WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre soybağı, bir kimseyle ana-babası arasındaki doğal ve/veya hukuki bağ olarak tanımlanmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre, çocuk ile anne arasındaki hukuki soybağı doğumla; çocuk ile baba arasındaki hukuki soybağı ise anneyle evlilik, tanıma, babalık davasında verilen hüküm veya evlat edinmeyle kurulmaktadır. Baba ile çocuk arasında evlilik içinde doğmaya, babalık karinesine (TMK mad. 285), dayalı olarak hukuken kurulmuş bulunan soybağı ilişkisinin ortadan kalkması ancak soybağının reddi ile söz konusu olabilmektedir.Soybağının reddi davasının başarıya ulaşarak çocuk ile babası arasındaki soybağının ortadan kalkması sonucunda çocuk, baba yönünden soybağı bulunmayan çocuk statüsüne girer....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi KAYYIM İHBAR OLUNAN DAVA TÜRÜ :Babalığın Tespiti - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava küçük adına kayyım tarafından açılan babalık davası ve küçük yararına nafaka tayini taleplerine ilişkindir. Kayyım..., ihbar olunan anne ... tarafından davalı ... aleyhine açılan babalık davası nedeniyle Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi uyarınca ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/119 esas 1999/306 karar sayılı ilamıyla küçük ...'i o davada temsil etmek üzere temsil kayyımı olarak atanmıştır. İhbar olunan anne ... tarafından açılan babalık davası, ...l. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/54 esas 2003/62 karar sayılı ilamıyla 18.02.2003 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesince; çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmadığı, anne yönünden davanın kayıt düzeltim davası olarak kalmakla birlikte, genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden babalık karinesi gerçekleşmeyeceğinden genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebinin "soybağı davası" niteliği kazandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Afyonkarahisar 2. Aile Mahkemesince; davacı tarafın iddiasının TMK'nın 285.maddesinde yer alan babalık karinesi kapsamında kalmamakta olup nüfus kaydındaki gerçeğe aykırı beyanların düzeltilmesi talebi kapsamında kaldığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilerek yargı yerinin belirlenmesi amacıyla dosya dairemize gönderilmiştir. Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “anne ile evlenme”, “tanıma” ve “hakimin hükmü” ile kurulmaktadır....

      Hukuk Dairesi’nin 2009/9924-14134 sayılı onama kararında "davacı ile bir başka erkek arasında soybağı ilişkisinin bulunmadığı” belirtilerek, "davanın bu sebeple reddinin doğru olmadığı, ne var ki, babalık davasının Türk Medeni Kanununun 303/2'nci maddesinde öngörülen hak düşürücü süre içinde açılmadığı, ret kararının bu sebeple sonucu bakımından doğru olduğu" ifade edilmiştir. Yargıtay kararına karşı karar düzeltme talebinin 17.12.2009 tarinde reddedilmesiyle karar kesinleşmiştir. Yargıtay, yerel mahkemenin ret gerekçesini değiştirdiğine göre, babalık davasının reddinin "hak düşürücü sürenin geçmiş olmasına" dayandığının kabulü gerekir. Eldeki dava, hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebiyle reddedilmiş olan babalık davasına ilişkin kararın, iadei muhakeme yoluyla kaldırılması ve babalık davasının yeniden görülerek, davalının babalığına hükmedilmesine ilişkindir....

        Bu sebeple, mahkeme kararının Cumhuriyet savcılığına "görüldü" için gönderilmesi, Cumhuriyet savcısının kararın üzerine "görüldü" açıklamasını verdikten sonra adı, soyadı ve sicil numarasını yazıp, görüldüğü tarihi yazması ve onun yönünden de temyiz süresinin beklenmesinden, 2- Babalık davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Davanın vekil eliyle açıldığı hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerektiğinden (HMK.m.74), davacı adına babalığın tespiti başvurusunda bulunan Av. ...'ya babalık davası yönünden özel yetki içeren vekaletneme vermesi için uygun süre verilmesinden, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Mahalli Mahkemesi'ne GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          Bunu sağlayan dava ise babalık davasıdır. Babalık davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Davanın vekil eliyle açıldığı hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerektiğinden (HMK mad.74), davacı ... adına babalığın tespiti başvurusunda bulunan Av. ...'ye babalık davası yönünden özel yetki içeren vekaletname vermesi için uygun süre verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 11.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            Bu sebeple, mahkeme kararı ile dahili davalıların temyiz dilekçesinin Cumhuriyet savcılığına "görüldü" için gönderilmesi, Cumhuriyet savcısının karar ve temyiz dilekçesi üzerine "görüldü" açıklamasını verdikten sonra adı, soyadı ve sicil numarasını yazıp, görüldüğü tarihi yazması ve onun yönünden de temyiz süresinin beklenmesinden, 2- Dava, TMK'nun 301. maddesi kapsamında babalığın tespiti davası olup, davacı tarafından davayı açıp takip eden Av. ...'a verilen vekaletname genel nitelikte olup, babalık davası için özel yetki içermediği anlaşılmıştır. Babalık davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Davanın vekil eliyle açıldığı hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerektiğinden (HMK.m.74), davacı adına babalığın tespiti başvurusunda bulunan Av. ...'...

              Davanın kabulü halinde, her iki dava türünde de nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmasının gerekmesi nedeniyle, benzer sonuçlara sahip bu davalar arasında görevli mahkemenin belirlenebilmesi için davanın vasfının doğru olarak tayin edilmesi önem kazanmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “anne ile evlenme”, “tanıma” ve “hakimin hükmü” ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir. TMK'nın 285. maddesinde yer alan “babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir....

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/12/2022 NUMARASI : 2022/1725 ESAS 2022/2096 KARAR DAVA KONUSU : Babalık (Tanıma Beyanının Tespiti) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

              Çocuk ile baba arasındaki soybağı, ana ile evlilik, tanıma ya da hakim hükmüyle kurulabilmektedir. (TMK m.282/2). Davacı ile davaya konu küçük Cemre Gürdap arasında açıklanan şekillerde bir soybağı ilişkisinin kurulmadığı anlaşılmaktadır. Tanıma, babanın aile mahkemesine yazılı başvurusu ile de yapılabilir (TMK m.295/1). Olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme hakime ait olduğundan; davacının aile mahkemesine yönelik dava dilekçesindeki bu talebinin aynı zamanda tanıma istemini de içerdiği kabul edilmelidir. Türk Medeni Kanununu'nun 296/1. maddesinde mahkemeye yapılan tanıma beyanının babanın ve çocuğun kayıtlı olduğu nüfus memurluğuna bildirilmesi gerektiği düzenlenmiştir. O halde mahkemece kanundaki tanıma koşullarının gerçekleşmiş olup olmadığı da değerlendirilip, tanıma konusunda bir işlem gerçekleştirilmeden (HMK m.295,296), yazılı şekilde hüküm kurulması da usul ve kanuna aykırıdır....

              UYAP Entegrasyonu