"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yatılı Kişisel İlişkinin Kaldırılması-Velayetin Değiştirilmesi- Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından birleşen karşı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalı-davacının velayetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı anne asıl davada, baba ile ortak çocuklar arasında yatılı kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını, davalı-davacı baba ise birleşen davada, velayetin değiştirilmesini, velayetin değiştirilmesi talebi kabul görmemesi halinde, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişkinin kurban bayramı, çocukların doğum günü, karne ve mezuniyet günlerini...
olan baba adının ise "..." olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacının mevcut hanesindeki nüfus kaydı vatandaşlıktan çıkarılması nedeni ile kapalıdır. Mahkemece de tescile dair hüküm kurulmayıp tespitle yetinilmiş ise de,davacının ana ve baba adı değiştirilmiş, ana ve baba olarak geçen kişilerle herhangi bir bağ kurulmamıştır. Nüfus kaydındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Davanın bu niteliği gözönüne alınarak, kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın kaydın doğru olarak tespiti zorunludur. Davada, iddia ile ilgili olarak DNA araştırması yaptırılıp, davacının ... ve ...'...
Davacının dedesi ... yaşamı boyunca nüfus kaydındaki adının değiştirilmesini istememiş,bu isimle yaşayıp ölmüştür. ... olarak baba hanesinde kayıtlı bulunan ... de baba hanesinin değiştirilmesi konusunda bir istemde bulunmamıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi, haklı sebebin varlığı halinde adın değiştirilmesine ve bu değişikliğin nüfus siciline kaydedilmesine imkan vermekte ise de; birinci fıkradaki ifadeden bu değişikliği isteme hakkının ilgili kişiye ait olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu itibarla, ölü olduğu da anlaşılan babanın baba adının değiştirilmesine ilişkin davanın aktif husumet ehliyeti yönünden reddedilmesi gerekirken, babası ... hanesinde düzgün nesepli olarak kayıtlı bulunan davacının babası ...'in, aradaki nesep bağını da koparır biçimde baba adının değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Mahkemece, toplanan deliler, bozma ilamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile; anne-baba için 15.000,00'er TL, kardeşler için 4.000,00'er TL manevi tazminat ile ... ... vefatı nedeni ile baba için 17.380,00 TL, anne için 20.380,00 TL, ... ... vefatı nedeni ile baba için 14.675,00 TL, anne için 17.480,00 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ..., davalı ... Tic. Ltd. Şti. ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalılar ..., ... Tic. Ltd. Şti. ve ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 5.117,44 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ..., ... Tic. Ltd. Şti. ve ...'dan alınmasına 21.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın dört yaşından beri kendisine annelik ve babalık yaptıklarını, nüfus kaydında ana baba adı ve soyadı olarak onların adlarını ve soyadlarını görmek istediğini ileri sürerek ana adının ..., baba adının ... kızlık soyadının da ... olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiş; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 314. maddesinin 4. ve Nüfus Yönetmeliğinin 105. maddesinin 4. fıkrasına göre, eşler tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılacağı hükme bağlanmış; 15.03.2009 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan Küçüklerin Evlat Edinilmesinde Aracılık Fa...yetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzüğün 20. maddesinin dördüncü bendinde, aynı hüküm tekrar edilerek tek başına evlat edinilmesi h...nde de aynı yöntemin uygulanacağı düzenlenmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, ana-baba adı ile soyadının değitirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ...’nun kayden malik olduğu, 141 ve 142 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında yazılmayan baba isminin “...” ve doğum tarihinin “1889” olarak ; 108 parsel sayılı taşınmazda tapu kaydında yazılmayan soyisminin “...” olarak yazılan baba isminin “...” ve doğum tarihinin de “1889” olarak nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; “… somut olaya bakıldığında; 141 ve 142 parsel sayılı taşınmazların ... adına kayıtlı olduğu, baba adının yer almadığı görülmektedir. Öte yandan Nüfus Müdürlüğünden yapılan araştırma sonucunda ... ve ... olma ... adında bir kişinin olduğu belirlenmiş ise de; bu kişi hakkında araştırma yapılmamıştır. Ayrıca, davacıların murisi olan ...'na ait ......
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki kurulmasından beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir.Baba ile çocuk aracında kurulan kişisel ilişki uzun ve çocuğun menfaatine aykırıdır. Çocuk ile baba arasında çocuğun yaşı gözetilerek daha uygun süreli kişisel ilişki kurulmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
Dosya içeriğine ve davacının aile nufüs kayıt tablosuna göre; davacının baba adının "..." ve doğum yerinin "Dicle" olduğu ilk kez 17.10.1970 tarihinde 6011563 sigorta sicil nosu ile çalışmaya başladığı ve işe giriş bildirgesinde baba adının "Şevket" doğum yerinin "Geyiktepe" olarak yer aldığı saptanmıştır. Ancak aynı sicil numarasından daha sonra verilen 10.2.1976,1.6.1976,9.9.1979 v.s.işe giriş bildirgelerinde ise baba adının "..." olduğu bir kısım bildirgelerde ise doğum yerinin "Dicle" olarak bildirildiği görülmüştür.Bu duRumda çalışmanın tesbitine ve aidiyetine karar verebilmek için öncelikle ilgili Nufus Müdürlüğünden ve gerektiğinde zabıta araştırmasıda yapılarak "Şevket oğlu Geyiktepe 1954 doğumlu ..." adlı bir şahsın bulunup bulunmadığı araştırılmalı var ise dava onunda hak alanını ilgilendirdiğinden davaya yöntemince katılımı sağlanmalı beyanı alındıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir....
Davacı; baba adının düzeltilmesini istediğine göre çoğun içinde az da vardır kuralı uyarınca düzeltme isteminin tespiti de kapsayacağı dikkate alınarak davacının baba adının ... olarak tespiti yerine davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....