdadır. Müdahillik sıfatı, soybağının reddi davasına ilişkin değildir.Bu nedenle, ...’nin soybağının reddine ilişkin kararı temyiz etme yetkisi bulunmadığından, ...’nin hükmün bu bölüme yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Dava ile; soybağının reddi isteğiyle birlikte babalığa hükmedilmesi de talep edilmiştir....
Gerçek annenin tespit edilmesi sonrasında ise babalık karinesine dayalı olarak babanın belirlenmesi mümkündür. TMK hükümlerine göre soybağının reddi davası ancak babalık karinesi kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak dava, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır. Örneğin kocanın karısı dışında bir başka kadın tarafından doğurulan çocuğu, karısından doğmuş gibi nüfus kütüğüne kaydettirmesi ya da evliliğin sona ermesinden üçyüz gün geçtikten sonra doğan çocuğun üçyüz günlük süre içinde doğmuş gibi nüfusa kaydettirilmesi hallerinde durum böyledir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “anne ile evlenme”, “tanıma” ve “hakimin hükmü” ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir. TMK'nın 285. maddesinde yer alan “babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır....
Gerçek annenin tespit edilmesi sonrasında ise babalık karinesine dayalı olarak babanın belirlenmesi mümkündür. TMK hükümlerine göre soybağının reddi davası ancak babalık karinesi kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir duruma çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak dava, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır. Örneğin kocanın karısı dışında bir başka kadın tarafından doğurulan çocuğu, karısından doğmuş gibi nüfus kütüğüne kaydettirmesi ya da evliliğin sona ermesinden üçyüz gün geçtikten sonra doğan çocuğun üçyüz günlük süre içinde doğmuş gibi nüfusa kaydettirilmesi hallerinde durum böyledir....
Buna göre soybağı, bir kimseyle ana-babası arasındaki doğal ve/veya hukuki bağ olarak tanımlanmaktadır. 2. 4721 sayılı Kanun’a göre, çocuk ile anne arasındaki hukuki soybağı doğumla; çocuk ile baba arasındaki hukuki soybağı ise anneyle evlilik, tanıma, babalık davasında verilen hüküm veya evlat edinmeyle kurulmaktadır. Baba ile çocuk arasında evlilik içinde doğmaya, babalık karinesine dayalı olarak hukuken kurulmuş bulunan soybağı ilişkisinin ortadan kalkması ancak soybağının reddi ile söz konusu olabilmektedir. Soybağının reddi davasının başarıya ulaşarak çocuk ile babası arasındaki soybağının ortadan kalkması sonucunda çocuk, baba yönünden soybağı bulunmayan çocuk statüsüne girer....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, babalığının tespiti ve nafaka istenilmiştir. Mahkemece davanın babalık yönünden kabulüne, nafaka yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, küçük ...’ın babasının davalı ... olduğunun tespiti ile nafaka ve tazminat isteminde bulunmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesinde; ''Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.'' hükmü yer almaktadır. Mahkemece davanın Hazineye ihbarı sağlanmadan yargılamanın sonuçlandırılması doğru görülmemiştir....