Somut olayda davacı yıllık izin ücreti talebinde bulunmuş ve Mahkemece iş adinin işveren tarafından feshinin haklı gerekçeye dayandığı kabul edilerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı talepleri ile birlikte yıllık izin ücreti alacağının da reddine karar verilmiştir. Ancak dava dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 08.06.2015 havale tarihli bilirkişi raporunda davacının hizmet süresine göre 4857 sayılı yasanın 53. maddesine göre 28 gün izin hakkı bulunduğu, dosyaya sunulan belgelerden davacının 8 gün izin kullandığı tespit olunmakla hak ettiği ücretli izin süresinin 20 gün olduğu ve bunun da izin ücret olarak karşılığının brüt 1.049,08 TL olduğu belirlenmiştir. Bu nedenlerle iş akdi, işverence feshedilen davacının feshe bağlı ve yasal olarak hak kazandığı yıllık izin ücreti alacağının kabulüne karar vermek gerekirken aksi düşünce ile talebin reddine karar verilmesi hatalı olmuş ve bozmayı gerektirmiştir....
in paydaşı olduğu 974, 975, 641 ve 1016 parsel sayılı taşınmazlarda mirasbırakanın baba adının yazılmadığını ileri sürerek, mirasbırakanın baba adının “Yusuf” olarak eklenmesini istemiş, birleştirilen davalarda aynı taşınmazlar için davacı .................. mirasbırakan dedesi Hamza oğlu 1871 doğumlu İ.. Y..'ın baba adının “Hamza”, davacı ....................; mirasbırakan dedesi Mustafa oğlu 1849 doğumlu .................'ın baba adının “Mustafa”, davacı Ramazan Başkaya; mirasbırakan dedesi Mehmet oğlu 1885 doğumlu .....................'nın baba adının “Mehmet”, davacı C.. A..; mirasbırakan dedesi Mehmet oğlu 1898 doğumlu Z.. A..'nın baba adının “Mehmet”, davacı ................; mirasbırakan dedesi Nasuh oğlu 1913 doğumlu A.. V..'ın baba adının “Nasuh”, davacı Veli Balta; mirasbırakan dedesi Mehmet oğlu 1897 doğumlu A.. B..'nın baba adının “Mehmet”, davacı ..................; mirasbırakan dedesi Mehmet oğlu 1903 doğumlu M.. A..'...
ve baba adının ... ..., .. kızı ... soyadının ... ve baba adının .. ., . oğlu . .. soyadının ..., adının ... ..., ... oğlu ... soyadının ... ve adının ... ..., .. oğlu ... soyadının .., .. kızı ... soyadının ... ve ...ızı . (.. eşi)'nin soyadının Ilkıt ve baba adının .met, . .. kızı .. (.... eşi)'nin soyadının ...., ... oğlu ... soyadının ...t oğlu...n adının ..... ve soyadının ..n ve baba adının ... soyadının ... ve baba adının ..., ... oğlu ...soyadlarının .., ... eşi ....n baba adının İsmail,...baba adının ..., .. .. eşi ... . baba adının...eşi ...n baba adının .... olarak nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının ana baba bir kardeş olduğunu bildirdiği davalı ...'in baba adının, davalı ...'nin ise ana ve baba adının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, ana-baba bir kızkardeşleri ... ve ...'in ana ve baba adlarının nüus kaydında yanlış yazıldığını bildirerek ...'nin ... ve .... olan baba ve anne adının ... ve ... olarak, yine ....'in .... olarak yazılan baba adının da .... olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece anne ve baba adının düzeltilmesine ilişkin talepte bulunma hakkının şahsa sıkı sıkıya bağlı olduğu, bu nedenle davacının dava açma hakkı bulunmadığından aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir....
Eldeki davada da, dava konusu taşınmazın kayıt maliki tapuda boş bırakılan baba hanesine “...” isminin eklenmesini istemiştir. Tapu kaydı incelendiğinde davacı ve dava dışı ... ’in taşınmaza 1/2 oranında paydaş oldukları, baba adlarının yazılı olmadığı anlaşılmıştır. Yapılan araştırmada kayıt maliklerinin baba adlarının ... olduğu kanıtlanmıştır. Bu nedenle, davacının baba adının tapu kaydına eklenmesine dair verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ancak, taşınmazın diğer maliki 1/2 pay sahibi ... ’in tapu kaydına baba adının eklenmesine ilişkin açılmış bir davası yoktur. ... sağdır ve kayda baba adının eklenmesine dair istemde bulunma yetkisi de ona aittir. Davacı ...’in kaydın düzeltilmesi gerekir şeklindeki soyut beyanı karşısında ... ’inde davası varmış gibi onun yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Karar bozulmalıdır....
Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 23/1. maddesinin "Evlilik dışında veya evliliğin sona ermesinden itibaren üçyüz günden sonra doğan veya baba tarafından mahkeme kararı ile soybağı reddedilen çocuk; anasının bekarlık hanesine, anasının soyadı ve onun bildireceği baba adı ile tescil edilir" hükmü ile 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 7/c maddesinde baba ve ana adı ve soyadlarının nüfus kütüklerinde bulunması gerektiğine ilişkin hükmü göz ardı edilerek yerinde olmayan gerekçeyle davacının nüfus kütüğünde baba hanesi boş bırakılarak baba adının silinmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, ekonomik durgunluk nedeniyle fazla çalışmaların kaldırıldığını, fabrikada üretime ara verildiğini, alınan bu önlemler yeterli olmayınca bazı fırınların kapatıldığını, davacının bu sıkıntılı dönemde dikkatsiz ve özensiz çalışması ve kayıtsızlığı ile işine yeterince özen göstermemesi nedeniyle iş adinin geçerli nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Somut olayda, davalı baba, kişisel ilişki kurulması sırasında çocuğu süresinde teslim etmeyerek yükümlülüklerini yerine getirmekte ihmali davranışlar sergilemişse de bu davranışlarının çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek ağırlıkta olmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması çocuğun yüksek yararına uygun olmamıştır. Mahkemece, babanın ihmali davranışları da dikkate alınarak çocukla baba arasında daha önce kurulan kişisel ilişkinin makul şekilde sınırlandırılması suretiyle yeniden kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken, çocukla baba arasındaki bağın tamamen koparılması ve çocuğun babasına yabancılaşması sonucunu doğuracak şekilde kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dilekçesinde; baba adı ... ana adı ... olarak kayıtlı bulunduğunu, gerçek anasının ... babasının ise ... olduğunu, kendisinin ... ile ...'ün evlilik dışı beraberliğinden doğduğunu ileri sürerek, gerçek annesi ...'ın hanesine nakli ile anne ve baba adının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile, davacının ...'ın aile kaydından çıkarılmadan aynı kayıt üzerinde ... olan ana adının ..., ... olan baba adının iptal edilerek baba hanesinin boş bırakılmasına nüfus kaydının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Davacılardan, ... paydaşı olduğu 30 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında soyadının "Arslan" baba adının ... olarak yer aldığını gerçekte nüfus kaydında soyadının "Aslan" baba adının "Cavhar" olduğunu, davacı ... ise tapu kaydında soyadının "Arslan" baba adının ... olarak yer aldığını gerçekte nüfus kaydında soyadının "Oğuz" baba adının "Kemal" olduğunu, davacılardan Zekiye; tapu kaydında soyadının "Arslan" baba adının ... olarak yer aldığını gerçekte nüfus kaydında soyadının "Aslan" baba adının "Mehmet" olduğunu ve çekişmeli taşınmazın tapu kaydında tüm davacıların doğum tarihlerinin yanlış yazıldığını ileri sürerek, anılan taşınmazların tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....