Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan iş kazasının Borçlar Hukuku yönünden bir haksız fiil olduğu, zararın ve dolayısıyla tazminat alacağının olay anında ortaya çıktığı, haksız fiillerde temerrüdün olay tarihinde gerçekleştiği gözetilerek hüküm altına alınan tazminata zararlandırıcı olayın (iş kazasının) gerçekleştiği tarihten itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekir. Buna göre somut olayda,; A)Manevi tazminat davası yönünden yapılan incelemede;kaza tarihi,tarafların kusur durumu ve özellikle davacının sürekli iş göremezlik oranı dikkate alındığında hükmedilen 10.000,00TL manevi tazminat azdır. O halde, davacının manevi tazminat davası bakımından bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır....

    Öte yandan iş kazasının Borçlar Hukuku yönünden bir haksız fiil olduğu, zararın ve dolayısıyla tazminat alacağının olay anında ortaya çıktığı, haksız fiillerde temerrüdün olay tarihinde gerçekleştiği gözetilerek hüküm altına alınan tazminata zararlandırıcı olayın (iş kazasının) gerçekleştiği tarihten itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekir. Buna göre somut olayda,; A)Manevi tazminat davası yönünden yapılan incelemede;kaza tarihi,tarafların kusur durumu ve özellikle davacının sürekli iş göremezlik oranı dikkate alındığında hükmedilen 10.000,00TL manevi tazminat azdır. O halde, davacının manevi tazminat davası bakımından bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır....

      Sigorta AŞ. lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, 5-)Davacı tarafın maddi tazminat talebinden feragati, davalı ... ile birlikte müteselsil borçlu olan sigorta şirketinin yaptığı ödeme nedeniyle gerçekleştiğinden ve davacının feragatinin hakkın özünden vazgeçmesine ilişkin olmadığından davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-)Davalı ... aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 7.000,00 TL manevi tazminat haksız fiil olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 7-)492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince manevi tazminat davası nedeniyle alınması gereken 478,17 TL nispi karar harcının davalı ...'...

        Öyleyse davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken, bu husus nazara alınmadan kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmadığından, davalı erkeğin bu hususa yönelik istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 6.bendinin kaldırılmasına, davacı kadının manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

        Öte yandan; davacı, babalık davası ile birlikte babalığın feri niteliğinde olan TMK.nun 304.maddesinde yazılı ananın mali haklarına ilişkin talebi ile nafaka talebinde bulunmuştur. Bu talepler babalık davasının eki niteliğinde olmasına ve ayrıca harca tabi bulunmamasına rağmen ilk derece mahkemesince reddedilen tazminat kısmı yönünden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmediğinden, davacının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, mahkeme gerekçe ve hükmünün düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

        Gerçek annenin tespit edilmesi sonrasında ise babalık karinesine dayalı olarak babanın belirlenmesi mümkündür. TMK. hükümlerine göre soybağının reddi davası ancak babalık karinesi kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak dava, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltimesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır. Somut olayda; küçüğün gerçek anne ve babalarının çocuğu kabul ettikleri, davalılarında duruşmadaki beyanlarından kendi çocukları olmadığını bildikleri halde çocuk Rozerin'i yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak kendi hanelerine kayıt ettirdikleri de bilinmektedir....

        Babalık davası açma hakkı anaya ve çocuğa tanınmış (TMK. m. 301/1) olup, baba olduğunu iddia eden kişinin "babalık davası" açma hakkı bulunmamaktadır. O, ancak Türk Medeni Kanununun 291. maddesinde sayılan hallerde "soybağının reddi" davası açabilir. Davacı, küçüğün babası olduğunu iddia ettiğine göre, dava, küçükle davalı ... arasında kurulmuş bulunan soybağının reddi isteğini de ihtiva ediyor ise de, Türk Medeni Kanununun 291. maddesinde gösterilen haller bulunmadığına göre, soybağının tespiti istemli babalık davasının bu nedenle reddi gerekmektedir. Küçük ...'nın nüfusa tescili istemi yönünden ise doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek bu istemin de görev yönünden reddine karar verilmesi gerekmektedir....

          Boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafların kusursuz veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olması gerekmektedir. Eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemez. Mahkemece, davacı-karşı davalı erkeğin daha fazla kusurlu kabul edilmesi ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-karşı davacı kadının maddi tazminat (TMK m.174/1) ve manevi tazminat (TMK m.174/2) isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 4-Taraflar, farklı şehirlerde yaşıyor olsalar bile, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamaktadır....

            Ancak, söz konusu yanlış kaydın düzeltilmesi, soybağı davaları ile değil açılacak kayıt düzeltme davası sonucunda gerçekleşecek (MK m. 39) ve bu dava her türlü delil ile ispat edilebilecektir. Eldeki davada, ana ile soybağının kurulması, bir diğer deyişle doğuran kadının tespit edilmesi halinde, çocuk ve doğuran kadın arasında soybağı doğrudan kurulacağına göre, davalı ...'ı doğuran ananın öncelikle belirlenmesi gereklidir. Gerçek annenin tespit edilmesi sonrasında ise babalık karinesine dayalı olarak babanın belirlenmesi mümkündür. TMK hükümlerine göre soybağının reddi davası ancak babalık karinesi kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır....

              -TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 5- Tarafların eşit kusurlu olduğu kanaatine varıldığından davacının maddi manevi tazminat, davalının manevi tazminat taleplerini reddine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı/ karşı davalı kadın vekili hükmün; kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü ve reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı/ karşı davacı erkek vekili hükmün; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, aleyhine hükmolunan iştirak nafakası ve reddedilen manevi tazminat talebi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu