WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davacının bizzat yazılı tanıma beyanının olmadığı gibi çocuğun bir başka erkekle soybağının bulunduğu, bu haliyle tanımaya ilişkin TMK.daki geçerlilik şartlarının oluşmadığı, geçerlilik şartlarının eksik olması durumunda tanımanın kesin hükümsüzlüğünün söz konusu olduğu anlaşılmakla davacının davasının REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/05/2018 NUMARASI : 2016/266 ESAS - 2018/981 KARAR DAVA KONUSU : Babalık (Tanıma Beyanının Tespiti) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında davalı tarafça istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacının babası Mehmet Kemal Kutay ile annesi Hırvatistan Vatandaşı Jasminka Petrısıc'ın evlilik dışı ilişkisinden 06/05/1982 tarihinde dünyaya geldiğini, doğumu anında yanında bulunan babası Mehmet Kemal Kutay tarafından Hırvatistan yasaları gereğince Medyescak Belediyesi Kayıt Memuru önünde 5063/1 sıralı babalık kaydı ile tanındığını, babasının Türk ismi olan Deniz ismi ile nüfusa kaydettirdiğini, babasının ölümü üzerine davacının Türkiye'de Medeni Kanun anlamında ilişki kurmak istediğinde, babası tarafında Türkiye'de nüfusa kaydettirilmediğini...

Taraflar arasındaki babalık davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 74 üncü maddesi gereğince açıkça yetki verilmemiş ise vekil, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 301 inci maddesine göre, evlilik haricinde doğan çocukla baba arasındaki soybağı hakim hükmüyle kurulabilir. Bunu sağlayan davalar ise babalık davası ve tanıma beyanının tespiti davalarıdır. Bu davalar, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2018 NUMARASI : 2017/1189 2018/317 DAVA KONUSU : Babalık (Tanıma Beyanının Tespiti) KARAR : DAVA DİLEKÇESİ : Davacılar ilk derece mahkemesine ibraz ettikleri dava dilekçesinde özetle; davalı Turan'ın kendisinin bacanağı, davalı Hazalın baldığı olduğunu, kendisinin 1990 yılında askerden firar ettiğini, firari iken diğer davacı eşi Elif'ten Rozerin isimli bir çocuğunun olduğunu, eşi ile resmi nikahlı olmadıkları ve kendisinin de firarda olması nedeni ile çocuğu kendi nüfusuna kaydettirmediğini, mağdur olmaması için davalıların çocuğu kendi nüfuslarına geçirdiklerini bildirmiş ve nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar da davayı kabul etmiş ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep etmişlerdir. DAVANIN AÇILDIĞI MAHKEME TARAFINDAN YAPILAN İŞLEMLER: Dava Bursa 7. Aile Mahkemesi'nin 2017/193 Esas sayısında açılmıştır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/05/2019 NUMARASI : 2019/68 2019/301 DAVA KONUSU : Babalık (Tanıma Beyanının Tespiti) KARAR : Taraflar arasındaki babalık davasında Mersin 6.Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mersin 5.Aile Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının merci tayini yolu ile giderilmesi Mersin 5. Aile Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı dava dilekçesinde özetle; şu anda evli olduğu Suriye uyruklu eşi T2 müşterek çocukları olan Abdurrahman'ın annesi davalı yan Munia adına kayıtlı olduğunu ancak kendi üzerine kayıtlı olmadığını belirterek nüfus kayıtlarında müşterek çocuğun kendi üzerinde olduğunun tanınmasını talep ve dava etmiştir....

    Davanın kabulü halinde, her iki dava türünde de nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmasının gerekmesi nedeniyle, benzer sonuçlara sahip bu davalar arasında görevli mahkemenin belirlenebilmesi için davanın vasfının doğru olarak tayin edilmesi önem kazanmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile; baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “anne ile evlenme”, “tanıma” ve “hâkimin hükmü” ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir. TMK'nın 285. maddesinde yer alan “babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/03/2019 NUMARASI : 2019/114 2019/140 DAVA KONUSU : Babalık (Tanıma Beyanının Tespiti) KARAR : Taraflar arasındaki babalık davasında Osmaniye 3.Asliye Hukuk Mahkemesi ile Osmaniye 1.Aile Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının merci tayini yolu ile giderilmesi Osmaniye 1. Aile Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı dava dilekçesinde özetle; nüfus kayıtlarında TC Kimlik Nolu T3 kızı olarak gözüktüğünü, T3 aslında abisi olan Mehmet Gelgeç'in kızı olduğunu, ileride hak kaybına uğramamak ve problem yaşamamak için yeğeni olan T3 gerçek babası üzerine kaydının yapılmasını, nüfus kayıtlarından düşürülmesini talep etmiştir....

      Bunu sağlayan dava ise babalık davasıdır. Babalık davası ana veya çocuk tarafından açılabilir. TMK'nin 295. maddesinde ise tanıma düzenlenmiştir. Buna göre, tanıma, babanın nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmî senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur. Somut olayda dava, baba olduğunu iddia eden kişi tarafından açılan babalığın tespiti davasıdır. TMK'nin 301. maddesi uyarınca babalığın tespiti davası ancak anne veya çocuk tarafından açılabileceğinden, davacı babalık davası açamayacaksa da; babalığın tespiti talebi tanımanın tespiti istemini de içerdiğinden, davacı, çocuğun babası olduğunu ileri sürerek mahkemeye yazılı olarak başvurduğuna göre, bu başvurunun mahkemeye yapılmış "tanıma" başvurusu olarak değerlendirilip bu çerçevede hüküm kurulması gerekirken, bu yön nazara alınmadan hatalı nitelendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      Babalığın hükmen tespiti davası ile birlikte babalığın fer’i niteliğinde olan TMK'nın 304. maddesinde yazılı ananın mali haklarına ilişkin talep ve aynı Kanunun 182. maddesinde yazılı çocuk için nafaka istekleri ayrıca harca tabi olmadığı gibi, kabul veya reddi halinde bu talepler yönünden vekalet ücretini gerektirmeyeceğinden asıl talep olan babalığın hükmen tespiti isteminin kabulü halinde davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmelidir. Davalı taraf yargılama sırasında müşterek çocuğu tanıma yoluyla nüfusuna kaydettirmiş olup bu haliyle babalık davası konusuz kalmış ve mahkemece babalık davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, davanın başında davacı taraf dava açmakta haklı olmakla vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıdan alınmasına karar verilmesi doğrudur....

      Bunlara göre, çocuklarla baba arasında kurulan soybağı ilişkisinin dayanağı olan tanıma senedi dosya içerisinde mevcut olmadığından, Türk Medeni Kanununun 295 v.d. maddeleri ile ilgili mevzuat çerçevesinde davacı tarafından yapılan usulüne uygun bir tanıma isteminin bulunup bulunmadığının araştırılması ve geçerli bir tanıma beyanının varlığı halinde davanın tanımanın iptali davası (TMK.md.297), usulüne uygun tanıma işleminin tespit edilememesi halinde ise, davanın nüfus kayıtlarında yapılan yolsuz tescilin iptali davası olarak nitelendirilip, görev hususu da düşünülüp gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar vermek gerektiğinden, öncelikle anılan tanıma senedinin, çocukların doğum tutanaklarının getirtilip incelenmesi zorunlu olup, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesisi doğuru bulunmadığından, ilk derece Mahkemesi kararının HMK. nun 353/1- a-6. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      UYAP Entegrasyonu