Çocuk ile baba arasındaki soybağı, ana ile evlilik, tanıma ya da hakim hükmüyle kurulabilmektedir. (TMK m.282/2). Davacı ile davaya konu küçük Cemre Gürdap arasında açıklanan şekillerde bir soybağı ilişkisinin kurulmadığı anlaşılmaktadır. Tanıma, babanın aile mahkemesine yazılı başvurusu ile de yapılabilir (TMK m.295/1). Olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme hakime ait olduğundan; davacının aile mahkemesine yönelik dava dilekçesindeki bu talebinin aynı zamanda tanıma istemini de içerdiği kabul edilmelidir. Türk Medeni Kanununu'nun 296/1. maddesinde mahkemeye yapılan tanıma beyanının babanın ve çocuğun kayıtlı olduğu nüfus memurluğuna bildirilmesi gerektiği düzenlenmiştir. O halde mahkemece kanundaki tanıma koşullarının gerçekleşmiş olup olmadığı da değerlendirilip, tanıma konusunda bir işlem gerçekleştirilmeden (HMK m.295,296), yazılı şekilde hüküm kurulması da usul ve kanuna aykırıdır....
ın babasının ... olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davalı Fatıma Aşan 1996 doğumlu olup, kendisine vasi tayin edilmiş ise buna ilişkin kararın getirtilerek mahkeme kararının vasiye tebliği ile tebliğ belgesinin dosyaya konulmasından, 2-Davacı vekilinin dosyadaki vekaletnamesi genel nitelikte olup, babalık davası açma hakkının şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olması nedeniyle davacı adına babalık davası açma özel yetkisini içeren vekaletnamenin dosyasına konulması, aksi halde durum belgelendirilerek bildirilmesinden, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Babalık Davası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm mirasçı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, babalığın tespitine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 301. maddesinde; “Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.” hükmü yer almaktadır. Ayrıca açıkça yetki verilmemiş ise vekil, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez (HMK m. 74). TMK'nin 301. maddesine göre, evlilik haricinde doğan çocukla baba arasındaki soybağı hakim hükmüyle kurulabilir. Bunu sağlayan dava ise babalık davasıdır....
Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.'' hükmü yer almaktadır. Babalık davasına dair hak düşürücü süreler ise TMK m. 303’de düzenlenmiştir. Buna göre, babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Çocuğun açacağı babalık davası yönünden; hak düşürücü süreyi düzenleyen ikinci fıkra, Anayasa Mahkemesi’nin 27/10/2011 tarihli ve 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Somut olayda, mahkemece, davanın hak düşürücü süre geçtiğinden reddine karar verilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece, davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılarak, dava Cumhuriyet savcısına ve Hazine’ye ihbar edilerek, çocuk ve çocuk adına kayyım tarafından açılan babalık davalarında her hangi bir hak düşürücü süre olmadığı gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/12/2020 NUMARASI : 2020/702 2020/678 DAVA KONUSU : Babalık (Babalık Davası) KARAR : Davacı tarafından nüfus kayıt düzeltimine ilişkin olarak açılan davada Mersin 2. Aile ve Mersin 10....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava babalığın hükmen tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince dava kabul edilmiş, karar davalılar vekilince istinaf edilmiştir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Davalılar vekilinin vekaletnamesinde babalık davasını takip için özel yetki olmadığı anlaşılmıştır. Babalık davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olduğundan, davanın vekil tarafından takip edildiği hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerekir. (HMK.m.74) Davalılar vekili Av. Ferhat AYDEMİR'in dosyaya sunduğu vekaletnamede bu hususta özel yetkilendirilme yapılmadığı, vekaletnamenin genel vekaletname niteliğinde olduğu anlaşılmıştır....
Bu durumda, incelenmesine gerek görülen, söz konusu kişilerin nüfusa kaydına dayanak oluşturan Türk vatandaşlığına geçme, doğum kaydı ve belgelerin (hangi nedenle kayıt edildiği, babalık, tanıma, af, doğum gibi) ilgili Nüfus Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, ondan sonra merci tayini incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın davacının gerçek babası olduğunun tespiti talebi ise babalık davası olup aile mahkemesinin görevi kapsamındadır. Mahkemece, gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan ... ve ... hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi ....'...
Davanın kabulü halinde, her iki dava türünde de nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmasının gerekmesi nedeniyle, benzer sonuçlara sahip bu davalar arasında görevli mahkemenin belirlenebilmesi için davanın vasfının doğru olarak tayin edilmesi önem kazanmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile; baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “anne ile evlenme”, “Tanıma” ve “Hakimin hükmü” ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir. TMK'nın 285. maddesinde yer alan “Babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir....
Türk Medeni Kanununun 304. maddesine göre; ana, babalık davası ile birlikte veya ayrı olarak baba veya mirasçılarından doğum giderlerini, doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderlerini, gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderleri isteyebileceği, yine aynı Yasanın 333.maddesinde de babalık davası ile birlikte nafaka istenir ve hakim, babalık olasılığını kuvvetli bulursa, hükümden önce çocuğun ihtiyaçları için uygun bir nafakaya karar verebileceği düzenlenmiştir. Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden, mahkemece tayin edilen bilirkişi tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 304. maddesi kapsamında davacının talep edebileceği tazminat miktarının 7.279,41 TL olduğu tespit edilmiş ve DNA incelemesi bakımından 1.800 TL harcamanın davacı tarafından ödendiği anlaşılmıştır....