WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 151 parsel sayılı taşınmazına komşu 146 parsel sayılı taşınmazın maliki olan davalılara ait binanın tecavüzlü olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir. Davalılar, ... Medeni Kanununun 725. maddesi uyarınca iyi niyetle inşaat yaptığından bina için arsa üzerinde lehlerine kat irtifakı kurulmasını veya binanın bulunduğu kısmın adlarına tescil edilmesine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, davacının kayden malik olduğu çaplı taşınmaza davalıların yapmış olduğu binanın tecavüzlü olduğunun keşfen sabit olduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar; 664 parsel sayılı taşınmazda müşterek malik oldukları, ancak davalıların ilgili parsel sayılı taşınmazın kendilerinin olduğu iddiası ile müdahale ederek bina inşa ettiklerini ileri sürüp haksız elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar; dava konusu parsele bitişik 663 parsel sayılı taşınmazın maliki olduklarını, davacıların 664 parsel sayılı taşınmazına müdahalelerinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalıların haksız elatmalarının önlenmesine ve inşa edilen yapıların yıkılmasına karar vermiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

      Yapı tatil tutanağı tutulmuş olmasa bile binanın yapımı aşamasındaki her inşa faaliyeti zaten belli bir sürece yayılmış olacağından, örneğin temel ile duvarların çıkılması, çatının yapılması bile değişik zaman kavramı içinde işlenmiş ayrı birer bir suç hareketi olarak kabul edilebileceğinden, zincirleme suç hükümlerinin yapı tatil tutanaklarından sonra faaliyete devam edilmesi ile nitelenmeden her tamamlanmış bina hakkında uygulanması gerekir ki bu mümkün değildir. Zira ortada 184/1. madde hükmünde öngörüldüğü üzere bir binanın yapımı suç kabul edilmiş olduğundan, bina tamamlanıncaya kadar her yapı ve inşai faaliyeti tek suça vücut verir....

        Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde malzeme sahibinin iyiniyetli olması yanında diğer bazı koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. TMK’nın 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....

        * 4721 sayılı TMK'nin 729. maddesine göre, bir kimse başkasının fidanını kendi arazisine ya da kendisinin veya bir üçüncü kişinin fidanını başkasının arazisine dikerse, başkasının malzemesini kullanarak yapılan yapılara veya taşınır yapılara ilişkin hükümler bunlar hakkında da uygulanır. Bilindiği üzere, haksız inşaattan (TMK mad. 724) kaynaklanan temliken tescil isteklerinin müstakil davaya konu olacağı sabit iken taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil isteklerinin (TMK mad. 725) savunma yoluyla da ileri sürülebileceği gerek yargısal uygulamada, gerekse öğretide benimsenen kuraldır. * 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26.maddesinin 1.fıkrasında, hakimin; tarafların talep sonuçları ile bağlı olduğu belirtildikten sonra, bu talepten fazlasına veya başkasına karar veremeyeceği hükme bağlanmıştır. Açılan bir davada hakim istenilenden fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez." şeklindedir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ: ALAPLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2014 NUMARASI : 2013/186-2014/389 Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden paydaşı olduğu 105 ada 17 parsel sayılı taşınmazına komşu 18 parsel maliki olan davalının duvar inşaa etmek suretiyle müdahalede bulunduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.Davalı, duvar yapımı sırasında kimsenin kendisini uyarmadığını, dava konusu 17 parsel sayılı taşınmaza bir müdahalesi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, haksız müdahalenin keşfen belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..............'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

          Bu durumda davacının iyiniyetli olduğunun kanıtlanamaması nedeniyle temliken tescil koşulları oluşmadığından davanın reddi gerekir. İyiniyet koşulunun gerçekleşmemiş olması nedeniyle artık diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin aranmasına gerek bulunmamaktadır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin diğer temyiz itirazının reddine, 2 numaralı bent uyarınca hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 09.07.2013 gününde oybirliği ile karar verildi...

            Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak bina sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....

              Davacı davalıya ait bina inşaatının kartonpiyer, alçı, boya, laminat parke, asansör boşluğu bölme duvar yapımı işlerini yaptığını, bu işler nedeniyle toplam 11.800,00 TL'lik malzeme ve işçilik alacaklarını alamayınca bahse konu icra takibini başlatmak zorunda kaldığını, icra takibinin itiraz üzerine durduğunu beyan ederek itirazının iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş, davalı taraf bina inşaatı için yüklenici Rıza Yolcu ile götürü bedel anlaştığını, tüm malzeme ve işçiliğin kararlaştırılan götürü bedel içinde olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş, mahkemece davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, taşkın bina yapımı nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 16/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu